DEM Parti tarafından Diyarbakırda Özgürlük İçin Demokrasi Mitingi düzenlendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin TBMMdeki çağrısının ardından DEM Parti Heyetinin İmralıda yapılan görüşmelerle devam eden sürece ilişkin kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla İstasyon Meydanında gerçekleştirilen mitinge, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Parti Eş Genel Başkanı çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, DEM Partili belediye eş başkanları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Bakırhan, sürece yönelik değerlendirmede bulundu. Miting alanındaki kalabalığa seslenirken Bakırhan, sürecin mimarı sizlersiniz dedi ve Sizleri yok sayarak, reddedenler yeniden İmralı kapısını açarak, Öcalan ile görüşmeye başladılar. Bu görüşmenin mimarları sizlersiniz. Bu eser sizlerindir. Tekrar Kürt meselesinin Türkiyede tartışılmasını sağlayan siz değerli halkımızsınız. Bunun için ne kadar gurur duysak yeridir. İnşallah bugüne kadar mücadele eden, direnen, kimliğine, onuruna, diline sahip çıkarak, Kürtler bu saatten sonra onurlu bir barış için, diyalog ve müzakere için dün olduğu gibi bugün de sahip çıkarak, Türkiyede eşitlikçi bir zeminin oluşmasına katkı sunacaksınız ifadesini kullandı.
TARİHİ BİR SÜREç YAŞANIYOR
Tarihi bir sürecin yaşandığını vurgulayan Bakırhan, Öcalanın barış için yol haritası hazırladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Siz de takip ediyorsunuz, tarihi bir süreçten geçiyoruz. Tekçi ve mezhepçi rejimlerin, farklılıkları yok sayan, farklı kimlikleri ötekileştiren, tarih sahnesine iten otoriter rejimler sökülüyor. Orta Doğudaki çatışmanın ortasında en güvenli şey kapsayıcı olmaktır. Farklıkları kabul etmektir. Öcalan ne yapıyor? Tam da bunu yapıyor. Diyarbakırın iradesine kayyum atanmasın, Siirtin koçerleri kendi kimlikleriyle, kendi yaşam biçimiyle özgürce yaşasın diye bir yol haritası hazırlıyor. Öcalan, barışın yol haritasını hazırlıyor. Onurlu bir mücadelenin yol haritasını hazırlıyor. Öcalan sadece Kürtler için değil, Türkiyede yaşan bütün kimlikler eşit yurttaş olması için yol haritası hazırlıyor. Öcalan istiyor ki, Türkiye demokratik olsun. Öcalan, istiyor ki, Kürtler kendi dilini özgürce konuşsun, anadilliyle eğitim görsün. Öcalan istiyor ki, Kürt halkı iradesine kayyum atanmasın. Diyarbakırı Diyarbakırın iradesi yönetsin. Biliyorum tereddütleriniz, kuşkularınız var. çok zulüm ve baskı gördünüz. Bu tartışmalı sürece tereddütlü yaklaşmanız gayet doğal. Şu an bulunduğumuz bu meydanda, bu surların dili olsaydı, Diyarbakır halkının yaşadığı zulüm ve baskıyı anlatmaya kelimeler yetmezdi. İşte siz, faili meçhullere, katliamlara, yok saymalara rağmen bugün onbinlerle bu alanda yine, yeniden daha güçlü bir şekilde iradenize sahip çıkarak, bu baskıcı rejime doğru olan yeri gösterdiniz. Öcalan istiyor ki, Türkiye barışı sağlayarak, Orta Doğuda güçlü olsun. Türkiye barışını sağlayarak, bölgede demokratik reformlarla örnek olsun. Öcalan, kalkınmış, demokratik, refah içerisinde yaşayacak herkesin kendi kimliğiyle özgürce yaşadığı bir Türkiyenin yol haritasını hazırlıyor. Şimdi sizlere soruyorum, sizler Öcalanın yanında mısınız? Sizler, Öcalanın hazırladığı kısa süre içerisinde açıklayacağı demokratik çözümün yol haritasının yanında mısınız? Sizler baskılara inat, ret ve inkara inat barışı, mücadeleyi, demokrasiyi savunma devam edecek misiniz? Emin olun sizin bu gür sesiniz, bize güç veren sesiniz, birliğiniz önümüzdeki günlerde hepimize layık bir barış sürecine inşallah evrilecektir.
