Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü. Memur ve emekli maaşlarına zam, ekonomi, İsveçte Kuran yakılması, yapılacak olan NATO zirvesinin gündeme geldiği toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranının açıklanmasının ardından bu konuda adım atılacağını söyledi.
Erdoğanın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
Başta depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay, Adıyaman, Maraş olmak üzere 11 vilayetimizin tamamında imar ve inşa çalışmaları şu anda devam ediyor. TOKİmiz bölgenin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde öncü rol oynuyor. Amacımız 1 sene içerisinde 319 bin deprem konutunu teslim etmektir. Deprem konutlarının teslimatlarına ekim ve kasım aylarında başlayacağız. Bölgede 143 bini köy evi olmak üzere toplam 650 bin konutu inşa edeceğiz. Şimdiye kadar inşası başlayan konut, köy evi ve ahır sayısı 180 bini buldu. Giden canlarımızı geri getiremeyiz, ama maddi kayıplarımızı telafi edecek imkana ve kudrete sahibiz.
Başkaları ne yaparsa yapsın bizim ana gündemimiz deprem bölgesidir. Milletimizi iyilik etmeden başa kakan namertlere muhtaç eylemeyeceğiz. Sandıkta milletten yediği tokadın acısını afetzedelerden çıkartan faşist zihniyete rağmen, oylarının tercihine bakmadan deprem bölgesinde yaşayan tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz.
TAKOZ SİYASETİNİN NELERE MAL OLABİLECEĞİNİ DAHA İYİ ANLIYORUZ
Daha önce trafikten, bozuk yollardan dolayı eziyete dönüşen seyahatler yatırımlarımızla birlikte artık keyifle yapılıyor. Osmangazi Köprüsü 24 Haziran Cumartesi günü 11 bin 770 araç geçişiyle bir rekora daha imza attı. 1915 çanakkale Köprüsünde araç geçiş sayısında yüzde 55 oranında artış sağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günde ortalama 100 bin araç geçti. Boğaz geçiş trafiği rahat nefes aldı. Ankara-Niğde karayolu rekora koşan bir başka projemizdir. İstanbul Havalimanına bayram boyunca günde ortalama 1517 uçak iniş kalkış yaptı. 25 Haziranda 1593 iniş kalkış ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Dünya çapında birinciliklere doğmayan İstanbul Havalimanı Avrupanın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi. Takoz siyasetinin nelere mal olabileceğini yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Seçimlerde bu zihniyeti sandığa gömen insanımızın 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bunlara geçiş vermeyeceğine inanıyorum.
SAVAŞ LOBİSİNİN HEDEFİ OLDUK
Bayram sürecinde 21 ülkenin lideriyle görüşerek hem tebrikleri kabul ettik hem de ikili konuları ele aldık. Rusya-Ukrayna savaşından Sudandaki kardeş kavgasının sona erdirilmesine kadar Türkiyenin katkısını ortaya koyuyor. Ülkemiz krizlerin çözümünde denge, adalet ve güven veren tavrıyla belirleyici rol oynuyor. İstanbul süreci değerlendirebilseydi bugüne kadar yaşanan yıkım ve gözyaşı olmayacaktı. Tahıl mutabakatı ve esir takaslarıyla devam eden diplomatik gayretler maalesef savaş lobisi tarafından engellendi, yıpratıldı. Bunun bedelini de asker sivil on binlerce insan ödedi. Hatta bir dönem Türkiye olarak bu savaş lobisinin hedefi olduk. Muhalefetin adayının asılsız ithamları bu senaryonun bir parçasıdır. Türk demokrasisine de zarar veren iddialarla ilgili ortaya tek bir somut delil ortaya konulmadı. Seçim atmosferinde niçin böyle bir provokasyona girişildiğine dair kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama da gelmedi. Son 1,5 yılda bunun gibi sayısız örnek, kışkırtma ile Türkiyeyi zorda bırakmayı hedefleyen art niyetli teşebbüsle karşı karşıya kaldık. Savaşa odun taşımak yerine barışın tesisi için gayret sarf ettik. Halen Rusya ve Ukrayna ile aynı anda görüşen, diyalog kanallarını işleten, çözüm önerileri geliştiren tek ülke biziz.
KURAN-I KERİME YÖNELİK ALçAKçA SALDIRI HEPİMİZİ ÖFKELENDİRDİ
İsveçte Kuran-ı Kerime yönelik alçakça saldırı hepimizi öfkelendirdi. Bu sapkınlığın, bırakın fikir özgürlüğünü en temel insani değerlerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığıyla beslenen nefret suçudur. Bunun polis korumasıyla işlenmesi çok daha vahimdir. Nasıl kiliseyi, havrayı veya bir başka inancı mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kuran-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar sıra Müslümanların kutsallarına gelince birden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Stockholmde Kurban Bayramının ilk günü, cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız. Bu saldırıları batıda habis bir ur misali yayılan Müslüman ve İslam düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Batı dünyası bu konuda hiçbir adım atmıyor. 4 yıl önce Yeni Zelandada 51 Müslümanın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor.
