İsrailin 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze şeridine yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından Türkiye, İsraille ilgili ihracat ve ithalat işlemlerini 2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren tüm ürünleri kapsayacak şekilde tamamen durdurmuştu. Bu çerçevede Ticaret Bakanlığı, Türkiyenin İsraile yönelik ticaretin durdurulma sürecini kronolojik olarak gün gün anlatan yazılı bir bilgi notu yayımladı.
Bilgi notunda, İsrailin saldırılarına karşı diplomatik girişimlerin sürdürüldüğü bu dönemde dış ticarette alınan tedbirlerle İsrail ile ticaretin ilk safhada yaklaşık yüzde 32 oranında azaltıldığı bildirildi.
İsrailin BM kararlarını uygulamaması ve son olarak Türkiye tarafından sağlanan insani yardımın engellenmesi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın onayı ile İsraile karşı bir dizi tedbirlerin alındığı belirtilen notta, 9 Nisan tarihinden itibaren 54 kategoride bin 19 ürünün Türkiyeden İsraile ihracatının kısıtlandığı aktarıldı.
Bilgi notunda, İsrail hükümetinin saldırgan tutumunun devam ettiği üzerine ikinci aşamaya geçildiği ifade edilerek, 2 Mayıs tarihi itibarıyla bütün ithalat ve ihracat işlemlerinin durdurulduğu, bu çerçevede Türkiyenin 2022 yılında 7 milyar, 2023 yılında 5,5 milyar dolardan fazla kısmı ihracat olmak üzere 2023 yılında yaklaşık 9,5 milyar dolar, 2023 yılında ise 7 milyar dolar düzeyindeki dış ticaretten feragat edildiği vurgulandı.
Bilgi notunda, kamuoyunda yanlış bilinen konulara da cevap verildi
İsrail ile Türkiye arasında 1996 yılında imzalanan ve 1 Mayıs 1997 tarihinden itibaren yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşmasından İsrailin günümüzde hala yararlanıp yararlanmadığına yönelik bilgilerin yer aldığı raporda, İsrailin saldırılarını durdurup Filistine yardım akışına izin verinceye kadar İsrail ile olan STAnın fiilen yürürlükte olmadığı ve uygulanmadığı kaydedildi.
İthalatçının Filistinli, varış destinasyonun Filistin olmadığı hiçbir malın ülkemizden çıkışına izin verilmemektedir
Raporda, Türkiyede çıkan gemilerin İsrail limanlarına yanaşıp yanaşmadığına ilişkin iddialara ise şu cevap verildi:
Filistin Devletinin kıyı kentleri İsrail tarafından işgal edilmiştir. Filistin devletinin polisi, limanı, havaalanı, gümrüğü, kara sınırı yoktur. Filistin, adeta İsrail tarafından çevrilmiş ve kuşatılmış şehirler, kasabalardan oluşan bir kara parçasıdır. Bu sebeple ülkemizden Filistine gönderilen malların yüzde 98i İsrail kontrolündeki Hayfa ve Aşdod limanlarından Filistine ulaştırılmak zorundadır. Filistin Hükümetinin ve Filistin Milli Ekonomik Bakanlığının 7 Haziran tarihinde İstanbulda yapılan ikili resmi toplantıdaki ısrarlı talebi üzerine, Hafya Limanındaki İsrail tehlikesini göz önünde bulundurarak, Filistin Ekonomi Bakanlığıyla ikili ve özgün bir kontrollü ticaret mekanizması geliştirilmiştir. Türkiye-Filistin ikili ticaret mekanizmasında, her bir sevkiyat için Filistinli ihracatçılar, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığına başvurmakta ve sevkiyata ilişkin gerekli ticari bilgilerin elektronik ortamda iki ülke Ticaret Bakanlıkların koordinasyonunda teyit edilmesi sonrasında, sevkiyatlara ilişkin gümrük tescil işlemleri gerçekleştirilmektedir. İthalatçının Filistinli, varış destinasyonun Filistin olmadığı ve Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı tarafından teyit edilmeyen ve Ticaret Bakanlığımıza ulaşmayan, teyit edilmeyen hiçbir malın ülkemizden çıkışına izin verilmemektedir.
Bilgi notunda, gemilerin önce bölgedeki başka bir devlete, daha sonra İsraile gittiği veya gemilerin başka ülkeye gideceğini beyan edip seyrüsefer esnasında rota değiştirdiği ve Türkiyenin takip veya müdahalede bulunup bulunmadığına yönelik ise Türkiyenin deniz yetki alanı içinde olan gemilere müdahale etmekte olduğu, olabilecek suistimalleri ise takip ettiği ifade edildi.
