Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, birçok işlemin elektronik ortamda artık kendiliğinden yapılacağını söyledi.
Aydemir, basını bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, kurumun, istatistiklerini tartışılması ve bunlarla ilgili politika geliştirilmesi amacıyla hazırladığını anlattı.
Söz konusu istatistiklerin kamuoyuna duyurulması konusunda medya kuruluşlarının desteğini isteyen Aydemir, bu amaçla kapsamlı bir iletişim stratejisi hazırladıklarını ifade etti.
Aydemir, önümüzdeki dönemde kurumun web sitesini de değiştireceklerini ve basın mensuplarıyla, yayınlanan istatistiklerin kısa yorumlarla detaylarını da paylaşacaklarını bildirdi.
Kurum içi bazı çalışmalar gerçekleştireceklerini söyleyen Aydemir, ’’Bütün istatistik birimlerimizde, ürettikleri istatistiklere ilişkin süreçler belli olacak. Bu, bizim veri kalitemizi arttırmamıza da katkı sağlayacak. Daha sonra metaveriyi gireceğiz. Bu bize veri standardizasyonu sağlayacak. Bu, çapraz veriler arasında kontrolü sağlayacak. Birçok işlem artık elektronik ortamda artık kendiliğinden yapılacak. Hedefimiz bunları yıl sonuna kadar uygulayabilmek’’ diye konuştu.
-’’İstatistiklerin uluslararası normlara uygunluğu-
Bütün bunların, TÜİK’in daha iyi hizmet sunabilmesini, istatistik üretirken daha hızlı hareket etmesini ve az hata yapmasını sağlayacağını vurgulayan Aydemir, şöyle konuştu:
’’Diğer taraftan, kamu kurumlarının idari kayıtlarının düzelmesi için de bir çaba içerisindeyiz. Uzman arkadaşlarımız kamu kurumlarından sorumlu tuttuk. Uzman arkadaşlarımız kamu kurumlarının istatistik alt yapılarına ilişkin tabloyu aldı.
Daha sonra bu kamu kurumlarının ürettiği istatistiklerin ne kadarının uluslararası standartlara uygun olduğunu çalışacağız. Uluslararası norm ve standartlarda olmayan istatistikler hangileriyse, bunları belirleyip, bu istatistiklerin uluslararası standartlarda olması için çaba göstereceğiz.’’
Kurum olarak, OECD’nin dokümanlarını ve 59 yayınını incelediklerine işaret eden Aydemir, ’’Biz 475 tane tabloda, OECD’de, veri veremiyoruz. BM’yi, Dünya Bankasını, IMF’yi inceledik. Biz hangi verileri, niye veremiyoruz? Şimdi bunlar üzerinde çalışıyoruz. Bunun çeşitli nedenleri var. Bazen veri olmadığı için veremiyoruz, bazen veri Türkiye için uygun olmadığı için veremiyoruz, bazen veriyi zamanında yayınlayamadığımız için veremiyoruz, bazen dönemler uymadığı için veremiyoruz’’ şeklinde konuştu.
Bütün bunların nedenlerine inerek çalışma yaptıklarını ve ilk sonuçları aldıklarını dile getiren Aydemir, bu çalışmayı kamu kurumlarıyla paylaşıp, her bir kamu kurumuna kendisinin üretmesi gereken ancak üretmediği verileri anlattıklarını vurguladı.
Şu anda 40 tane çalışma grubuyla çalıştıklarını, bu sayının artabileceğini anlatan Aydemir, ’’Çalışma gruplarındaki yapıyı değiştireceğiz. Bu gruplara sivil toplum örgütleriyle akademisyenleri de almamazı lazım. İlgilenen basın mensupları varsa onları da almamız lazım. Herhangi bir toplum kesiminden herhangi birisi çalışma grubunda yer almak istiyorsa, bundan sonra çalışma gruplarını herkese açacağız’’ bilgisini verdi.
Aydemir, bu çalışmaların uzun bir süreç gerektirdiğine dikkati çekerek, TÜİK’in görev alanlarına ilişkin de bilgi verdi.
