ALTIN MADENLERİNDE SÖMÜRGECİLİK: TÜRKİYENİN DEĞİŞEN MANZARASI
Türkiye, yerli işbirlikçileriyle birlikte yabancı altın tekellerinin kontrolü altında giderek sömürgeleşiyor. İktidar, değişen maden yasaları ve izinleriyle bu sömürüye açık bir şekilde destek veriyor. Afrikada yaşananlar, şimdi Türkiyede tekrarlanıyor gibi görünüyor.
BİLİNçLİ İHMAL VEYA PLANLI POLİTİKA: ERZİNCAN VE ARTVİN ÖRNEĞİ
Erzincandaki altın madeni felaketi sadece bir ihmal sonucu değil, bilinçli bir politikanın ürünü olarak değerlendirilmelidir. Şimdi aynı politika, aynı şirketlerle Artvinde de uygulanıyor gibi gözüküyor. Sonuçları şaşırtıcı olmayabilir.
ORTAKLAR VE İŞBİRLİKLERİ: ALTIN TEKELLERİNİN HİKAYESİ
Arjantin ve Şilide faaliyet gösteren Mariana Resources şirketi, Artvinde bakır ve altın rezervlerini keşfetmiş durumda. çalık Holdingin Lidya Madencilik şirketi ile yapılan anlaşma ile bu projenin temeli atıldı. Ardından, Kanadalı altın tekeli Sandstorm Gold ve SSR Mining de projeye ortak oldu. Dolayısıyla, Erzincandaki gibi, Artvinde de aynı aktörler etkili olmaya devam ediyor.
SİNSİ PLANLAR VE SABIRLI çALIŞMALAR: ALTIN TEKELLERİNİN STRATEJİSİ
Altın tekelleri, sömürgeleştirmek istedikleri bölgelerde sabırlı ve sinsi bir şekilde çalışıyorlar. Medya, yerel politikacılar ve bölgedeki etkili kişileri satın alarak hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar. Artvindeki Hod maden projesi de uzun süren bir hazırlık ve çaba sonucu hayata geçirilmeye çalışılıyor.
HOD MADENİ PROJESİ: TEHLİKE çANLARI VE çEVRESEL ETKİLER
Hod, eski bir bakır madeni bölgesi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir vadi. Ancak, altın madeni projesi için planlanan kazılar ve üretimler, bölgenin doğal yapısını ciddi şekilde etkileyecek. Uzmanlar, altın çıkarmak için yapılacak olan kazıların, vadiyi ve çevresini ciddi şekilde zarar vereceğini belirtiyorlar. Bu, Erzincandaki Anagold Madencilik projesinden çok daha büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor.
TEHLİKENİN BOYUTLARI VE GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Erzincandaki felaket, sadece bir uyarı işaretiydi. Artvindeki Hod maden projesi de aynı tehlikeleri barındırıyor. Doğanın tahribatı, çevresel etkiler ve insan sağlığına olası zararlar, altın madenlerinin kontrolsüzce işletilmesinin sonuçlarıdır. Ancak, bu tehlikelerin farkında olanlar ve çevreyi savunanlar, mücadeleyi sürdürmekte kararlılar. Gelecekte, daha fazla bilinçlendirme ve kamuoyu desteği ile bu tehlikelerin önüne geçilebilir. Ancak, bu ancak erken önlemler alınarak mümkün olabilir.