Yıldırım, Başbakanlığın 17 Şubat 2016 tarihinde yayımladığı genelgeyi eleştirirken, bununla demokratik haklarını kullanan tüm kamu emekçilerinin ’İllegal faaliyet yürüten kişiler’ olarak ilan edildiğini öne sürdü. Eğitim-Sen Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, şöyle devam etti: Bu genelge ile mevcut darbe yasaları bile yetersiz görülerek, yasalar ve mahkemeler hiçe sayılmıştır. Bu genelge ile amirlerine ’siz dediklerimizi uygulayın, hukuk kısmını biz hallederiz’ denmektedir. Aylardır yaptığımız tüm etkinlik ve eylemlere polis engeli ile karşılaşmış bazı ilçelerde polis gazıyla, tomasıyla müdahale etmiş, birçok arkadaşımıza adli ve idari soruşturma açılmış ve açılmaya devam edilmektedir. Okul müdürleri tarafından görevlendirilmesi talep edilen birçok arkadaşımız müdür yardımcısı olarak görevlendirilmemiştir. Kaymakamlık tarafından okullarımızdaki idareci arkadaşlarımız ’okulun güvenliği sağlama’ adı altında gece bekçiliği yapmaya zorlanmaktadır. AKP’nin memuru olma görevini çok iyi oynayan sendikalar ve onun Mardin’deki temsilcilerinin faşist uygulamalarının temel parçası olduğunun farkındayız. Üyelerimizle ilgili alınan ve alınacak kararların hepsinde bu ’sözde’ sendikanın belirleyici olduğunu çok iyi biliyoruz. 7 Haziran seçimlerinden beri ülkemiz büyük bir kaosun içine sürüklenmiştir. 1990’ları katbekat aşan acımasız hak ihlallerinin yoğun yaşandığı barış ve kardeşliğin büyük yaralar aldığı bir süreci yaşıyoruz. Hukuk askıya alınmış, genelgelerle, yönetmenliklerle ya da sözlü talimatlarla tüm muhalif kesimler üzerinde faşizan bir baskı oluşturulmakta, uygulanmak istenen politikalara karşı potansiyel tüm direnç noktaları ortadan kaldırılmak istenmektedir. Saray ve AKP darbesi ile muhalif kurum ve kişiler sokağa çıkmaz, eylem-etkinlik yapamaz, sendikal mücadele yürütemez adeta nefes alamaz hale getirilmek istenmektedir.
FAALİYETLERİMİZ ENGELLENİYOR
Sendikal çalışmalar ve Toplumsal Barış için yapılan faaliyet ve etkinliklerinin hep suç unsuru olarak görüldüğünü ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında değerlendirildiğini de kaydeden Yıldırım, açıklamasına şöyle devam etti: Bundan da anlaşılıyor ki; Mardin merkez ve ilçelerinde KESK’e bağlı sendika yönetici ve üyeleri, sindirilmek, korkutulmak ve susturulmak istenerek toplumsal muhalefet yok edilmek istenmektedir. Emek mücadelesinin aynı zamanda demokrasi mücadelesi olduğu anlayışından hareketle tüm AKP hükümeti ve idarecilerinin bu antidemokratik tutum ve uygulamaları, demokrasinin gelişmesine yaklaşımlarını ortaya koymaktadır. Eğitim Sen Mardin Şubesi olarak son dönemde iyice belirginleşen büyük baskı düzenine karşı onurlu ve kararlı duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Baskılara, tehditlere ve zorbalığa boyun eğmeyeceğiz. ’Durmak yok yola devam’ diyerek faşizan saldırıları tırmandıran AKP’ye ve onun yardakçısı olan Memur-Sen’e karşı ’Faşizme Geçit Yok’ diyeceğiz. Genelgesine, soruşturmasına, sürgününe, tutuklamasına, görevden atmalara karşı KESK olarak sonuna kadar direneceğiz. Halklarımız ile birlikte kazanan olacağız.
DHA