Kamu kurumlarının idare kayıt oluştururken kendilerinden bilgi almak zorunda olduğunu söyleyen Aydemir, şunları kaydetti:
’’Herhangi bir kamu kurumu idari kayıt oluşturacaksa, bizden görüş almak zorunda. İdari kayıtlarda bütün kamu kurumları bizden görüş almak zorunda. Ama bu maalesef uygulanmıyor. TÜİK, bütün Türkiye’de istatistik amaçla kullanılacak verilerde norm ve standart sağlamakla görevli. Kanuni görev bizim ama bir çok kimse bunu bilmiyor.
İlgili kanunun yeterince bilinmemesi belki bizim anlatamamamız belki uygulamada gösterdiğimiz zafiyetler... Kanun, bizim 20-30 yıl ilerimizde. Kanun orada, yetki orada ama biz bunu kullanamıyoruz. Bütün bunları uygulamaya geçirdiğimizde bence Türkiye’nin istatistik alt yapısı çok iyileşecek.’’
-’’Logolu istatistik dönemi-
Aydemir, ’’Bundan sonra resmi istatistik programında yer alan istatistiklere ilişkin bir logo belirleyeceğiz. Bu istatistiklerden belirlenen standartları sağlayanlara söz konusu logoyu vuracağız. Çünkü, kamu kurumlarımızın istatistiklerimizin bir kısmı uluslararası norm ve standartlarda değil’’ dedi.
TÜİK’in bu logosunun, uluslararası standartları taşımayan istatistiklere vurulmayacağına dikkati çeken Aydemir, böylece Türkiye’de istatistik kalitesinde iyileşme sağlanacağını anlattı.
TÜİK’in, uluslararası sisteme veri gönderme envanterine ilişkin sistemi göremediğini dile getiren Aydemir, ’’Maalesef kimin nereye ne veri gönderdiğini bilemiyoruz. Burada bir eksikliğimiz var. Uluslararası endeksler var. Biz bu istatistikleri gönderiyoruz ama bu istatistikler güncel mi, doğru mu? Eğer gönderemiyorsak niye gönderemiyoruz? Bunların çalışmalarını başlattık’’ diye konuştu.
Aydemir, yurt içindeki bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, belki ileride sivil toplum örgütlerinin uluslararası kurumlara gönderdiği verilerin bir portala gönderilmesi ve o portaldan hangi kurum alacaksa o kurumun almasına yönelik çalışma yaptıklarını da ifade etti.
’’Biz, hangi uluslararası kurum hangi veriyi kullanıyor? Hangi kamu kurumu hangi veriyi göndermiş, bilmiyoruz’’ diyen Aydemir, bu sorun aşıldığında hem verilerin güncelliğinin takip edilebileceğini hem de doğru verilerin gönderilip gönderilmediğinin takip edileceğini vurguladı.
Bütün Türkiye’deki resmi istatistiklerin bir yerde (websitesi) toplanması amacıyla da bir çalışma başlattıklarını söyleyen Aydemir, ’’Hangi istatistiği merak ediyorsanız, artık sadece o siteye girdiğinizde bunları alabileceksiniz’’ dedi.
-’’Özel sektörün de bize yardımcı olması lazım’’-
İstatistiklerin kullanıldıkça değer taşıyacağını vurgulayan Aydemir, bu verilerin kullanılması için medyanın desteğine ihtiyaç duyduklarını belirterek, ’’Yeter ki Türkiye’de artık istatistikler karar almada, izleme, değerlendirmede kullanılsın. Şu anda maalesef istatistiklerimiz bir fikri desteklemek, çürütmek veya benzeri sebeplerle kullanılıyor’’ yorumunda bulundu.
Her türlü eleştiriye açık olduklarını ifade eden Aydemir, ’’Türkiye’de istatistik alt yapısı iyileşmeden, TÜİK’in iyi olması mümkün değil. Firmalarımız bize doğru veriyi vermezse, sanayi üretim endeksini doğru hesaplayabilir miyiz? Sanayi üretimi endeksi yanlış çıkınca, devamında milli gelir yanlış olacak. Özel sektörün de bize yardımcı olması, verdiği veriyi yük olarak görmemesi lazım’’ değerlendirmesinde de bulundu.