İnisiyatif sözcüsü Hüseyin Olam, bir restoranda yaptığı basın açıklamasında, yıllardır devletin her kademesine sinsice sızan FETÖnün binlerce insana yaşattığı mağduriyetin giderilmesi için adalet istediklerini söyledi.
Darbe girişimiyle FETÖnün asıl hedefinin ortaya çıktığını vurgulayan Olam, şöyle devam etti:
15 Temmuzda, FETÖ denilen fesat şebekesinin canice giriştiği darbe teşebbüsüne şahit olduk. Allahın yardımı ve halkın büyük gayretiyle ülkeyi belki de iç savaşa sürükleyecek büyük bir kalkışma, yüzlerce insanın canına mal olsa da nihayetinde önlendi. FETÖnün oluşturduğu paralel imparatorluk biraz dağıtılınca, bugüne kadar yaptığı zulümler bir bir dillendirilmeye başlandı. Şantaj, hile, kumpas ve delil uydurma yoluyla nice insanın hakkını gasbettikleri, nice insanın ekonomik ve sosyal hayatını mahvettikleri, yüzlerce insanın özgürlüklerini ve itibarlarını ellerinden aldıklarını birer birer görüyoruz.
- Türkiyede bin kişi var
Ergenekon ve Balyoz davalarında hüküm giyenlerin daha sonra serbest bırakıldığını dile getiren Olam, mütedeyyin kesimlerin de mağduriyetinin giderilmesini istedi.
Olam, Batmanda 50, Türkiye genelinde ise bin mütedeyyinin FETÖ mağduru olduğunu öne sürdü.
Bu durumun içlerini acıttığını belirten Olam, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkede birçok şey daha şeffaf görünür oldu. Bu alçakça girişim, FETÖnün aslında kumpaslarla bir ülkeyi nasıl yönettiğini de gözler önüne serdi. FETÖ üyesi oldukları ortaya çıkan on binlerce polis, adaleti sağlamakla görevli binlerce hakim ve savcı bu girişimden sonra ya tutuklandı ya meslekten ihraç edildi ya da haklarında soruşturma açıldı. dedi.
Olam, 28 Şubat ile FETÖnün komplo ve kumpasları nedeniyle uzun yıllardır mağdur edilen mütedeyyinlerin ısrarla görülmek istenmediğini savunarak, şunları kaydetti:
Bunların hemen hepsi de keyfi soruşturmalar, uzun gözaltı süreçleri, ağır ve insanlık dışı işkenceler, uydurulmuş deliller, kasıtlı ve brifingli yargılamalar sonucu cezaevlerine konuldu. Bunlardan kimileri 25 yılı aşkın süre cezaevinde. En azı 15 yılını doldurmuştur. Ailelerinin çektiği sıkıntılar büyük bir acıya, hayatları ise trajediye dönüşmüş durumdadır. Hem 28 Şubat hem de FETÖ yargı kararlarının iptal edilmesini, yıllardır keyfi ve hukuksuz kararlarla cezaevlerinde tutulan ve tek suçları İslami hayat nizamını benimsemek olan tutsakların yeniden adil şekilde yargılanmalarını talep ediyoruz.