Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alaboyun, MTAda düzenlenen Enerji Verimliliği ve Tasarrufu etkinliğine katıldı. çevre okullardan gelen öğrencilere enerjinin önemini ve üretim aşamalarını aktaran Bakan Alaboyun, öğrenciler ile birlikte Enerji Parkını da gezdi. Etkinliğin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Alaboyun, Somada devam eden altın rezerv çalışmaları hakkında bilgi verdi. Somada yer alan sahanın MTAya ait olduğunu belirten Alaboyun, çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
100 milyon tonluk şuana kadar tespit edilmiş bir cevher var. Bu cevherin de 1 tonunda 1 gram altın var. Onu oranladığınız zaman 100 ton saf altın demektir. Bu artabilir ama şuan görünür olarak söylediğimiz rezerv bu. Bunun daha da sondaj çalışmaları devam ediyor. Belki bu daha da yukarı çıkacaktır. 150 tonu bulmayı umuyoruz. İnşallah bu mevcut bulduğumuz altın rezervi de Türkiyedeki toplam altın rezervinin yüzde 14üne tekabül ediyor. Türkiyede araştırılacak daha çok cevherler var. Bu bulduğumuz cevher bir yer altı cevheri değil, yüzey cevheridir. Yerden 100 metre bir yatak ile elde edilecek bir cevher. Türkiyede daha derin sondajlara yeni başlıyoruz. Ortalama olarak maden aramada uyguladığımız derinlik 200 metre civarı. Zonguldakta da yüzeyde maden bulunmuş, o takip edilerek Zonguldakta bugün 800 metreye kadar kömüre inmişiz. Ama 800 metreyi doğrudan sondajla bulmamışız. Dolayısıyla gelişmiş teknoloji ile birlikte bundan sonra artık madenlerin enini, boyunu, içeriğini belirleyip bilgisayar ortamında tamamen simülasyonunu yapacağız.
Manisa bölgesinin mineralleşme yönünden çok zengin bir bölge olduğuna dikkat çeken Alaboyun, Orada bu altın maden sadece altın maden değil, polimetal dediğimiz içerisinde bakır, çinko gibi bazı diğer metalleri de bünyesinde barındırıyor. Bir taraftan altın alırken, yan üründen de bakırdı, çinkoydu, kurşundu, onları da elde etmek mümkün. Burada açık işletmeyle binlerce kişi çalışacak. Böyle düşündüğünüz zaman 3-4 bin kişiyi istihdam edebileceği kanaatindeyim. Soma deyince aklımıza hep 301 şehidimizi verdiğimiz kaza geliyor akıllara. Oranın komisyon başkanı da bendim. Somaya özel bir ilgimiz var. Somaya değişik zamanlarda hem komisyon çalışmaları nedeniyle 4-5 kere gitme imkanı oldu. Bir daha bu kazaların olmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz diye konuştu.
TÜRK AKIM PROJESİ
Türk Akım Projesi hakkında da bilgi veren Bakan Alaboyun, Türk Akım Projesini 1 Aralık 2014 tarihinde ilk ortaya atan Sayın Putindir. Türkiye ileRusya arasında, ondan önce Türk Akımı ile ilgili herhangi bir ne görüşme olmuş ne de bunun alt yapısı oluşmuş. Ukrayna ve Kırım krizinden sonra Amerikanın ve Avrupanın Rusyaya karşı bir tavrı olunca Güney Akım doğrudanBulgaristanın Burgaz kentine gidecekken orada tavır konulmuş ve Türkiyeden geçmesini Rusya önermiş. Biz bu tür projelere karşı değiliz. Bu proje bize ilk olarak 4 boru hattı olarak intikal ettirildi. Bu 4 boru hattından bir tanesi doğrudan Türkiyeye gelip, bizim BOTAŞın dağıtım hattına girecek. Diğer 3ünün de Türkiye toprakları üzerinden Yunanistan üzerinden Avrupaya götürülmesi öngörülüyor. Bütün bunların görüşmeleri zaman alıyor ve zaman alacak. Türkiyeye gelecek bu boru hattının Yunanistan çıkışına kadar yapımının sorumluluğu kimde olacak, bunu Türkiye olarak biz mi yapacağız, Ruslar ile ortak mı yapacağız, bunlar daha açıklığa kavuşturulmuş şeyler değil. Bu tür anlaşmalar zaman alan şeyler. Türk Akım Projesi görüşmelerine biz karşı olmadığımızı ilan ettik, çünkü 2019 tarihinden itibaren Rusya, Ukrayna üzerinden doğalgaz sevkiyatını durduracağını söyledi. Ama Rusyanın da Ukrayna üzerinden Türkiyeye gelen batı hattı üzerinden bize 2021 tarihine kadar doğalgaz sağlama yükümlülüğü var. Yani Rusya bunu bir şekilde sağlamak zorunda dedi.
Bir hattın kurulması konusunda hem fizibilite hem de inşaat için Türkiyenin hazır olduğunu kaydeden Alaboyun, şöyle devam etti:
Ama diğer 3ü içinde hem fizibilite hem de inşaat iznin görüşmelere tabi. Bu zaman alacak bir unsur. Ruslar ile 9-10 ayda bir sonuca varmamız beklenmemeli. Biz de bazı şeyleri basından takip ediyoruz. Karşılıklı bize bir anlaşma taslağı göndermişler. Biz de bir anlaşma taslağını gayri resmi kendilerine ilettik. Bu konuda maliye bakanlığımızdan gelen görüşler doğrultusunda bizim de karşı tarafa sunacağımız anlaşma taslağı da sonuçlanmış durumda. Bunlar çok kısa sürede realize olunabilecek projeler değildir. Zaman isteyen, sadece ekonomik boyutu olmayan hem siyasi hem de diplomatik boyutu olan bir projedir.
Türkiyenin doğalgazda indirim için Rusyayı tahkime götürmesi konusunda ise Alaboyun, şunları söyledi:
Biz tahkime gittik. Rus tarafı bu konuda bize vermiş olduğu taahhüdü, iyi niyetini yerine getirirse tahkim öncesi bir araya getiririz. Bizim için alt sınır 10.25tir. çünkü taahhüt edilmiş bir orandır. Bizim arzumuz 10.25in üzerinde. Burada tahkime gitmekle enerji kesintilerinde, doğalgaz kesintilerinde hiçbir şey olmaz. Biz Türkiye olarak Rusya için iyi bir müşteriyiz. Onlar da bizim için iyi ve güvenilebilir bir tedarikçidir. Bazen komşular arasında ufak tefek sorunlar olunca mahkemeye gidiyorsunuz ama anlaşmalarda gereği olarak devam ediyor. Tahkimden Türkiye eli güçlü olarak çıkar. Biz 10.25in üzerinde bir talep için gittik. Avrupa Birliğine satılan fiyatlar ile kıyasladığımız zaman 10.25in üzerinde bir fiyat talebimiz oldu.