Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile 8. Hudut Alay Komutanlığına sancak verme töreni ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Şırnaka geldi.
Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanında Vali Osman Bilgin, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Bakan Akar, beraberindeki TSK komuta kademesi ile Cizredeki Korgeneral Refik Kurttekin Kışlasına geçti.
Demir Pençe Tugayı olarak bilinen 172nci Zırhlı Tugay Komutanlığına bağlı, 8. Hudut Alay Komutanlığının sancak verme töreni Bakan Akarın tören alanındaki yerini almasıyla başladı.
Akarın alana gelişinde hudut kartallarını selamlamasının ardından sancak kıtası, sancağı tören platformuna getirdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunduğu törende ilk olarak 8inci Hudut Alay Komutanlığının tarihçesi, ardından Alay Komutanı Albay Bülent Barış Sarpın biyografisi okundu.
Sancağın bulunduğu platforma gelen Milli Savunma Bakanı Akar, şunları kaydetti:
Albay Sarp, size ve 8inci Hudut Alay Komutanlığının mensuplarına, kutsal bir emaneti tevdi etmek üzere aranızdayım. Bu sancak, yüce Türk milletinin alayınız şerefine emanet ettiği kutsal bir varlıktır. Bu sancak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin şeref timsalidir. Türk ordusu, tarihi boyunca dünyaya örnek olacak şekilde sancağını korumuş, onu yüceltmiş, onun uğruna nice şehitler vermiştir. Sizin de onun tertemiz, parlak ve asil rengine leke getirmeyeceğinizden eminim. Onu şimdi teslim aldığınız gibi, sizden sonraki komutana da şerefli ve temiz olarak teslim edeceksiniz. Bu kutsal emaneti, Sayın Cumhurbaşkanımız adına Milli Savunma Bakanı olarak size teslim ediyorum. Hayırlı ve uğurlu olsun.
Akar, sancağı öperek Albay Sarpa teslim etti. Albay Sarpın da öperek sancağı teslim almasının ardından tören, Bakan Akarın sancak ilk teslim tutanağını onaylamasının ardından sona erdi.
Bakan Akar, Şırnakta düzenlediği basın toplantısında, terörle mücadele yeni dönemin 24 Temmuz 2015te İkiyaka Dağlarındaki operasyonla başladığını hatırlattı.
Terör belasından asil milleti kurtarmakta kararlı olduklarını belirten Akar, Terör örgütü PKK/YPG hiçbir zaman Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir. diye konuştu.
Terörist neredeyse hedeflerinde orasının yer aldığını vurgulayan Akar, Başta Irak ve Suriye olmak üzere, tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına son derece saygılıyız. Suriyeliler, Iraklılar, bizim kardeşimiz. Onlarla sorunumuz yok. Bizim meselemiz teröristlerle. Biz teröristlerin peşindeyiz. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da bu mücadele devam edecek. ifadelerini kullandı.
Pençe operasyonlarının sonuncusu Pençe Kilitin büyük bir başarı, azim ve kararlılıkla devam ettiğini aktaran Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri, iki gün önce de hava harekatı ile 140 kilometre içeri girdi, Asosta teröristlere ait mağara, sığınak ve sözde karargahlarının bulunduğu 16 hedefi büyük bir başarıyla vurdu, tahrip etti. bilgisini verdi.
Yapılan operasyonlarla girilemez denilen yerlere komandoların tek tek girdiğini ifade eden Akar, şunları söyledi:
İster Irakın kuzeyinde adı PKK olsun ister Suriyenin kuzeyinde adı YPG olsun bunların hepsi aynıdır, hepsi teröristtir. Bunlar, 85 milyon vatandaşımızın güvenliğine, birliğine, beraberliğine tehdit olan hainlerdir, alçaklardır. Türkler ve Kürtler kardeştir. Türkler ve Kürtler yüzyıllardır ekmeklerini beraber paylaştı, bu vatanı beraber kurup, ihya ettiler. Biriz, beraberiz, tek yumruk, tek yüreğiz. Bu vatanı beraber kurduk, beraber savunduk. Canımızı omuz omuza ortaya koyduk. Bunun farkında olalım. Teröristlerin arazide yapamadıklarını, aramıza fitne sokmak suretiyle birliğimizi beraberliğimizi bozmaya çalışanlar var. Bu konuda dikkatli olmamız gerekir.
Terörle mücadelede kararlılık mesajı da veren Akar, Teröristlere kim destek verirse versin, arkasında kim olursa olsun mücadelemiz artan bir şiddet ve tempoda, taarruzi bir ruhla devam edecek. diye konuştu.
Bakan Akar, TSKnin tüm faaliyetlerinde hem planlama hem icra safhalarında sivillere, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar vermemek için hiçbir ordunun göstermediği hassasiyeti gösterdiğini de kaydetti.