Gül, Seçilmiş tüm milletvekillerini Meclis’te görmek isterim. dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, iki günlük ziyaret ve açılışlara katılmak üzere eşi Hayrunnisa Gül ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte Çanakkaleye geldi. Gül, havaalanından ilk olarak Çanakkale Valiliğine geçti. Gelişi sırasında valilik önünde ellerinde Türk bayrakları ile toplanan vatandaşların seslenmesi üzerine yanlarına gitti. Geniş güvenlik önlemleri altında halkla selamlaştıktan sonra Vali Güngör Azim Tunayı ziyaret etti. Anı defterini imzaladıktan sonra Vali Tuna, Güle Çanakkale kilimi ve şehrin 150 yıllık anahtarını verdi.
Çanakkalenin ayrı bir yeri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, akla Mehmet Akifin, Şu boğaz harbi nedir, var mı dünyada eşi? diye başlayan meşhur şiirinin geldiğini söyledi. Gül, Burası dünyadaki en büyük savaşlardan birisinin cereyan ettiği, dünya tarihinin seyrinin değiştiği, büyük kahramanlıkların tarihe kaydedildiği topraklar. Memleketimizin her bir yanı şehit kanlarıyla sulanmıştır ama bu kadar yoğun olduğu, her adımın şehit kanıyla yoğrulduğu toprak olarak Çanakkalenin emsalsiz bir yeri vardır. Bu daima, Çanakkale deyince akıllarda kalacaktır. Bu kahramanlıklar, dünya tarihini değiştirmiştir. Yeni Türkiye Cumhuriyetinin yolunu açmıştır. Çok büyük komutanlar, burada toprağa verilmiştir. İmparatorluğun yıllarca yetiştirdiği en yetişkin, tahsilli nesil burada, bizler için canlarını feda etmişlerdir. dedi.
’TÜM SEÇİLMİŞLERİ MECLİS’TE GÖRMEK İSTERİM’
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, tutuklu milletvekillerinin cezaevinden çıkarılması ile ilgili çalışmanın sorulması üzerine, bütün seçilmiş milletvekillerini Meclis’te görmek istediğini söyledi: Daha önce de birkaç açıklamam oldu. Tüm seçilmiş milletvekillerini Meclis’te görmek isterim. Bu yönde çalışmalar oldu ama bir netice çıkmadı. Bildiğim kadarı ile son teşebbüsün daha netice verecek şekilde geliştiğini görüyorum. Meclis Başkanı da bu konu ile ilgili bana bilgi verdi. Umut ederim ki seçilmiş herkes Meclis’te görevlerini yaparken mahkemeler de devam etsin. Burada zaten tutukluluğun sona ermesi önemli, yoksa mahkemelerin devam etmesi ayrı bir husustur.
27 NİSAN E-MUHTIRASI
Cumhurbaşkanı adayı olduğu 27 Nisanda yayınlanan e-muhtıranın 5. yıldönümü olduğunun hatırlatılması üzerine Gül, çok taze ve siyasi tarihin bir parçası olduğu için fazla bir şey söylemek istemediğini belirtti: Meclis’in kendi gündemine her zaman sahip olduğuna, Türkiyenin gerçek tüm meseleleri ile çok yakında ilgilendiğine ve gerek temsil gerekse katılım açısından demokrasiyi en iyi şekilde yansıttığına inanıyorum.
’TÜRK DÜŞMANLIĞINI ESEFLE KARŞILIYORUM’
İki gün önce Çanakkale Savaşlarının 97. yıldönümü programı çerçevesinde Fransa Mezarlığında da tören düzenlendiği fakat Fransanın aynı hoşgörüyü göstermediği yönündeki soruya karşılık ise Cumhurbaşkanı Gül, Fransanın sözde Ermeni soykırımını seçimlere alet ettiğini söyledi: Yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra tüm acıları yeni nesillere taşımamak için çok konu yapılmamıştır. Ne yazık ki 1960 yıllarından sonraki Türkiye dışındaki diasporalar kimliklerini muhafaza etmek için, dayanışmalarını muhafaza etmek için bunu bir politik araç haline getirmişler. Bazı parlamentolar da Türkiye aleyhine haksız kararlar almıştır. Bu kararları alan siyasetçilere deseniz ki, Bu bahsettiğiniz olaylar nerede olmuştur, hangi tarihte olmuştur, nasıl olmuştur? İki dakika konuşurmusun bu konu ilgili?, konuşamazlar, bilmezler ama Türkiye aleyhinde maalesef bu kararları almışlardır. Biz gayet açık bir şekilde dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Eğer bu iddianızda samimi iseniz gelin o zaman ortak bir tarih komisyonu kuralım. Bu komisyon otursun, tüm arşivlere baksın, ortaya gerçekçi bir durum çıksın. Bu çağrıya hiçbir cevap verilmedi. Bu çağrıyı, TBMMdeki tüm partilerin müşterek kararıyla yaptık. Son günlerde özellikle Fransada bir seçime alet edilmesini, bu çerçeve içinde akıl almaz boyutlara giden Türkiye ve Türk düşmanlığını esefle karşılıyorum.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra Çanakkale Belediyesine geçti.
CİHAN