Yayın hayatında ikinci yılına yaklaşırken önemli işlerin altına imza atan Türkiyede İş Dünyası dergisi, fayda sloganıyla ilerlediği çalışmalarının arasına bir yenisini daha ekledi. Mahkeme Sohbetleri adını verdiği buluşma serileri ile her ay iş dünyasını yakından ilgilendiren konulara ışık tutan dergi bu kez Sürdürülebilir İş Modelleri: Yeşil Teknolojilerin Yükselişi ve İş Dünyasına Etkileri konusuna yeni bir açılım getirdi.
Sürdürülebilir İş Modelleri: Yeşil Teknolojilerin Yükselişi ve İş Dünyasına Etkileri başlığı etrafında bir araya gelen katılımcılar, robotik teknolojilerin gelişimini de ele aldı.
Türkiyedeki enerji dönüşümüne bağlı gelişen patent eğilimlerine yönelik konuşan Kemal Yamankaradeniz şu ifadeleri kullandı: Türkiyede yeşil ekonomi ve çevre teknolojileri diğer alanlardan farklı olarak daha hızlı ilerliyor. Bilindiği üzere güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerjiler artık büyük rağbet görüyor. Dolayısıyla söz konusu ilgi bu alandaki teknolojik gelişimi de hızla artırıyor. Özellikle güneş panelleri ve enerji iletimi konusunda yeni patent müracaatları olduğunu gözlemliyoruz.
Türkiyede yeşil patente ilgi artıyor
Mahkeme Sohbetlerinin iş dünyası üzerindeki etkisinden bahseden patent sektöründe üst düzey yönetici Faruk Yamankaradeniz, Mahkeme Sohbetleri gerçekten güzel ve verimli geçiyor. Burada iş odaklı bir kitleyle, geleceğe yönelik konular hakkında konuşabiliyoruz. Hem kendi tecrübelerimizden hem de onların tecrübelerinden ortaya güzel sonuçlar çıkıyor. Yurt içinde ve yurt dışında ekonomik gidişatı yakından takip etmemizi sağlayan faydalı bilgilere erişiyoruz.
Dünyanın yönünün yeşil enerjiye evrilmesiyle bu alanda tescil edilen patentler için kullanılan bir terim olarak yaygın bir şekilde kabul görmeye başlayan yeşil patentten de söz eden Faruk Yamankaradeniz; Sürdürülebilir gelecek dediğimizde yeşil patentler öne çıkıyor. Yeşil patentler ülkemizde yeni gündeme geliyor. Yurt dışına baktığımızda bu konuda çalışmalar bizdekinden birkaç sene önce başlamış ve yabancı şirketler buna dair kendi stratejilerini oluşturmuş durumda. Tabii ülkemizde de bu alanda yavaş yavaş gelişmeler yaşanıyor ifadelerini kullandı.
Faruk Yamankaradeniz, Sürdürülebilir bir gelecek için patent oldukça kritik bir öneme sahip. Daha az karbon emisyonu demek, daha yenilikçi ürünler demektir, bu nedenle yeşil patent konusunu gündemimizde tutmamız gerekiyor. Dünya genelinde yılda 20 binin üzerinde yeşil patent başvurusu gerçekleşiyor. Türkiye özelinde de bu alandaki başvurularda artışlar yaşanıyor. İsteğimiz, bu olumlu yöndeki ivmenin artarak devam etmesi dedi.
Dronlarla ilk dağıtım
Pazarlamayı teknolojiyle buluşturma konusunda dronla gerçekleştirdikleri dağıtımdan bahseden e-ticaret platformu kurumsal iletişim müdürü Cem Tanır; Otonom teslimatlarla ilgili İTÜde teslimat yapan robotlarımız vardı, bu konudaki çalışmalarımız hala devam ediyor. Dronelarla teslimat, otonom araçlar Bunların hepsi hayatınıza girecek. Bu teknolojileri yakından takip ediyoruz. Alt yapı ve yasal düzenlemelerle ilgili eksiklikler var. Bunlar tamamlandığında çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız. Buralardan kaçmak mümkün değil, bu teknolojileri hepimiz kullanacağız.
Teslimatın nasıl olduğuna yönelik konuşan Cem Tanır; Kısa mesaj (SMS) ya da mesaj geliyor kapının önüne çık dedikten sonra şifreyi girip kutuyu açıyorsunuz ürünü alıyorsunuz kapağını kapatıyorsunuz dedi.
Elmasın hafızası teknolojiye adapte edilebilir
Pırlantanın enerji meselesi olduğunu ve bu enerjinin teknolojiye adapte edilme fikrinin ilerleyen yıllarda mümkün olabileceğini söyleyen pırlanta şirketinin yönetim kurulu başkanı Kerim Güzeliş Elmas dünyada iletkenliği en güçlü olan, ışığı en güzel alıp yansıtan yapıdır. Bana göre gelecek yıllarda elmaslar ya da yapay elmaslar tüm teknolojilerde yer alacak. Hele ki topraktan çıkmış elmas (1 milyar yaşındadır)...
Elmasın hafızası olduğunun altını çizen Kerim Güzeliş bunu suyun hafızasına benzeterek Bu özelliğiyle elmas, ilerleyen yıllarda teknoloji için bir vazgeçilmez olabilir dedi.
Üretimi patentle korumak zorundayız
Peynir üreticisi firmanın iş geliştirme direktörü Gülnur Uluğ, Türkiyenin önde gelen gıda kuruluşlarından biri olarak marka ve patent tesciline yönelik şu ifadeleri kullandı; Stratejisini farklılaşma üzerine kurmuş bir markayız. Yani farklılaşmak, inovasyon ve yenilik yapmak bizim rekabet stratejimiz. Bu amaçla da iki tane Ar-Ge merkezi oluşturduk. Tabii burada sürdürülebilirlik olmazsa olmaz. Biz yıllardır sektöre dünya çapında farklı ödüller alan burgu gibi, misto gibi ürünler geliştirdik. Bu ürünleri geliştirdiğimiz gibi bu ürünleri üretecek teknolojileri ve makinaları yapmak ve geliştirmek üzerine çalışan bir merkezimiz var. Yıllardır yaptığımız bu çalışmalarda öğrendiğimiz şey şu oldu; koruma şart. Patent ve markaların tescille korunması; hem inovasyonu desteklemek hem de proje sahiplerini korumak için çok önemli. Dolayısıyla Türkiyenin dünya çapında markalarının oluşması ve katma değerli ürünlerinin bütün dünyada kabul görmesi için inovasyon şart. Ürettiğimiz her şeyin de tescillerle korumasını sağlamak zorundayız. Bunun önemini bugün konuşmuş olduk.