5 ZENGİN KADAR GÜNDEM OLMADI
Önceki hafta Mora Yarımadası açıklarında batan gemi faciasında buna bir kez daha şahit olduk. Yüzlerce kişinin ölümü Titanik gemisini görmeye giden 5 zengin kadar gündem olmadı. Bu mazlumlar her yıl Akdenizin sularında kaybolan binlerce can gibi kısa sürede unutulup gitti. Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayriinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransada başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkm edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp, yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşhur hak arama metodu olamaz. Ancak sosyal patlamadan otoritelerin de ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşanırken hak ve demokrasi mücadelesi verenlerin bugün derin sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Büyükelçilik ve konsoloslarımız her zaman vatandaşlarımızın yanındadır. Endişe ile karşıladığımız son hadiselerin şiddet sarmalı daha fazla büyümeden bir an önce sona ermesini diliyoruz.
EV ÖDEVLERİNİ İYİ YAPMALARINI TAVSİYE EDİYORUM
Türk ve Müslüman düşmanlığı bir milli güvenlik sorunudur. Fransadaki olayları tüm boyutlarıyla titizlikle incelenirken, Stockholmdaki olaylara tepkimizi net bir şekilde gösterdik. İslam İşbirliği Teşkilatı hemen harekete geçti. Teröre destek vererek teröristlere alan açarak, sokakları, caddeleri, şehrin en merkezi meydanları teröristlere tahsis ederek Türkiyenin dostluğunun kazanılmayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor. Ülkemizin duruşu, beklentileri bizlere verilen taahhütler bellidir. Geçen seni neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri savunuyoruz. Oyalama taktikleri yerine verilen sözlerinin tutulması devlet ciddiyetine yakışır olacağına inanıyoruz. Bu tarz bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi, ne Türkiyeyi ne de Türk milletini tanımadıkları aşikardır. Buradan kendilerine ince eleyip sık dokumalarını, ev ödemelerini iyi yapmalarını tavsiye ediyorum. Binlerce vatandaşımızın canına kast eden bölücü örgüt mensuplarını, FETÖcü alçakları himaye etmemelerini temenni ediyoruz. Türkiye olarak bunlar sağlanana kadar geri adım atmayacağımızı bilinmesini istiyoruz.
STOKçULUK VE FIRSATçILIK YAPANLARA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Milletimize meydanlarda verdiğimiz sözleri de asla ihmal etmiyoruz. 2023 yılının ikinci yarısında asgari ücretin net olarak 11 bin 402 liraya yükselttik. Asgari ücrete yüzde 34 gibi enflasyonun üzerinde refah payını da içeren zam yapmış olduk. Son 21 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz halkımızı enflasyona ezdirmeme prensibimize bugün de sahip çıkıyor. Fahiş kira artışlarına karşı geçen sene devreye aldığımız üst sınır uygulaması bu tedbirlerden biriydi. Konut kira sözleşmelerinde oranı yüzde 25 ile sınırlanmıştık. Temmuz ayında yenilenecek kira sözleşmeleri için de aynı sınır uygulamaya devam edeceğiz. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu yakından takip ediyoruz. Tamahkarlıktan ve aç gözlülükten kaynaklanan bu meselenin üstüne gideceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimleri daha da sıklaştıracak. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara asla müsaade edilmeyecektir. Milletin canını yakanlardan muhakkak hesap soracağız.
VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTACAĞIZ
Kur Korumalı Mevduat uygulamasını devam ettiriyoruz. Vergi istisna süresini uzatıyoruz. Tasarruf sahiplerine olumsuzluk oluşturmayacak şekilde süreci yürütüyoruz. Memur maaşlarına yapılacak zam sürecini yürütüyoruz. 5 Temmuzda 6 aylık enflasyon oranlarının belli olmasıyla, memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Türkiye Aile Destek Programını bu sene de devam ettirme kararı aldık. Avrupa oyunlarındaki başarılarıyla bizlere ikinci bayramı yaşatan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum. Farklı kategorilerde 38 madalya kazanan sporcularımız, özellikle kadın sporcularımız bizleri gerçekten gururlandırmıştır. Balkan Matematik Olimpiyatlarında Türkiyeye 3 altın, 3 gümüş madalya getiren gençlerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum. Sizleri bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum.