Dilekçesi savcılık tarafından kabul edilen avukat Bekiroğlu, 4 bakanın FETÖ ile irtibatının olup olmadığıyla ilgili ayrıntılı soruşturma yapılmasını ve haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulmasını talep etti.
İstanbul Barosu avukatlarından Burak Bekiroğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe sunarak eski bakanlar Bülent Arınç, Hüseyin çelik, Suat Kılıç ve Sadullah Erginin FETÖ yöneticiliği, silahlı terör örgütü ile fikir ve eylem birliği içerisinde örgütle irtibatlı olarak örgüt mensuplarını darbeye zemin hazırlamak için devletin kademelerine yerleştirilmesini sağladıklarını iddia etti. Avukat Bekiroğlunun şüpheliler hakkında İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Meclis Araştırma Komisyonunun araştırma başlatmasını talep ettiği ifadeler içeren dilekçe, savcılık tarafından kabul edildi.
Avukat Bekiroğlu, Bülent Arınçın FETÖ ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğini öne sürerek, buna dair değerlendirmelere yer verdiği dilekçesinde, Milli sırlarımızın FETÖ tarafından çalınması eyleminin kendi üzerinden gerçekleştirilmesine müsaade etmiş, bu şekilde kullanılmış olmasına rağmen her fırsatta eli kanlı silahlı terör örgütü liderini övmüş, ona laf getirtmemiştir ifadelerine yer verdi.
Tüm suç aletlerine el konulsun
Bekiroğlunun sunduğu dilekçede, şüphelilerin FETÖ ile bağlarının ortaya çıkması halinde evlerinde, iş yerlerinde arama yapılması, cep telefonlarına ve suç aletlerine el konularak imajlarının alınması istendi. Dilekçede 4 bakanın FETÖ ile bağlantıları var ise araştırılması gerektiğine vurgu yapılarak, Şüphelilerin 15 Temmuz terör saldırısında herhangi bir rolleri var mı, bunun tespiti gerekmektedir denildi.
Dilekçede eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin çelikin 8. sınıfta yapılan OKS sınavını SBS adı ile 6,7 ve 8. sınıflara yayarak öğrencilerin 3 yıl da dershanelere gitmek zorunda bırakıldığına dikkat çekildi. Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davaları sırasında görev yapan dönemin Adalet Bakanı Sadullah Erginin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanı en çok yanıltan isim olduğu öne sürüldü. FETÖnün spor alanındaki ranttan ve yönetimden de pay sahibi olabilmek için dönemin Spor Bakanı Suat Kılıçın vasıtası ile bu alana sızdığı iddia edilerek, Suat Kılıçın Fethullah Gülen ile ilgili söylemleri incelendiğinde kendisinin yeni jenerasyon FETÖ mensubu gibi hareket ettiği izlenimi toplum gözünde hasıl olmuştur denildi.