Dink cinayetine ilişkin yeni dosya

Dink cinayetine ilişkin 4 sanıklı yeni dava dosyası ana davayla birleştirildi.

Haberler 20.12.2023 - 14:39 Son Güncelleme : 20.12.2023 - 15:47

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dinkin öldürülmesine ilişkin dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski polis memurlarının aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılandığı yeni dava, 15 sanıklı ana dava dosyası ile birleştirildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada, Dink ailesinin avukatı Havva Hülya Deveci ile 1 sanık avukatı hazır bulundu.

Dink ailesinin avukatı Deveci, davaya katılma talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti davanın, Yargıtayın 15 sanık hakkında bozma kararı verdiği ve yeniden yargılama yapıldığı aynı mahkemedeki ana dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetti.

Dink ailesinin suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle katılma talebinin reddine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 5 Ekimde hazırlanan birleştirme talepli iddianamede, Dink ailesi müşteki, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel sanık sıfatıyla yer alıyor.

FETÖ/PDY terör örgütünün eylem ve amaçlarının anlatıldığı iddianamede, maktul Hrant Dinkin 19 Ocak 2007de öldürüldüğü ifade edilirken cinayetin azmettiricilerinin ve faillerinin eylem planına ilişkin kronolojik sıralama anlatılıyor.

İddianamede, sanık Hasan Durmuşoğlunun Eylül 2005 ve Temmuz 2008 yılları arasında Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünden sorumlu müdür yardımcısı olduğu kaydedilerek, görev süresince Yasin Hayal grubu ve faaliyetlerinin maktul Dinke karşı 1 yıl önce geliştirilen öldürme planının, belirlenen tetikçilerinin, cinayete ilişkin gelişmelerin yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncelin verdiği bilgiler doğrultusunda en başından Trabzon İl Emniyet İstihbarat görevlileri tarafından bilindiği aktarılıyor.

Sanık Durmuşoğlunun da konuyla ilgili bilgi sahibi olduğu ifade edilen iddianamede, sanığın cinayetin önlenebilmesi adına yetkisi ve sorumluluğu bulunduğu ancak görevin gerekenlerini yapmak yerine emrinde bulunan Eylül-Ekim 2006da yardımcı istihbarat elemanı ile buluşma raporu gibi fiziki ve elektronik ortamdaki kayıtlarının yok edilmesi ile yardımcı istihbarat elemanlarının görev düşümünün sağlanmasını yönlendirip, cinayetin işlenmesini sağladığı kaydediliyor.

İddianamede sanığın, cinayetin azmettirici ve faillerini takip ederek cinayetten 1 yıl önce haberi olduğu ancak ilgili yerlerden Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığındaki örgüt mensuplarına gönderilen buluşma ve haber raporları dışında hiçbirini üstlerine haber vermediği anlatılıyor.

Sanık Mehmet Ayhanın Ağustos 2005ten itibaren Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü Aşırı Sağ Faaliyetler Bürosunda Memduh Aydın kod adıyla polis memuru olarak görev yaptığı, yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncelin sorumluluğunun bu sanığa devredildiği aktarılan iddianamede, sanığın 2006nın Eylül ve Ekim aylarında tetikçi Ogün Samastın olduğuna dair bilgi sahibi olduğu ancak cinayete ilişkin Faruk Sarı ve Hasan Durmuşoğlunun talimatları doğrultusunda haber ve rapor düzenlemediğine dikkat çekiliyor.

İddianamede, sanık Ayhanla aynı büroda polis memuru olarak görev yapan Onur Karakayanın da cinayete ilişkin süreç ve gelişmelerden haberi olduğu ancak bu sanığın da görevini yerine getirmediği bilgisi yer alıyor.

Sanık Onur Gülbelin dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında Ali Fuat Yılmazere bağlı olarak müdür yardımcılığı görevini yaptığı kaydedilen iddianamede, cinayete ilişkin alınacak tedbirleri almadığı aktarılıyor.

İddianamede, sanığın cinayetin Yasin Hayalin suç örgütüne işlettirilmesi sürecinden en başında haberdar olduğuna vurgu yapılırken sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibat ve iltisakına ilişkin deliller bulunduğu, ByLock uygulamasını kullandığının tespit edildiği kaydediliyor.

Sanıkların ihmali hareketleri nedeniyle Dinkin ölümüne neden oldukları, kasten öldürme suçundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği cezanın Yargıtay kararıyla da kesinleştiği ifade edilen iddianamede tüm sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal Düzenini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılması isteniyor.

Ana Sayfaya Git