Bakanlar Kurulu Toplantısı sürerken bir basın toplantısı düzenleyen Canikli, Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik potansiyelinin daha da arttırılacağını ve daha ileri bir noktaya götürüleceğini belirtti.
Canikli, şöyle devam etti:
Burada altını çizilmesi gereken, AR-GE faaliyetlerine ilişkin harcamaların yüzde yüzünün ticari kazanç ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasına ilişkin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında bir farklılık var onlar gideriliyor. Lehe olmak üzere gideriliyor. Yine aynı şekilde kurum kazancının, daha doğrusu kazancın yeterli olmaması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan Ar-ge harcamalarının sonraki vergilendirme dönemine devredilmesi ve orada indirim konusu yapılması. Ve bunların da her yıl indirilemeyen kısmının yeniden değerleme oranında artırılarak indirim konusu yapılması imkanı getiriliyor.
Bölgesel yönetim merkezlerine birtakım teşvikler getirildiğine değinen Canikli, şunları söyledi:
Ulusal şirketlerin birden fazla ülkeyle ilgili Türkiyeden yaptıkları yönetim için oluşturulan bölgesel yönetim merkezlerinin özellikle çalışanlarına yönelik ücretler üzerinden alınan vergilere istisna getiriyoruz. Tabii yurt dışından dövizle gönderdiğinin teşvik edilmesi ve belgelenmesi şartıyla.
Yine bu alanda önemli düzenlemelerden bir tanesi, birikimli hayat sigortalarından toplu çekme değil daha uzun vadeli ve emeklilik ödemesi şeklinde, aylık ödeme şeklinde uygulamayı teşvik etmek amacıyla bu şekilde tercihini kullananlar için ilave teşvik mekanizmaları getiriyoruz. O da bu tasarıda yer alacak.
Canikli, İslam ülkelerinden sermaye akışını hızlandırmak ve iş dünyasını rahatlatacak bazı düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını anlattı. Canikli, bu düzenlemeler hakkında, şunları ifade etti:
İslam ülkelerinden sermaye akışını hızlandırmak ve oradaki finansman imkanlarının Türkiyeye aktarılması amacıyla faizsiz finans ürünlerinin yaygınlaştırılmasının önündeki tüm engelleri kaldırıyoruz. Bu kapsamda Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda düzenlemeler yapılıyor.
Kira Sertifikasına ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan istisnalar yeniden düzenleniyor. Her türlü varlık ve haklar istisna kapsamına alınıyor. Yani bu fasıl altında tanımlanabilecek, nitelendirilebilecek olan bütün varlık ve haklar istisna kapsamına alınıyor. Ayrıca farklı kira sertifikası ihraç türlerini kapsayacak şekilde mevcut damga vergisi ve harç istisnası kapsamı da genişletiliyor.
İş dünyasının talep ettiği, beklediği ve bu alanda bir rahatlama sağlayacak düzenlemelerden bir tanesi de Muhtasar Beyanname ile Sosyal Güvenlik Kurum Bildirgesini birleştiriyoruz. Bu da mükelleflerde, işletmelerde hem bir tasarruf sağlayacak, hem de kayıt dışılığın azaltılmasına katkı sağlayacak.
- Nitelikli yabancıya Turkuaz Kart
Yatırım ortamının iyileştirilmesi çerçevesinde yapılacak diğer önemli düzenlemelerin çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde yapılan çalışmalar olduğunu belirten Canikli, şu görüşlere yer verdi:
Özellikle yabancıların Türkiyedeki çalışmalarına ilişkin şartlar iyileştirilmekte, esneklik sağlayıcı düzenlemeler hayata geçirilecektir. Bugüne kadar farklı bakanlıklar tarafından verilen uluslararası çalışma izinleri artık bundan sonra tek bakanlık tarafından koordine edilecek ve yürütülecek çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından.
