ABD Başkanı Donald Trump döneminde gerçekleştirilecek olan ilk ziyarette yapılacak görüşmelerde, Türkiye-ABD ikili ilişkilerinde atılabilecek stratejik adımların ve ilerleyen dönemde gerçekleştirilecek devlet başkanı düzeyindeki ziyaretlerin hazırlıklarının ele alınması öngörülüyor.
Bunun yanı sıra, görüşmelerde, Ukrayna ve Filistindeki durum ile Suriyedeki gelişmeler başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel gelişmeler ve bağlamdaki işbirliği imkanları değerlendirilecek.
Bakan Fidanın 25-26 Martta, Washingtonda yapacağı görüşmelerde, Türkiyeyi ilgilendiren bölgesel meseleler bağlamında Türkiyenin görüşlerini, beklentilerini iletmesi ve bu çerçevede Türkiyenin Suriyenin istikrarına ve bütünlüğüne yönelik desteğini vurgulaması bekleniyor.
Suriyeye yönelik yaptırımların kaldırılmasının önemine değinilmesi ve insani yardımlar ve yeniden inşa konularında Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğinin kaydedileceği görüşmede, DEAŞla mücadele ve kampların güvenli yönetimi konusunda eşgüdüm yapılması gerektiğinin ifade edilmesi planlanıyor.
Görüşmede, SDG çatısı altındaki PKK/YPG unsurlarının tasfiyesi başta olmak üzere, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanacak.
Türkiyenin, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi yönündeki diplomatik çabaları savaşın en başından beri savunduğu hatırlatılacak görüşmede, ateşkes konusunda ABDnin öncülüğünde devam eden girişimlerin desteklediğinin ve katkı sağlamaya hazır olunduğunun altı çizilecek.
Görüşmede, Gazzede kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımın bölgeye ulaşması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulanacak ve ABDnin İsrail üzerindeki etkisini kullanmasının önemine değinilecek.
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması yönünde çalışmalara başlanmasının ve Türkiyenin F-35 programına dönüş sürecinin yeniden ele alınmasının öneminin vurgulanacağı görüşmede, savunma sanayiinde tedarik süreçlerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği dile getirilecek.
Görüşmede, savunma sanayisinde iş birliği gibi konuların jeopolitik gerçeklerle uyumlu bir mecraya sokulması gerektiği hatırlatılarak, bu tip adımlar sayesinde ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefine ulaşılması için somut ilerleme sağlanabileceğinin belirtilmesi öngörülüyor.