BİZLERE DAHA BÜYÜK BİR GÖREV DÜŞÜYOR
Yeni sürece herkesin destek vermesi için çağrıda da bulunan Bakırhan, şunları kaydetti:
Merak etmeyin, korkmayın Kürtler yüz yıl önceki Kürtler değil, Kürtler masada kandırılacak bir durumda değil. Kürtler, Türkiyenin bölgenin en dinamik, en güçlü, en önemli halkıdır. Siz var oldukça hiç kimse bizleri kandıramaz. Siz güçlü olduğunuz müddetçe bizleri reddedenler de bugün olduğu gibi çözüme, müzakereye gelmek durumundadır. Onun için güçlü ve inançlı olun. Siz var oldukça kesinlikle sizlere layık, geçmişimize layık, bedellerimize layık bir süreç olacaktır. İnşallah yakın zamanda Öcalanın bizlerle paylaşacağı süreci hep birlikte göreceğiz. Biz çok şey yaşadık ama mücadelemizden vazgeçmedik. Şimdi bizlere daha büyük bir görev düşüyor. Beraber olacak mıyız? Bu ülkeyi demokratikleştirecek miyiz? ifadelerini kullandı.
ÖCALANIN DİYARBAKIR HALKIYLA BULUŞMASINI SAĞLAYIN
12 metrekareye milyonlarca insanın yüreğini sığdıramazsınız. Öcalan, milyonların yüreğidir, umududur. Milyonların umudu bir hücrede izolasyon altında kaldığı müddetçe biz sizin samimiyetinize güvenmeyiz. 12 metrekarede müzakere olmaz. 12 metrekarelik bir hücrede demokrasi olmaz. Öcalanı Diyarbakır halkıyla buluşmasını sağlayın. Öcalanın toplumla buluştuğu reformları acil olanak yaparak, bir yol temizliği yapın. Coşkununuzu, kararlılığınızı biliyorum. Emin olun güzel günler bizi bekliyor. Ölümün olmadığı, canları yitirilmediği, adaletin olduğu, demokrasinin olduğu, kendi iradeniz sizi yönettiği demokratik bir Türkiyeye az kaldı. Birlikte olursa, güçlü olursak, güçlü örgütlenebilirsek güçlü bir barışı sağlayabiliriz. Bizim köklerimiz sizler siziniz. Sizler olduğu müddetçe, biz bu kaynaktan beslendiğimiz müddetçe emin olun Kürtler, Türkiyede yaşayanlar güzel günler görecektir. Mutlaka ama bir gün mutlaka insanların kimliğinden olayı ötekileştirilmediği, gazetecilerin öldürülmediği, bir Türkiye oluşturuncaya kadar sizlere söz olsun, layık bir mücadele ortaya koyacağımızın sözünü veriyorum. Bugün burada ortaya koyduğunuz bu iradeyi, bu talepleri de İmralı Heyetine aktararak, sizlerin selamlarını ve iyi niyet duygularını da Öcalana ileteceğimizi belirtmek istiyorum. İmralı Adası, idamlarla, tecritle, 12 metrekarelik hücreyle anılan bir adadır. Biz istiyoruz ki, İmralı Adası barışla anılsın. İmralı Adası barış adası olsun. İmralıyı barış adası yapıncaya kadar mücadele edeceğimize Kürt halkına, Türkiyedeki ezilenlere onurlu bir barış ve gelecek hediye edeceğimize olan inançla hepinizi selamlıyor.