Bakan Bilgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın katılımıyla ATO Congresiumda düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) 28. Olağan Genel Kuruluna katıldı.
Burada konuşan Bilgin, bir ülkede işveren sendikasının 60. kuruluş yılını kutlamasının son derece önemli olduğunu belirterek, Türkiye gibi sanayileşme tarihi kısa olan bir ülke için 60 yılın az olmadığını söyledi.
Bakan Bilgin, işçi ve işveren sendikalarını birlikte ele almak gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
İşverenler TİSKi kurduğu zaman, onların karşısında üretim sürecinin diğer vazgeçilmezi emeği görüyoruz. TÜRK-İŞ var. HAK-İŞ var, DİSK var. İşçi ve işveren sendikaları günümüzün kurumsal işletme yapısı içerisinde fevkalade önemli bir barışı tesis eden kurumlardır. Nedir bu barış? Sosyal barış. Sosyal barış, bir mücadelenin sonunda inşa edilir. Dolayısıyla sosyal barışı inşa eden bir taraf olarak TİSKi, diğer taraf olarak da emeği yani işçi sendikalarımızı eşit eksende görüyoruz. Sosyal devlet, bu iki kuruluşu birlikte ele alan, bu iki kuruluş arasındaki mevzuatı düzenleyen ve sosyal politikaları geliştiren bir yerdedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde geçen yıl uyguladığımız asgari ücret politikası fevkalade önemlidir. Asgari ücret temel ücret oldu diye bir eleştiri var. Bu bilgisizliğe dayanan bir eleştiri. Asgari ücretli oranı şu anda yüzde 37. Asgari ücretin şöyle bir etkisi var. Biz asgari ücreti artırdığımız zaman reel ücretler de yeniden ayarlanıyor. Dolayısıyla ortalamayı yukarıya doğru taşıyan bir asgari ücret politikasını izlediğimizi belirtmek isterim.
TÜRKİYEYİ TEHDİT EDEN HİçBİR VESAYET UNSURU KALMAMIŞTIR
İşçi ve işverenler arasındaki işbirliğinin Türkiyenin demokratikleşmesiyle paralel seyreden bir durum olduğuna işaret eden Bilgin, Türkiye demoratikleştikçe özgür sendikacılık, özgür sendikal mücadelesi, emek mücadelesi, işçi ve işveren arasındaki barışın gerçek temelleri üzerine kurulabileceğini vurguladı.
Türkiyenin demokratikleşme sürecinde başkanlık sisteminin tarihi bir adım olduğunu bu açıdan bakıldığında görülebileceğini dile getiren Bilgin, Artık Türkiyeyi tehdit eden hiçbir vesayet unsuru kalmamıştır. Türkiyenin başarması gereken şey, dışardan gelen saldırılara karşı milli birliği güçlendirerek, sendikalarımız, çalışanlarımız ve işverenlerimizle toplumsal ve sosyal barışı inşa ederek geleceğe yürümektir. diye konuştu.