Demirtaş, Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde kendilerini ’’Cumartesi Anneleri’’ olarak adlandıran grupla bir araya geldi.
Burada, gazetecilerin ’’28 Şubat soruşturmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusunu yanıtlayan Demirtaş, ’’Her şeyden önce darbeyle hesaplaşılması ve yüzleşilmesi elbette olumlu bir şeydir. Hiçbir darbe girişiminin ya da gerçekleşmiş bir darbenin hesapsız, sorgusuz kalmaması lazım’’ dedi. Demirtaş, olumlu gelişmelere rağmen 12 Eylül ve 28 Şubat ile ilgili soruşturmalarda darbenin bütün kurumlarını ortadan kaldırmak gibi geniş kapsamlı bir yaklaşımın bulunmadığını ileri sürdü.
Darbeyle yüzleşmenin demokrasiyi; sadece darbecilerle yüzleşmenin ise iktidarı güçlendireceğini savunan Demirtaş, şöyle dedi:
’’Bazen 1-2 kişi üzerinden koskoca bir ’darbe zihniyetini yok ettik’ diyorlar. Milli Güvenlik Kurulu, özel yetkili mahkemeler ve YÖK darbenin ürünüdür. Bütün bu kurumlar tıkır tıkır işliyor mu? İşliyor. Dolayısıyla kimse, biz darbeyle hesaplaştık, demesin. O dönem darbeyi destekleyenler, darbenin ortamını yaratanlar her türlü entrikayı çeviren kim varsa elbette bunlar sorumludur. Mesele birkaç gazeteci, askere dokunma meselesi değildir. Suçu olan varsa sorgulansın. Adil yargılansın.’’
Suriye’deki gelişmelere de değinen BDP Genel Başkanı Demirtaş, AK Parti’nin, Suriye’deki Kürtlerin herhangi bir hak elde etmemesi için çaba içinde olduğunu ileri sürdü.