Komşu ülkelere artan ihracat sayesinde ürünlerin bu ülkeler üzerinden İsraile gidip gitmediğine yönelik bilgilerin yer aldığı bilgi notunda, Türkiyenin İsraile ihracatı durdurma kararından sonra Yunanistana olan ihracatın yüzde 10 arttığı, bu artışın ima edilen trendi yansıtmadığını bildirilerek, Yıllık 261,5 milyar dolar mal ihracatı, 340 milyar dolar mal ithalatı ile toplam 603 milyar dolar dış ticaretimizin milli gelirimizin yüzde 50sini oluşturduğu gerçeği karşısında, Türkiye dış ticaretine ve milli gelirine zarar verme niyeti apaçık belli olan bu art niyetli İsrail ile ticaret kara propagandasına karşı teyakkuzda olunmalıdır ifadelerine yer verildi.
Filistin yıllık ithalatının yaklaşık yüzde 25ini ülkemizden yapmaktadır
Filistine kozmetik ve çelik ürünlerinin gidip gitmediğine yönelik iddialara ilişkin ise şu bilgiler paylaşıldı:
Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazzeyi kapsayan yaklaşık 6 milyon nüfuslu Filistinde birçok ürüne ihtiyaç duyulmaktadır. Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının isteği üzerine vardığımız karşılıklı mutabakat çerçevesinde, ihracata ancak Filistin varışlı, alıcının Filistinli ithalatçı olduğunun, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığıyla resmi yoldan teyitleşilmesi halinde müsaade edilmektedir. Filistin hükümet yetkililerin ifadesiyle, Filistin yıllık ithalatının yaklaşık yüzde 25ini ülkemizden yapmaktadır.
Türk limanlarından İsraile gitmek üzere herhangi bir malın yüklenmesine müsaade edilmiyor
Bilgi notunda, İsraile yük taşıyan gemilerin bilerek Türkiye limanlarına yanaşmasına ve Türkiyeden aldığı yükü İsraile götürmesine izin verildiği iddialarına ilişkin, Türk limanlarından İsraile gitmek üzere herhangi bir malın yüklenmesine müsaade edilmediği belirtildi. Ayrıca, Türkiyenin dış ticarette yaklaşık 13 bin farklı ürün ve yılda yaklaşık 8,3 milyon adet konteyner kullanımının söz konusu olduğu, sadece İsrailden değil, üçüncü ülkeler üzerinden gelen İsrail ürünlerinin de Türkiyeye ithalatına kesinlikle izin verilmediğinin altı çizildi.
Türkiye ve İsrail arasındaki ticaretin hala devam ettiği iddialarına da cevap verilen bilgi notunda, 2 Mayıstan sonra İsraile yönelik ithalat veya ihracatın olmadığı, TÜİK verilerinde ise mayıs ayından itibaren İsraile yönelik herhangi bir ticaretin görülmediğinin altı çizildi.
Öte yandan bilgi notunda, İsraile yönelik alınan ticaret durdurulma kararının ardından İsrailin birçok platformda Türkiyenin kararını hedef aldığına da yer verildi.
Petrolün Türkiye üzerinden İsraile gönderildiğine yönelik iddialara ilişkin ise bilgi notunda, Ceyhandan İsraile petrol sevkiyatı yapıldığı ve Türkiyenin buna izin verdiğine yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğu ifade edildi.
Bilgi notunda Türkiyenin İsraile jet yakıtı gönderdiği iddialarına da cevap verilerek, İsraile hiçbir şekilde jet yakıtı gönderilmediği, manipülatif şekilde dolaşıma sokulan yakıt iddiasına konu olan jet yakıtının, İsrailin 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Gazzeye yönelik başlayan saldırılarından önce, Türkiyeye turist getiren İsrail yolcu uçaklarına verilen 641 bin dolar tutarındaki dönüş yakıtından ibaret olduğuna dikkat çekildi.
Türkiyeden İsraile barut ve patlayıcı madde ihracatı yapıldığına dair iddiaların yer aldığı bilgi notunda, Türkiyenin 7 Ekim 2023te başlayan katliamlarından çok daha öncesinden İsraile askeri amaçla kullanılabilecek herhangi bir ürün veya hizmetin satışına kesinlikle izin verilmediği ifadelerine yer verildi. Ayrıca, savunma ürünleri ihracatının Milli Savunma Bakanlığının izni olmadan yapılamayacağı da vurgulandı.
İsrail tarafı uluslararası anlaşmalardaki taahhütler gereği mallar Batı Şeriaya yönlendirmektedir
Ayrıca bilgi notunda, ürünlerin Filistine nasıl gittiğine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: İsrail, üçüncü ülkelerin Filistin ile yaptığı ticareti yalnız Gazze özelinde, savaş gerekçesi ile yasaklamıştır. Bugün itibarıyla, Batı Şeriaya mal tedarikinde uluslararası anlaşmalar altında mümkün olabilmektedir. Bu çerçevede Gazzeye gidecek malların İsrail gümrükleri tarafından işlemleri yapılmamaktadır. Ancak eğer gümrük beyannamesinde değişiklik yapılıp malların Gazzeye değil de Batı Şeriaya yönelik olduğu bildirilirse, İsrail tarafı uluslararası anlaşmalardaki taahhütleri gereği, malların gümrük işlemlerine müsaade etmekte ve malları da Batı Şeriaya yönlendirmektedir.