Şahin, Kürt sorununa dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. HDPnin Meclis dışında kalması halinde Türkiyede erken bir seçime gidilebileceğini savunan Şahin, Türkiyede Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana resmi ideolojinin mağdur ettiği grupların başında Kürtlerin olduğunu söyledi. Şahin, HDPnin Parlamentoda temsil edilmemesi barış sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini baltalayacaktır. Eğer böyle bir şey olursa hükümetin muhatapsız kalması ve barış sürecinin bir yere ilerlememesi halinde bu saatten sonra Türkiyenin bunu kaldırabilmesi çok zordur. dedi. Şahin, Kürt sorununun şiddete dayalı çözme arayışının tasvip edilemeyeceğinin altını çizerken Kürtlerin sorunlarına çözüm bulmada Gandi ya da Martin Luther King gibi sivil itaatsizliğe dayalı barışçıl bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyor.
TÜRKİYENİN BÖYLE BİR SORUNU VAR
Özgürlük Araştırmaları Derneğinin de başkanlığını yürüten Doç. Dr. Bican Şahin, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana resmi ideolojinin mağdur ettiği grupların var olduğunu ve etnik temelde bunun Kürtler olduğunu kaydetti. Şahin, Türkiyede sadece Kürt sorunun olmadığını, Cumhuriyet projesinin homojen bir ulus devleti oluşturmak olduğunu söyledi. Şahin, bu yaklaşımın çok farklı kesimlerde mağduriyetlerin yaşanmasına neden olduğunu vurguladı. Doç. Şahin, Bu çerçevede Kürtlerin sorununun olduğunu kabul etmeliyiz. Kürtlerin sorunu olması demek aynı ülkede yaşayan vatandaş olarak bizim de sorunumuzun olması demektir. Dolayısıyla Türkiyenin böyle bir sorunu vardır. diye konuştu.
TÜRKİYENİN EN YAKICI PROBLEMİ KÜRT SORUNUDUR
Bu sorunun çözülmesi çok önemlidir. Türkiyenin en yakıcı probleminin bu olduğunu düşünüyorum. Bunun demokratik, adil ve birey özgürlüklerine saygılı bir şekilde çözülmesi gerektiği kanaatindeyim. diyen Doç. Şahin, Kürt sorununda şiddete dayalı çözüm arayışının tasvip edilemeyeceğinin altını çizdi. Şahin, Kürtlerin sorunlarına çözüm bulmada Gandi ya da Martin Luther King gibi sivil itaatsizliğe dayalı barışçıl bir yol izlemesi gerektiğini söyledi. Şiddetin her türlüsünü kınayan Şahin, önemli olanın Kürtlerle Türklerin eşit vatandaş olarak özgür bir ülkede diğer etnik gruptan vatandaşlarla bir arada yaşayabilmesi olduğunu belirtti. Şahin, Kürtlerin ağırlıklı olarak özleminin, arzusunun özgür bir Türkiyede birinci sınıf vatandaş olmak olduğunu düşünüyorum. dedi.
YENİDEN SİLAHLI ÇATIŞMA ÜLKEYİ KIRILAMAYACAK BİR KISIRDÖNGÜYE SOKAR
Çözüm sürecinin doğru yürütülmemesi ve ilkeli bir şekilde görüşmelerin yapılmaması durumunda bir takım tepkilere neden olacağını savunan Şahin, son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş arasında yaşanan sert açıklamaları hatırlatarak Bu tip olaylar çözüm sürecini rayından çıkartabilir. İşte o zaman çözülme süreci olur. Nasıl çözülme süreci olabilir? Biz bu saatten sonra Türkiyede eğer yeniden silahlı bir çatışma çıkarsa bu artık kırılamayacak bir kısırdöngüye doğru gittiğimiz anlamına gelir. Biz belki son şansımızı deniyoruz. Türkiye bu sorunu şimdi çözemezse gelecekte çözmek belki çok daha güçleşecek. şeklinde konuştu.
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BİZİ DAHA ZORLU GÜNLER BEKLİYOR
Bazı açılardan geç kalındığını ifade eden Şahin, 2001 krizinden alınan derslerden ötürü Türkiyenin son 10 yılda ekonomik açıdan olumlu bir dönem yaşadığını, çok büyük bir oranda ekonomik bir krizin yaşanmadığını aktardı. Bu dönemin barış gibi önemli kararların alınması için uygun ortamlar olduğunu ifade eden Şahin, Şimdi ekonomik açıdan daha daralmakta olan bir tablo var karşımızda. Daha güç durumlarla kalabiliriz önümüzdeki yıllarda. Siyasi istikrar açısından da benzer durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla bizi önümüzdeki günlerde daha zorla günler bekliyor. Çözüm sürecinin nihayete erdirilmesi çok büyük kararlılık ve fedakârlık gerektirecek. şeklinde konuştu.
HDPNİN MECLİSTE OLMAMASI ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALAR
HDPnin parti olarak seçime girme kararının Kürt siyasi hareketinin yanı sıra Türkiye açısından önemli bir risk barındırdığını ifade eden Doç. Şahin, Çok önemli bir barış süreci yürütülürken sürecin bir tarafı olan HDPnin Parlamentoda temsil edilmemesi barış sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini baltalayacaktır. Hükümetin karşısındaki muhatap şuanda onlar. Parlamentoda olması bu sürecin yürütülmesini sağlıklı kılar. dedi.
HDP MECLİS DIŞINDA KALIRSA ERKEN SEÇİM OLABİLİR
HDPnin bir risk aldığını belirten Şahin, Meclise girememesi durumunda AK Partinin başkanlık talebini dengeleyecek unsurlardan bir tanesinin olmamasından kaynaklanan bir rahatlıkla hareket edebileceğini bunun da toplamdaki gerginlikleri daha keskin hale getirebileceği uyarısında bulundu. HDPnin seçim barajına takılarak Meclise girememesi durumunda olumlu bir yansımasının da olabileceğinden söz eden Şahin, Eğer böyle bir şey olursa hükümetin muhatapsız kalması ve barış sürecinin bir yere ilerlememesi halinde bu saatten sonra Türkiyenin bunu kaldırabilmesi çok zordur. Kürt siyasetinin de Mecliste yeniden temsil edilebilmesini sağlamak adına seçim barajını düşürerek erken bir genel seçime Türkiye gidebilir. diye konuştu. Kürt hareketinin Meclise girememeleri durumunda bunun sürdürülebilir bir durum olmayacağını hesaplamış olabileceklerini kaydeden Şahin, bunun çok riskli olduğunu da sözlerine ekledi.
AK PARTİ VE CHPDEN HDPYE OY KAYABİLİR
Doç Bican Şahin, Görünen o ki, daha önce AK Partiye ya da CHPye oy vermiş kimi seçmenler şimdi AK Partinin Mecliste dengelenebilmesi için bu gücün yani HDPnin mutlaka mevcut olması gerektiğini düşünüyorlar, oy verebilirler. AK Partiden oy kayacağını düşünüyorum ve CHPden de oy kayabilir. diye konuştu.