Bugüne kadar nitelikli yabancı yatırımcı ve çalışanlara ilişkin Türkiyede çalışmalarına ilişkin bir kolaylık yokken ülkemizin kalkınmasını destekleyecek, yatırımlar yapacak, bilimsel ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayacak nitelikli yabancılara ülkemizde süresiz çalışma ve ikamet sağlayan Turkuaz Kart verilecek ve bu uygulama başlatılacak. Birçok gelişmiş ülkede başarılı bir şekilde ülkenin ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak şekilde ve sermaye akımını hızlandıracak şekilde bu uygulama yürütülüyor. İnşallah Türkiyede de bunu ektin bir şekilde kullanacağız. Buda son derece önemli. Ayrıntıları önümüzdeki, yakın zaman içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edeceğimiz tasarıda yer alacak.
Türkiyede şirket ortaklarına verilen bağımsız çalışma izinlerinin de kolaylaştırılacağını vurgulayan Canikli, Türkiyede kısa süreli hizmet verecek yabancı ve stajyerlere de belli şartlarla çalışma izni verileceğini bildirdi.
Canikli, şunları kaydetti:
Genelde Suriyeliler, özelde benzeri mülteciler için Türkiyede özellikle iş piyasasının ihtiyaç duyduğu alanlarda iş gücü açığını karşılamak amacıyla ve o hedefle Suriyelilere yönelik olarak daha kolay çalışma izni verilmesinin önü açılmaktadır.
Aynı şekilde, ülkemizde geçici süreyle proje bazlı çalışacak mimar ve mühendislere ilişkin çalışma izni için süreç kolaylaştırılıyor. Yabancı bilim adamı ve araştırmacıyla AR-GE merkezlerinde çalışacak yabancılara kolaylık sağlanıyor. Yabancı öğrencilere İş Kanunundaki kısmi çalışma hakkı getiriliyor.
Güvenlik nedeniyle yabancılara ait çalışma izinleri sadece yabancının yurda giriş yasağı olması halinde reddedilebiliyordu. Onun dışında kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni açısından bir değerlendirme ve reddetme imkanı söz konusu değildi. Bu düzenleme ile, bu tasarıyla Türkiyeye giriş yasağı olanların dışında ayrıca kamu sağlığı, kamu güvenliği ve kamu düzeni açısından sakıncalı kişilerin çalışma izinlerinin iptal edilmesi hususu yasal statüye kavuşturulmaktadır. Esasında bu uygulanıyor ama yasal bir düzenleme olmadığı için mahkemeler tarafından çoğunlukla iptal edilmektedir. Bu sakıncanın ortadan kaldırılması amacıyla düzenleme yapılmaktadır.
- Böyle bir karara Türkiyenin kayıtsız kalması mümkün değil
Açıklamalarının ardından Canikli, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Almanya Parlamentosunda sözde Ermeni soykırımına ilişkin alınan kararın ardından Türkiyenin bazı yaptırımları hayata geçireceği söylenmişti. Dışişleri Bakanlığının bu konuda bir eylem planı çalışması vardı. Bu konu toplantıda gündeme geldi mi? Almanyanın Türkiyeden İncirlik Üssüne ilişkin talepleri vardı. Anlaşmaya yakın olunduğu belirtiliyor. Gelinen son durum nedir? sorusuna Canikli, şu yanıtı verdi:
Almanyanın İncirlik Üssünden bir talebi doğru, bir talebi söz konusu. Bu taleple ilgili verilmiş hiç bir karar söz konusu değildir. O kadar söyleyeyim. Onun dışındaki talep doğru. Onun dışındaki değerlendirmeler spekülasyondan ibarettir.
Bununla ilgili elbette ilgili tüm kuruluşlarımız yapılabilecek olanların çalışmalarını yapıyorlar şuanda. Takdir edersiniz ki hassas bir konu. Bu çalışmaların tabii kamuoyunun çok açık göz önünde olmaması gerekiyor. Ama böyle bir karara Türkiyenin kayıtsız kalması mümkün değil. Fakat bu çerçevede neler yapılabilir ve özellikle bu kararın ortadan kaldırılması mümkün olabilir mi? Ve olabilirse öncelikli olarak bu amaca yönelik olarak ne gibi adımlar atılabilir, bununla ilgili kurumlar çalışmalar yapıyor. Şu an itibariyle bu çalışmalar devam ediyor.
Devam edecek