Bölgede pilot iller olmalı!

Yeni eğitim yılında hayata geçirilmesi planlanırken, Kürt Dili ve Edebiyat Bölümü Başkanı Yıldırım'ın MEB'e hazırladığı raporda, "alt yapının hazır olmadığı" Türkiye geneli yerine pilot il ve okullardan başlamasının daha doğru olacağını söyledi.

Haberler 13.06.2012 - 10:00 Son Güncelleme : 13.06.2012 - 10:00

Demokratik açılım kapsamında ilk Kürt Dili Enstitüsü ile Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kurarak 2 yıldan beri Kürtçe akademik eğitim veren Mardin Artuklu Üniversitesi, şimdi de seçmeli verilmesi planlanan Kürtçe eğitime talip oldu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, ortaokullar için hazırlanacak seçmeli dersler arasında Kürtçe’nin de olabileceği yönündeki açıklaması ve açılımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, Anadilde eğitim açıklamasının ardından, dün de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürtçe seçmeli ders olacak yönündeki tarihi adımıyla gözler, Kürtçe’nin nasıl öğretileceğine çevrildi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e, Kürtçe seçmeli ders eğitimi ile ilgili bir rapor yazan Mardin Artuklu Üniversitesi, raporlarında 2 yıllık deneyimlerinden söz ederek, Biz, mevcut potansiyelimiz ve 2 yıldır edindiğimiz deneyimle her türlü işbirliğine hazır ve talibiz teklifi götürdü.

Bu tekliften sonra Talim Terbiye Kurulu’ndan bir ekip üniversitedeki Kürtçe eğitim çalışmalarını yerinde incelemek üzere Mardin’e geldi ve Kürtçe eğitim sorumlusu Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Kadri Yıldırım, Ankara’ya bizzat giderek bakanlık yetkililerine bir brifing verdi.

60 ÖĞRENCİ KÜRTÇE EĞİTİM VERİYOR

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Kadri Yıldırım, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kürtçe’nin seçmeli ders olması için ciddi bir çalışma içinde olduğunu belirterek bu uygulamanın demokratikleşme yolundaki çabalara olumlu katkı sağlayacağını söyledi. Prof.Dr. Yıldırım, üniversite bünyesinde 40’ı yüksek lisans, 21’i lisans olmak üzere 61 öğrencinin Kürtçe eğitim gördüğünü, lisans kontenjanını 100’e çıkarmak için YÖK’e başvurduklarını söyledi. Prof.Dr. Yıldırım, Kürtçe’nin önümüzdeki eğitim yılında, seçmeli ders olarak programda yer alması durumunda, öncelikle Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki bir kaç ildeki pilot uygulama ile başlaması gerektiğini savundu.

’MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİ KARGAŞA YAŞAYABİLİR’

Üniversite bünyesindeki Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde aralarında profesör ve doçentlerin bulunduğu 10 öğretim görevlisi ile eğitim verdiğini hatırlatan Prof.Dr. Yıldırım, şöyle dedi:

Ekip halinde her kademe için ders kitabı ve materyalini hazırlama çalışmalarımız sürüyor. Üniversitelerde verilecek Kürtçe eğitimi için ders kitaplarımızı bitirdik. Bir kısmı çıktı, bir kısmını da baskıya verdik. Halen kesintisiz bir şekilde kurlar halinde sertifikalı kurslarımız, Kurmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinde devam ediyor. Bakanlığın uygun görmesi halinde Kürtçe seçmeli dersin koordinasyonu için her türlü işbirliğine hazır ve talibiz. Bu konuda zaten bakanlığa daha önce rapor sunmuştuk. Bu rapor doğrultusunda birkaç görüşmemiz oldu. Kürtçe eğitim programı ve materyallerinin hazırlanması konusunda tecrübesi olan bir üniversite olarak bizlere verilmesi halinde, bizler de bir konsesus içinde çalışarak bunun üstesinden gelebiliriz. Zira bu işin il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine havale edilmesi durumunda, pratikte bazı kargaşalar yaşanabilecek. Bu da çok önemli, bu adımın beklenen verimi vermeyebileceğine ilişkin endişeleri yaratmaktadır.

’ANADİLDE EĞİTİM İÇİN ALTYAPI MÜSAİT DEĞİL’

Prof.Dr. Yıldırım, seçmeli dersin ana dilde eğitime geçişin bir uygulaması olduğunu belirterek, şöyle dedi: Anadilde eğitim her milletin sahip olmayı düşlediği, arzu ettiği ve hakkı olduğu bir olgudur. Fakat Kürtçe için bunu düşünecek olursak, şu an böyle bir karar çıksa bile bunun altyapısı müsait değil. Bu bir gerçektir. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Ne kitap ve müfredat olarak altyapısı hazır, ne de bu kitap ve müfredatın devreye girecek, okutacak olan öğretmenler açısından müsait değil. O yüzden birkaç yıl büyük çabalar sarf edilerek bu seçmeli ders imkanı sayesinde ileride mevzuat değişikliği yapılarak şayet anadilde eğitim karar verilirse, karar verildiği ana kadarki bu boşluk, bir altyapı hazırlama, ders kitapları hazırlama, hoca hazırlama şeklinde değerlendirebilir. Ana dilde eğitim kararı çıktığı anda hiç olmazsa fazla bir problemle karşı karşıya kalınmayacak. O yüzden bu adım çok önemlidir. Yüzde yüz yeterlidir demek mümkün değildir. Ancak ileriki adımlar için değerlendirilmesi gereken çok önemli bir adım gözü ile bakıyoruz. O yüzden de bu boşluğu iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu boşluğu bir konsensüs ile doldurmak çok önemli. Çünkü biz burada Artuklu Üniversitesi Kürt oluşumu olarak sadece meselenin bir parçasıyız. Şayet bu atılan adım üzerine bir konsensüs sağlanırsa, yansımaları ve sonuçları da çok daha olumlu ve kapsayıcı olacaktır.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır