Diyarbakırda 4 kişinin ölümü 404 kişinin yaralanması ile sonuçlanan bombalar ile ilgili soruşturma sürerken, soruşturma kapsamında 1 kişinin daha arandığı ortaya çıktı. Soruşturmadaki gizlilik nedeniyle güvenlik birimleri aranan kişi ile ilgili detay vermezken, bu kişinin Şeyh Abdurahman Alagöz olabileceğini akıllara getirdi. Yetkililer, Diyarbakırda patlatılan bomba ile ilgili soruşturma kapsamında telefon kayıtlarının incelendiğini ve iddianamenin kısa sürede tamamlanacağını belirti.
DİYARBAKIRDAKİ PATLAMADAN SONRA BİR KİŞİ ARANIYORDU
Suruçta gerçekleştirilen intihar saldırısından sonra eylemcinin Adıyamanlı Şeyh Abdurahman Alagöz olduğunun ortaya çıkması ve 5 Haziranda Diyarbakır HDP mitinginde bombaları patlatan Orhan Gönder ile hemşeri olmaları ve birbirlerini tanıdıklarının ortaya çıkması, gözler Diyarbakırda yürütülen soruşturmaya çevirdi. Diyarbakırda gizlilik kararı ile sürdürülen soruşturma kapsamında, bombaları patlatan Orhan Gönder ile ilişkisi bulunan ve olay günü yanında bulunan bir kişinin daha arandığı ortaya çıktı.
Bu kişinin Suruçta intihar saldırısı gerçekleştiren Şeyh Abdurahman Alagöz mü olup olmadığı konusunda soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle açıklama yapılmazken, yetkililer soruşturma kapsamında telefon kayıtlarının incelendiğini ve iddianamenin kısa sürede tamamlanacağını belirtiler.
YANINDAKİ KİŞİLERDE ARAŞTIRILIYOR
Diyarbakırda, 4 kişinin ölümü 404 kişinin yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldırılardan sonra, bombaları patlatmak için ikinci kez miting alanına girdiği ortaya çıkan Orhan Gönder ile ilgili görüntüler inceleniyor. Polis kontrol noktasından geçerken sabit polis kamarası tarafından görüntülenen Orhan Gönderin yanında bulunan, birlikte, önünde ve arkasında miting alanına giren kişilerin de araştırıldığı belirtildi. Olayda ihmal olup olmadığının tespiti için Ankaradan Diyarbakırda gönderilen İçişleri Bakanlığı müfettişleri Diyarbakırda yaklaşık 90 polis ve amirin ifadesini almış, görüntüleri incelemiş ve 40 gün sonra kentten ayrılmıştı.
ORHAN GÖNDER KİMDİR, BOMBALARI ALANA NASIL KOYDU?
Diyarbakırda, HDP mitingine 2 ayrı bomba koyarak patlatan Adıyamanlı Orhan Gönder, 2014 Ekim ayında ortadan kayboldu ve ailesi polise kayıp başvurusunda bulundu. Ağabeyinin adı ile Emniyet sisteminde arandığı daha sonra ortaya çıkan Gönder, Suriyeye geçerek Atmeh bölgesinde IŞİDin askeri eğitim kampına katıldı. Burada 6 ay kalan, bomba ve askeri eğitim alan Orhan Gönder, 26 Mayısta Türkiyeye giriş yaptı. Kilisten Türkiyeye giriş yapan Orhan Gönder, 2 Haziran tarihinde Gaziantepden Diyarbakıra geçti. Burada bir otele yerleşen Gönder, 3 Haziran sabahı yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle polis tarafından kaldığı otelde hakkında işlem yapıldı, ancak serbest bırakıldı. 5 Haziranda İstasyon meydanındaki HDP mitinginde bombaları patlatmadan önce saat 11.30da bir kişi ile birlikte giriş yapan Gönder, bombaları çöp kutusuna ve çay tezgahına bıraktıktan sonra alandan ayrıldı. Saat 14.35 sıralarında bombaları cep telefonu düzeneği ile patlatmak için tekrar miting alanına Ofis tarafından giriş yapan Orhan Gönder, burada polis kamerası görüntülerinde tesbit edildi. Diyarbakırda 2 telefon hattı aldığı, bu hatlardan birisinin bombanın telefon düzeneğinde kullandığı tespit edilen Gönder, bombaları patlattıktan sonra Gaziantepe gitti. Gaziantepde IŞİD ilişkili nedeniyle dinlemeye alınan bir kişi ile görüşüp, Acil geçiş yapmam gerek diyen Orhan Gönder yakalandı.
Her iki bombacı da aynı gün Diyarbakırdaydı
Suruçta 31 kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagözün, HDPnin Diyarbakır mitingine yönelik bombalı saldırıdan 3 gün önce Diyarbakırdan ailesini arayıp 9 dakika boyunca görüştüğü tespit edildi. Alagözün ailesini aradığı tarihin, Diyarbakırdaki çifte bombalı saldırıyı gerçekleştiren mahalleden arkadaşı Orhan Gönderin kente gelip bir otele yerleştiği tarihle aynı olması, Alagözün de bu saldırıda yer aldığı sonucunu doğurdu.
