Dicle Üniversitesi Rektörlüğü görevini vekleten yürüten Prof. Dr. Gülfettin çelik, İLKHAya önemli açıklamalarda bulunarak, üniversitede önemli sayıda FETÖ/PDYnin kullandığı gizli yazışma programı olan ByLock kullanıcısının olduğunu belirtti.
Dicle Üniversitesinde önemli sayıda ByLock kullanıcısı var
15 Temmuz ABD destekli darbe girişimin ardından Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından görevden alınan ve ardından FETÖ/PDY soruşturması ile tutuklanan Dicle Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraçın boşalan koltuğuna, vekleten atanan Prof. Dr. Gülfettin çelik, İLKHAya önemli açıklamalarda bulundu.
138 KİŞİ AçIĞA ALINDI
Dicle Üniversitesinde şimdiye kadar 138 kişinin açığa alındığını söyleyen Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. çelik, açığa alınanların bir kısmının gözaltında olduğunu, bir kısmının ise tutuklandığını belirtti.
Paralel yapının iletişimi ByLock programı üzerinden sağladığını aktaran çelik, Dicle Üniversitesinde bu uygulamanın çok sayıda kullanıcısının olduğuna dikkat çekti.
By-Lock kullanıcıları bu işin arka plandaki kilit rolü oynayan kesimi gibi gözüküyor
Üniversitedeki açığa almaların paralel yapının ciddi bir altyapısının olduğuna işaret ettiğine dikkat çeken çelik, Kısa vadede 138 kişi açığa alındı. Bu Paralel Yapının burada ciddi bir altyapısının olduğunu gösteriyor. Açığa alınan bazı insanları tanımıyorum, çaycı bile gözaltına alındı. ByLock adında özel bir haberleşme programı var. Bu örgütün kendi özel haberleşmesinde kullandığı özel bir programdır. Bu programı herkes bilmiyor ve ulaşamıyor. Bu program, şifre kademeleri olan ve ancak uzmanların girebilip çözüp takip edebileceği bir program. Bu programı belli kişilere vermişler ve bu kullanım sayısı ile birçok insan çıkacaktır. Bunlar bu işin kilit rolünü oynuyorlar. Bu insanlar adı bilinen kişiler değil. Şu an Dicle Üniversitesinde önemli sayıda bu programın kullanıcısı var. Açığa alınan 138 kişinin içerisinde bu programın kullanıcılarının çoğu var. şeklinde konuştu.
Darbe teşebbüsünün başarıya ulaşması halinde Türkiyenin dış dünyanın isteklerine göre yeniden kurgulanmasının yolunun açılmış olacağını belirten çelik, Benim kanaatim eğer darbe teşebbüsü sonuca varmış olsaydı kapanma ve parçalanma süreci başlatılmış olacaktı. Darbe, Türkiyeye asli konumundan koparmaya, yerel ve bölgesel kalkınma gündemini, çevre ülkelerle daha iç içe yaşama sürecini bambaşka bir alana çekiyor olacaktı. Darbe ile Türkiyenin ya da bizim toplumumuzun ihtiyaçlarından ziyade dış dünyanın ihtiyaçlarına göre Türkiyeyi kurgulama yolu açılmış olacaktı. Tarihte hep şu yaşanmıştır ki; Anadolu ve Ortadoğu geniş havzasına batı dünyasının ilerlemesi her zaman bu dünyayı parçalamaya dönük olmuş. Haçlı savaşları, birinci dünya savaşı ve içinde bulunduğumuz son dönem bunun delilidir. Maalesef bu tehlikeyi toplum olarak yeterince idrak edip davranamadık, aramızdaki küçük gündemleri büyüterek bu güne geldik. dedi.
Kurunun yanında yaşın da yanmaması için komisyonlar kurduk
Üniversitelerinde şimdiye kadar 138 kişinin açığa alındığını aktaran çelik, şunları ifade etti:
Bundan sonraki süreçte biz kendi içimizdeki bir takım adımları atmaya hazırız. Nitekim 138 kişi şu anda açığa alınmış durumda, bunun bir kısmı sorguda bir kısmı ise tutuklanmış. Biz süreci daha sağlıklı yürütebilmek adına, kurunun yanında yaşın da yanmaması ya da üniversiteyi daha kalıcı, daha temelli bir çözüme kavuşturabilmek adına burada 3 komisyon kurduk. Bunlar; İdari Değerlendirme İnceleme Komisyonu, Akademik Değerlendirme İnceleme Komisyonu ve Genel Araştırma Komisyonu. Bu 3 komisyonumuz çalışmalarını yürütmektedir. Öncelikle ilk iki komisyonumuz şu an açığa alınma durumu olan ya da bu süreçte gündeme düşen şahısları araştırıyor. Üçüncü komisyon ise üniversitenin daha temelli, daha köklü problemlerine cevap bulma amacıyla araştırma yapan bir komisyondur. Komisyonlar ihtiyaç gereğine göre bir süre görev yapacaktır. Özellikle üçüncü komisyonun çok daha uzun vadeli çalışması lazım. Tabi bu komisyon üniversitenin geliştirilmesine dönük, genel hedeflere ulaşmada daha temelli gelişmelere yol açacak bir komisyon. Bu komisyon Dicle Üniversitesinin 21inci yüzyılın, Türkiyenin ve Ortadoğunun ağırlıklı olarak merkez mihveri kılacak bir vizyon elde etmede aracılık edecek bir komisyondur.
Açığa alınanların kayda değer kısmının Tıp Fakültesinden olduğunu söyleyen çelik, Şu aşamada çabamız açığa alınan kadrolara bağlı olarak hastane ve eğitim hizmetlerinin aksamamasına dönük bir takım tedbirler almaya çalışıyoruz. Üniversite dışında görevlendirilen hocalar var. YÖK ve Sağlık Bakanlığı ile temaslarda bulunarak dışarıdan şehre yeni kadroların takviyesini sağlamaya, ihtiyaçları tamamlama çabasındayız. diye konuştu.
Öte yandan Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne, geçtiğimiz seçimlerde 170 oy alan Prof. Dr. Talip Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeni rektör olarak atandı. Gül, rektörlük görevini önümüzdeki günlerde devralacak.