DİYARBAKIR - Diyarbakıra gelen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, Güneydoğudaki duruma çok önem verdiklerini belirterek, devletin bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya olduğunu, hendek ve barikatlara hiçbir devletin sessiz kalamayacağını söyledi.
Bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Diyarbakıra gelen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty ve beraberindeki heyet merkez Yenişehir ilçesinde bir otelde basın toplantısı düzenledi. Shetty, Uluslararası Af Örgütünün 7 milyon üye ve destekçisinden gelen paralarla varlığını sürdürdüğünü ve raporlarında tarafsız, bağımsız ve yansız olmaya özen gösterdiklerini ifade ederek bu yüzden kimseden para almadıklarını ve gündemlerindeki tek ve en önemli konunun insan hakları olduğunu kaydetti.
BÖLGEDEKİ İNCELEMELER
Kürt Sorununun Uluslararası Af Örgütünün yabancı olmadığı bir konu olduğunu ve onlarca yıldır bu konuyla ilgilendiklerinin altını çizen Shetty, Durumu takip ediyoruz ama son bir yılda, özellikle de son birkaç ayda burada yaşanan insan haklarındaki kötüleşmeden dolayı çok endişeliyiz. Burada olmamızın nedeni sahada ne olup bittiğini bizzat gözlemlemek, takip etmek, incelemek. Bunun için ben de şahsen buraya, Diyarbakıra gelmeyi seçtim dedi.
ŞOK EDİCİ GÖRÜNTÜLER
Surda sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelere Valilikten aldıkları özel izinle girdiklerini ve kendi gözleriyle tahribatı ve bölgeye verilen zararı gördüklerini, hepsinin de şoke edici boyutlarda olduğunu kaydeden Shetty, sokağa çıkma yasağından sonra bölgeden göç eden, ettirilen, etmek zorunda kalan bazı ailelerle ve kişilerle görüştüklerini aktardı.
Devletin bakış açısını öğrenmek için Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile ve yerel yöneticilerin de bakış açılarını öğrenmek için Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Shetty, şunları kaydetti:
BARİKAT VE HENDEKLER
Devletin bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya olduğu aşikar. Hendekler, barikatlar ve bölgede yaşanan çatışmalar hiçbir devletin hareket etmeden sessiz kalacağı bir durum değil. Vatandaşların güvenliğini sağlamak devletin temel sorumluluklarından biridir ve Af Örgütü de daima bu sorumluluğu kabul eder ve tanır ama son dönemde bölgede gördüğümüz devletin tepkisi çok ağır ve orantısız.
Dört temel endişeleri olduğuna dikkat çeken Shetty, endişelerini şöyle sıraladı:
UZUN SÜRELİ YASAK CEZADIR
Sürekli sokağa çıkma yasağı uygulaması ve bunun çok uzun süreler devam etmesi kollektif bir cezadır. Sürekli sokağa çıkma yasağı koşulları altında yaşayan halk için bu çok ciddi bir zorluk ve sıkıntı nedeni. Nüfusun yoğun olduğu yerlerde ağır silahların, tankların kullanılması insan hakları hukukuna göre kabul edilemez, uygulanamaz bir şey bizim görüşümüze göre. Bu da çok sayıda insanın göç etmesine yol açtı. Elimizde kesin veriler yok. Durum belirsiz ama yaklaşık 500 bin kişinin Güneydoğuda yerinden göç etmeye zorlandığını düşünüyoruz. Valilik ve devlet yerlerinden göç etmek durumunda kalan insanlara yardımcı olmak için bazı önlemler almaya çalışmış. Bizim bu insanlarla yaptığımız görüşmeler ve sivil toplum kuruluşlarından da edindiğimiz bilgilere göre bu yapılan çalışmalar ihtiyaçlara karşılık verme konusunda çok yetersiz. Kendi gözlemlerimize göre insanların çok az bir bölümü hem evlerini hem yaşam alanlarını hem de kimi zaman yaşam kaynaklarını, geçim kaynaklarını kaybetmiş olmalarına rağmen tazminat alabilmiş durumda ama bunun çok küçük sayılarda olduğu görülüyor.