Kobanye geçmek üzere Suruça gelen sosyalist gençlere yönelik canlı bomba saldırısını gerçekleştirdiği netleşen Adıyaman nüfusuna kayıtlı Şeyh Abdurrahman Alagözün, HDPnin 5 Haziran günü Diyarbakırda düzenlenen mitinginde patlatılan çifte bombalı saldırıda da yer almış olabileceğini gösteren güçlü bir ayrıntıya ulaşıldı. Emniyet kaynaklarından alındığı anlaşılan bilgilerle hazırlanan bir gazetenin haberine göre, Suruçtaki katliam sonrası canlı bomba Alagöz ile ilgili tahkikat yapan emniyet ve istihbarat kaynakları, Alagözün gerçekleştirdiği saldırıdan 3 gün öce iki kişiyle birlikte ilçeye geldiğini ve Suruç Belediyesi ile Amara Kültür Merkezi etrafında keşif çalışması yaptığını belirledi.
Tek başına hareket etmediği tespit edilen Alagözün saldırının olduğu gün de yine kültür merkezine gidişi, ilçedeki üç Mobese kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde Alagözün, tedirgin ve çevresine dikkatli bakışlarla kültür merkezine ilerlediği ve gençlerin arasına karıştığı kaydedildi.
Elde edilen verilere göre, polisin uzun süredir Alagözün ilişkilerine hkim olduğu anlaşıldı. Polisin verilerine göre, Alagöz 1.5 yıl önce DAİŞe katıldı ve 21 Hazirandan bu yana da Suruç-Akçakale arasında mekik dokuyordu.
Suruç bombacısı Diyarbakırdan annesini aradı
Alagözün kullandığı cep telefonunun IMEI numarası da tespit edildi. Aynı telefon cihazı üzerinden 5 GSM hattı kullandığı belirlenen Alagözün, bu numaralarla kimlerle iletişim kurduğu noktasına yapılan teknik inceleme sonucunda önemli bir ayrıntıya ulaşıldı. Buna göre, Alagöz 2 Haziran günü Diyarbakırdan annesini arayıp 9 dakika boyunca görüştü.
Alagözün annesiyle yaptığı bu görüşmeyi önemli kılan nokta ise görüşmenin tarihi. Söz konusu görüşmenin yapıldığı tarih olan 2 Haziran, HDPnin Diyarbakır mitingine dönük bombalı saldırıdan 3 gün önce.
Orhan Gönder de aynı tarihte kente geldi!
Bu tarih, Diyarbakırdaki mitingde patlatılan bombaların tek faili olarak yakalanmış ve Suruç bombacısı Abdurrahman Alagözün de Adıyamandan yakın ilişkide olduğu daha önce ortaya çıkan Orhan Gönderin, emniyet raporlarına göre, planladığı saldırı öncesi kente geldiği tarihle aynı.
Emniyetin istihbarat raporlarına göre,2 Haziran akşamı kente gelen Gönder, bir otele yerleşti. Ailesinin DAİŞe katıldığını Adıyaman Emniyetine bildirmesine rağmen, 3 Haziran günü Gönderin, kaldığı otele gelen polislerce yoklama kaçağı olduğu, hakkında tutanak tutulup serbest bırakıldığının anlaşılması üzerine İçişleri ve Adalet Bakanlıklarınca başlatılan soruşturmada, UYAP sistemine Gönder yerine kardeşinin kaydedildiği skandalı ortaya çıkmıştı.
5 Haziran günü gerçekleştirdiği bombalı saldırının ardından Orhan Gönder, Antepte polislerce yakalanırken, bu nitelikte bir saldırıyı yardım almadan gerçekleştiremeyeceği yönündeki kuşkulara rağmen saldırı ile ilgili başka failler, gizlilik kararı ile yürütülen soruşturma kapsamında bu zamana kadar ortaya çıkarılmadı.
Saldırıyı birlikte mi gerçekleştirdiler?
2 Haziran tarihinde annesiyle Diyarbakırdan yaptığı tespit edilen telefon görüşmesi, Suruç bombacısı Abdurrahman Alagözün de ilişkili olduğu Orhan Gönder ile birlikte Diyarbakır saldırısında yer aldığı sonucunu doğurdu.
Adıyamanda birbirleriyle ilişkide olan ve DAİŞe katıldıkları bilgisi istihbarat ve emniyet kaynaklarında bulunan Alagöz ve Gönderin, örgüte katıldıktan sonra geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye hücrelenmesine birlikte gönderildikleri emniyet ve istihbarat kaynaklarınca biliniyor. Öyle ki her ikisinin 3 gün ara ile Gir Sp (Tel Ebyad) üzerinden Türkiyeye giriş yaptıkları bilgisi bile mevcut. Ancak elde bulunan bu bilgilerin yanı sıra yapılan teknik ve fiziki takibe rağmen hem Diyarbakır, hem de Suruçtaki bombalı saldırıların önü alınmadı.
Deşifre edilseydi, Suruç önlenebilinirdi!
Her ikisi hakkında da ailelerinin DAİŞe katıldıkları yönünde şikayetleri bulunan ve haklarında bu yönde istihbari bilgiler tutulan Gönder ve Alagözün, birlikte hareket ettikleri anlaşılsa da bu yönde yapılmış resmi bir açıklama henüz yok. Ancak Diyarbakır saldırısında rol aldığı yönünde güçlü kuşkular doğan Alagöz, bu saldırıdan dolayı deşifre edilmediği ya da edilmek istenmediği için Suruçtaki katliam yaşandı.