TÜDEF Genel Başkanı Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında bankaların tüketiciyi mağdur ettiğini dil getirdi. Yılmaz, konut finansmanı kuruluşlarının tüketicilere sözleşme öncesinde kredi ile ilgili genel bilgileri ve kredi sözleşmesinin koşullarını içeren ’Sözleşme Öncesi Bilgi Formu’nu vermek zorunda olduğunu kaydetti.
Bu formun tüketiciye verilmesinin üzerinden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşmelerin de geçersiz olduğunun altını çizen Yılmaz, Bazı bankalar bu usule uymadıkları gibi, tüketici ile imzalanan konut finansmanı sözleşmelerinin bir nüshasını da tüketiciye vermemektedirler. Tüketici mağduriyeti de sözleşme kurulum aşamasında başlamaktadır. dedi.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6. maddesinin, sözleşmedeki haksız şartlar başlığı ile düzenlendiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: Buna göre ’satıcı ve sağlatıcının tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart sayılır.’ demektedir.
’DEKONTLAR KARŞILIĞI 100 LİRA İLE 400 LİRA ARASINDA ÜCRET TALEP EDİLİYOR’
Sözleşmedeki bu haksız koşulları dikkate alan tüketicilerin bankalara başvurarak krediye bağlı olarak kendilerinden alınan masraf, komisyon ve yapılandırmaya bağlı erken kapama kesintilerinin iadesini talep ettiğine dikkat çeken TÜDEF Genel Başkanı Yılmaz, Bankalar, bir hizmet karşılığı olmaksızın tüketiciden aldığı dosya masrafını, ekspertiz ücretini, hesap işletim ücretini, hayat sigortasını, ipotek fek ücretini ve erken kapama kesintilerini iade etmek yerine, akla gelmedik yol ve yöntemlere başvurmaktalar. Tüketiciyi, ’bankada kara listeye girersiniz, bizimle mahkemede başa çıkamazsınız, kredimizi geri çekeriz’ gibi söylemlerle caydırmaya çalışmaktadırlar. şeklinde konuştu.
Sözleşme imzalanıp taksitler ödemeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankaları yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün olmadığına dikkat çeken Yılmaz, bu nedenle yapılandırmanın bankaların inisiyatifinde olduğu söyledi. Sıtkı Yılmaz, bu hakkı tüketiciye kullandıran bankaların da tüketiciden erken ödeme komisyonu adı altında veya plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesinin usul ve yasalara aykırı olduğuna vurgu yaptı.
TÜDEF Başkanı Sıtkı Yılmaz, derneklerine yapılan başvurulara göre bankaların hak arama yollarına başvurmak için on yıl geriye doğru masraf ve komisyon veya yeniden yapılandırma ile alınan erken kredi kapama dekontlarını isteyen tüketiciden dekontlar karşılığı 100 lira ile 400 lira arasında ücret talep ettiğini hatırlattı.
’YANLIŞ HESAPLARIN HER ZAMAN HUKUK TERAZİSİNDE DÜZELECEĞİNE İNANMAKTAYIZ’
Bankaların Bilgi Edinme Yasası kapsamında tüketiciye ücretsiz dekont vermekle yükümlü olduğunu aktaran Yılmaz, Ayrıca Hakem Heyetleri’nden masrafların iadesi kararı alan tüketici bankaya çağrılarak, bu masrafları istemeyeceğine dair imzalı dilekçe istenmektedir. Tüketicinin bu hakkından vazgeçeceğine dair dilekçe vermemesi durumunda ise tüketici, mahkeme masraflarıyla adeta tehdit edilmektedir. dedi.
TÜDEF olarak, bu konuda tüketicilerden gelen şikayetleri dikkatle değerlendirdiklerini anlatan Yılmaz, Sözkonusu bankaların uygulamalarını da yakından takip ettiğimizin bilinmesini istiyoruz. Tüketici sahipsiz ve savunmasız değildir. Yanlış hesapların her zaman hukuk terazisinde düzeleceğine inanmaktayız. şeklinde uyarıda bulundu.
Bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı -Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüne de büyük sorumluluklar düştüğünü anlatan TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: Yeni hazırlanan Tüketici Yasa Tasarısı Taslağında bu sorunlara mutlaka bir çözüm getirilmesi gerektiğine inanmaktayız. Ayrıca kredi kullanımında da tüketiciye makul bir süre içinde ’Cayma hakkı’ tanınması gerektiğine inanıyoruz. Tüketici, bankaların bu haksız ve hukuksuz uygulamalarına karşı hukuk mücadelesinden asla vazgeçmeyecek. Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvurular çığ gibi büyümeye devam etmekte. Tüketici, bankalar ’Pes’ deyinceye kadar inatla bu hak arama mücadelesine devam edecektir.