İş adamlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen Cemaatini kastederek, O camiadan dostlarınız olabilir. Bunları ifş etmeniz lzım. Savcılıklarımıza, Emniyet teşkiltımıza bildirmeniz lazım dedi. Erdoğan, 15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı mücadele edenler için ise, İmanlı çılgın Türkler nitelemesi yaptı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleriyle istişare toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sözlerine Cumhurbaşkanı seçilmesinin 2. yıldönümü nedeniyle halka teşekkür ederek başladı. Erdoğan iş adamlarına, Gülen Cemaatini kastederek, O camiadan dostlarınız olabilir. Bunları ifş etmeniz lzım. Savcılıklarımıza, Emniyet teşkiltımıza bildirmeniz lazım çağrısı yaptı.
Erdoğanın konuşmasından satır başları şöyle:
İki konuda yardım talep ediyorum. İlki yurt dışındaki tüm muhataplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, FETÖnün sadece ülkemiz için değil tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki bunları da ifş etmeniz lzım. Bunları savcılıklarımıza, Emniyet teşkiltımıza bildirmeniz lzım. Niye? Bu, bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz. Şikyetçi sıfatıyla bunları bildirmeniz lzım. Herkesi istihbarat, Emniyet bilemeyebilir, gecikebilir. İşte adam kaçıyor. Fırsatı bulduğu anda kaçıp gidebiliyor. Diyelim ki TSK, Emniyet ilginç olan özelliği şu; imamlık görevlerini oradaki siviller vasıtasıyla yürütüp bu adımları sinsice attılar. Tahsil bunlarda önemli değil, maharet önemli. Şeytani bir zihinsel yapı bunlar için daha önemli ve bunu böyle başardılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hl gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. Zalime merhamet mazluma eziyettir. Mazluma haksızlıktır.
FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK, DAİŞ mensupları gibi, demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Finans altyapısı olmayan hiçbir örgütün, gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir. FETÖyü, silahlı kuvvetleriyle, yargısıyla, polisiyle, diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da aynı şekilde temizlememiz şarttır. Yürüttüğümüz mücadeleyi ancak bu şekilde, örgütün finans kaynaklarını da kurutarak başarıya ulaştırabiliriz.
Devletin kurumlarında bunların iş adamlarını nasıl haraca bağladığını şimdi net görüyoruz.
Bu örgüte giden her kuruş millete sıkılan bir kurşundur. Bu örgütü tüm unsurlarıyla içinizden temizleyeceğinize ben inanıyorum.
Kolay kolay kapımızı çalamazlar
Finans sektöründe bazı engellemelerin vesaire olduğuna dir bilgiler edindim. Bu konularda konuşmak suretiyle, ama kamu bankaları ama özel sektör bankaları, bunu eğer fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa, kusura bakmasınlar biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onun gereğini yaparız ve onlar da ondan sonra kapımızı kolay kolay açamazlar, çalamazlar. Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz. Milletin parasıyla çalıştığınız böyle bir dönemde eğer kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır ve hemen basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın, mantığın içerisine girerse kusura bakmasınlar, açık ve net söylüyorum, ben bunu ihanet diye değerlendiririm.
Gücünü böyle bir dönemde fırsata dönüştürmeye kalkarsa...
Mali disiplinden asla taviz vermedik ve vermeyeceğiz. Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü böyle bir dönemde fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır.
Hiçbir banka, krı azaldığı için kalıcı zarar görmez ancak faiz ve kredi politikasında olumsuz yönde kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten ve kurallar çerçevesinde kendilerinden bunun hesabını sormaktan da çekinmeyiz. Bunu da buradan açıklıyorum.
Ben diyorum ki faizler düştüğü, kredi imknları genişletildiği zaman hem ülkemizin hem yatırımcıların hem de bankalarımızın önünde yeni bir dönem açılacaktır. Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiş demektir, bunu da duyurmak istiyorum. Kredilerini geri çağıranların belirlediği saf milletin safı değildir.
Şu andan itibaren tüm bankalarımızdan ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını bekliyorum. İhracatçılarımızla birlikte ekonomimizin tüm aktörlerine diyorum ki, Ülkemizin üzerinde oynanan oyunu beraber bozduk, hedeflerimizi de beraber hayata geçireceğiz. Bunun için devletin, hükümetin üzerine ne düşüyorsa, Cumhurbaşkanı olarak hepsinin takipçisi olacağım.
Alçaklar, şerefsizler...
Ayak basmadık yer sıkılmadık el bırakmayacağız. Görüyorsunuz bizim bıraktığımız boşlukları terör örgütleri dolduruyor.
Yıllarca bu ülkede Silahsız terör örgütü olur mu? diyorlardı. Oldu mu? Bak, hem de senin benim verdiğimiz vergiyle adam silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin, devletin silahlarını kime karşı kullandı? Millete karşı kullandı. Şu anda Türkiyede bölücü terör örgütünün elinde olmayan silahlarla bizi vurdu bu alçaklar, bu şerefsizler.
İmanlı çılgın Türkler
Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani çılgın Türkler diyorlar ya ama bu millet İmanlı çılgın Türkler. Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor.