Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, görevini Kadir Özkayaya devretti.
Arslanın 12 yıllık görev süresinin 20 Nisanda dolacak olması nedeniyle 21 Martta yapılan seçim sonucunda Kadir Özkaya, AYM üyelerinin salt çoğunluğunun oyunu alarak Yüksek Mahkemenin başkanlığına seçildi. AYM Başkanlığı makamında basına kapalı yapılan törende Arslan, görevini Özkayaya devretti.
VEDA KONUŞMASI
Burada, AYM Yüce Divan Salonunda düzenlenen veda törenine Arslanın yanı sıra Yüksek Mahkemenin yeni Başkanı Kadir Özkaya, AYM üyeleri ve personeli katıldı.
Arslanın görev sürecine ilişkin kesitlerin yer aldığı video gösterimiyle başlayan törende konuşan Zühtü Arslan, veda konuşmalarının zor olduğunu, 12 yıl görev aldığı bir yerden ayrılırken konuşmanın daha da zor olduğunu söyledi.
Yozgatın Sorgun ilçesinde 40 metrekarelik bir evde doğduğunu anlatan Arslan, küçük yaşta babasını kaybetmesi nedeniyle erken yaşta büyüdüğünü, bu sorumluluk duygusu içinde eğitim hayatıyla birlikte, geçimini de sağlamayı sürdürdüğünü ifade etti.
Akademik hayatla pratiğin birbirinden farklı olduğunu belirten Arslan, AYMde görev almadan önce Yüksek Mahkemenin kararlarını en fazla eleştiren akademisyenlerden biri olduğunu, 2001deki bir makalesinde de bu yöndeki eleştirilerinin yer aldığını dile getirdi.
Anayasa yargısı alanında iki temel paradigmanın bulunduğunu belirten Arslan, bunlardan birinin hak eksenli bireylerin haklarını önceleyen, diğerinin ise ideoloji eksenli daha devletçi yaklaşım olduğunu, iki yaklaşımın birbiri ile çatıştığını bildirdi.
Kişi kınadığını yaşamadan ölmez ifadelerini kullanan Arslan, 2012de AYMde görevine başladığını belirterek, şöyle devam etti:
2001 yılında o makalede savunduğum hak eksenli paradigma, hak eksenli yorum ve yaklaşım bugün Anayasa Mahkemesinde hakim paradigmadır. Bu değişimi, dönüşümü biz hep birlikte gerçekleştirdik. Bundan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Anayasa Mahkemesi 2012de getirilen bireysel başvuru hakkından sonra hak eksenli kararlar vermektedir. Vermeye de devam edecektir, benim inancım o yöndedir.
ANAYASA MAHKEMELERİNİN TEMEL GÖREVİ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMAKTIR
AYM başkanı Arslan, hak eksenli yaklaşımın Türk toplumuna ithal bir yaklaşım olmadığını, bu yaklaşımın Mevlananın yüzyıllar önce verdiği mesajın ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu vurguladı.
Hak eksenli yaklaşımın bir zorunluluk olduğunu bildiren Arslan, Anayasa mahkemelerinin temel görevi, temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır. Bu bir zorunluluktur. Bunu yapmak elbette kolay değildir. diye konuştu.
Görevi boyunca hak eksenli yaklaşımın temel alınması ve sürdürülmesi için tüm gayretini gösterdiğini dile getiren Arslan, şöyle devam etti:
Bir insan için en zor işlerden birisi karar vermektir. Hele verdiğiniz karar her bir insanın, ülkenin kaderini etkiliyorsa o zaman gerçekten de karar vermek dünyanın en zor işidir. Karar sürecini doğum sürecine benzetiyorum. Karar verdiğinde herkesi memnun edemiyorsunuz, beklentiler farklı olabiliyor. Zaman zaman eleştirinin çok ötesine geçen saldırılarla da karşılaşabilirsiniz. O ağır saldırılar karşısında yutkunursunuz, öfkenizi içinize akıtırsınız. Haksızlık olduğunu bilirsiniz. İçinizde o haksızlığa karşı duyduğunuz isyan çığ gibi büyür. Ağzınızı açmak istersiniz, açamazsınız. Bu da fedakarlığın önemli bir boyutudur. Anayasa yargıcı olmak bedeli ağır olan bir görevdir. Bu görevi önemli olan layıkıyla yapabilmek ve vadesi geldiğinde ayrılabilmektir.
Zühtü Arslan, görev süreci boyunca birlikte çalıştığı başkan, üye ve personele teşekkürlerini iletti, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı Kadir Özkayaya başarı dileğinde bulundu.
ÖZKAYADAN ARSLANA TEŞEKKÜR KONUŞMASI
Yüksek Mahkemenin Başkanlığına seçilen Kadir Özkaya, Arslanın görev süresi boyunca disiplinle ve akla dayalı şekilde görev icra ettiğini, AYMnin kurumsallaşması anlamında önemli işlere imza attığını söyledi.
Arslandan devraldığı bayrağı daha ileri götürmenin gayreti içinde olacağını dile getiren Özkaya, Sayın Başkanımız hak eksenli yargılama anlayışıyla Anayasa Mahkemesi tarihinde, Türk hukuk tarihinde kendisine bir yer edindi. Bu ayrıca bir kez daha takdir edilmesi gereken özelliği. Kendilerini çok özleyeceğiz. Mahkememize yaptıkları tüm katkılarından dolayı müteşekkiriz. ifadelerini kulandı.