Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanında düzenlenen Teknofest 2024e katılarak konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğanın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Buradan tüm Adanayı, tüm çukurovayı, Adanalı kardeşlerimin her birini yürekten selamlıyorum. Adananın, çukurovanın çalışkan gençlerini, vizyoner gençlerini, ülkesi ve milleti için hayal kuran, vatanperver gençlerini saygıyla selamlıyorum. Her birinize, sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum.
Bugün bir kez daha Adanadayız. 10 Ağustosta Adanaya gelmiş, muhteşem bir projenin açılışını yapmıştık. Adanayla birlikte Mersinin de gurur kaynağı olan uluslararası çukurova Havalimanını tüm bölgemizin hizmetine sunmuştuk. Şimdi de Şakirpaşadayız. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali için Adananın misafiriyiz. Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği Teknofest Adanaya hepiniz hoş geldiniz diyorum.
Bugün Adana gençlerimizin coşkusuyla maşallah bir başka güzel. Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı.
Bugün burada sadece milli teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılının mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var.
Burada yarının Hezarfen Ahmet çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var.
Bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlar sizlersiniz. Unutmayın sizler, Türkiyenin umudusunuz. Sizler, Türkiyenin istikbali, Türkiyenin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim, hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vaz geçmeyin.
Yapamazsınız, başaramazsınız diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın; sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allahın izniyle hiçbir şey kurtulamaz.
Tüm bunları söylerken, şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum. Türkiye, artık eski Türkiye değil. Türkiye, 22 yıl öncesinin Türkiyesi asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiyede yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.
Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık. Milli gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık. Nereden nereye Savunma sanayiinde yerli ve milli üretimin payını yüzde 80lere çıkardık. İnsansız Hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. Araştırma-Geliştirme merkezi sayımızı sıfırdan 1328e çıkardık. Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken, bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.
Merkezinde siz gençlerimizin olduğu 21inci Yüzyıl Türkiyesini; ilimle, teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Bakınız, Yeni Türkiyeyi, büyük ve güçlü Türkiyeyi yansıtan en önemli tablo, bu sene 10uncusu düzenlenen Teknofesttir. Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran Teknofest, çok geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tutuyor. Teknofest; dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net biçimde gösteriyor. Teknofest, bir gençlik destanıdır, Teknofest, bir teknoloji devrimidir, Teknofest, bereketli anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir.
2018 yılından bu yana Teknofestin dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ediyoruz.
2018de 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmirde 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacı ile 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık.
Teknofest Adanaya ise 50 farklı kategoride 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımdan da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı Şakirpaşaya davet ediyorum.
Bölgemizde son yılların en sancılı günleri yaşanıyor. Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnandaki katliamları, millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Gazzeye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl oldu. çoğu çocuk ve kadın 50 bin kardeşimiz vahşice katledildi. 100 bine yakın insan yaralandı, şehirler birer enkaz yığınına döndü.
İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazzeyi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnanda kan döküyor. Filistinin seçilmiş son başbakanı İsmail Haniyeyi Tahranda şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallahı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum.
Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda.
Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterrese özellikle kalkıyor BMye gelemez diye meydan okuyor. Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreterine yönelik BMye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun.
Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazzeye ve Lübnana yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın, ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnanla sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için khin olmaya gerek yoktur.
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüsle, Mescidi Aksa ile, vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkyieye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz.
Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi, yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretindeyiz. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz.
Elektronik harp ve milli yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltıya, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz.
İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2lerle yakaladığımız, AKINCI ile sürdürdüğümüz ivmeyi, insanız savaş uçağımız KIZILELMA ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayınız Adanalı kardeşlerimiz Elle gelen öğün olmaz, o da arasan bulunmaz atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz.
Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları biz unutmadık.
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettik. Bayraktarla, ANKAyla, AKINCIyla, AKSUNGURla, KIZILELMAyla, ATAKla, HÜRKUŞla, HÜRJETle, GÖKBEYle, KAANla, ANADOLUyla, Altayla ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetimizle iftihar etmemizin sebebi, işte budur.
Burada şunu da söylemek isterim. Biz, her zaman sulhu süknun tarafındayız. Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil; vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hali karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağımız, siz gençlerimizdir.
Yerli ve milli olsun diyerek çırpınan yürekler, sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güvende olacak. Mavi Vatanda, Gök Vatanda sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum.
Bu düşüncelerle Teknofest Adananın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Yarışmalarda dereceye giren tüm gençlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Teknofestin bugünlere gelmesinde, icrasında emeği geçen, katkısı olan herkese, tüm kurumlarımıza şükranlarımı sunuyor; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun.