Hollanda'da hiçbir Türkün yaşamadığı köy: Turkeye

Hollanda'nın güneybatısında, Belçika sınırındaki Zeeland eyaletinde yer alan Sluis Belediyesi'ne bağlı Turkeye köyü, 400 yılı aşkın tarihi ve Türkiye ile Osmanlı döneminde başlayan derin bağlantısı dolayısıyla 'Hollanda'daki Türkiye' olarak anılıyor

Haberler 16.09.2024 - 16:58 Son Güncelleme : 16.09.2024 - 16:58

Turkeye, 1796dan 1970e kadar bağlı olduğu Waterlandkerkje Belediyesinin 1970te birleşmesiyle Oostburg Belediyesine bağlandı. Turkeye, Oostburgun da birleşmesiyle Sluis Belediyesine bağlı olarak varlığını sürdürüyor.

KÖYDEKİ TÜRKİYE AYRINTILARI

Köye giden ana yolda Türkiye yolu manasına gelen Turkeijeweg, otobüs durağında da Türkiye anlamına gelen Turkije tabelaları yer alıyor, köyün girişindeki 16 numaralı evin çitlerinde Hollanda ve Türk bayraklarının olduğu levha asılı duruyor.

Barış Manço, hiçbir Türkün yaşamadığı Turkeye köyünü 1989da ziyaret etti ve köy sakinlerinden Monique Sturm ile eşinin evinde gerçekleştirdikleri sohbeti, 7den 77ye programında yayımladı.

Uzun yıllardan beri Turkeyede yaşayan Sturm, Türkiyeden getirdiği eşyayla süslediği evini gezdirdi ve köyün tarihçesini anlattı.

Türkiyenin gönüllü elçiliğini yapan Sturmun evinin kapısında Türkiyeli Elçilik No:16 yazılı tabela dikkati çekiyor, binanın dış duvarlarını ve bahçesini Türkiyeden gelen veya Türkiye ile alakalı eserler süslüyor.

Sturm, Barış Manço bizi ziyaret etti. Bir Türk rock yıldızının bizim Türkiyemizi ziyaret etmesi sürpriz oldu. O zaman kim olduğunu bilmiyorduk. Sonradan öğrendim, Türkiyede çok meşhur biriymiş dedi.

EVİNİN SALONUNU TÜRKİYEDEN GETİRİLEN EŞYA SÜSLÜYOR

Evini Türkiyeden getirilen eşyayla süsleme hobisini severek sürdürdüğünü anlatan Sturm, Türkiyeden gelen lambaları ve kilimleri seviyorum. Bunları saklamaktan zevk duyuyorum diye konuştu.

Evinin duvarında saz, taraftar flamaları, Türk bayraklı anahtarlıklar ve posterler bulunan Sturm, çay bardaklarının ve tepsilerin çok hoşuna gittiğini kaydetti.

Evinin salonunda Türkiyeden çok sayıda, kilim, kıyafet, bayrak, elbise, fincan, tespih, bayrak ve süs eşyası bulunduran Sturm, Şimdiye kadar Türkiyeden ve diğer ülkelerde yaşayan Türklerden 3 bin 600 kadar ziyaretçiyi ağırladık ifadesini kullandı.

ESKİSİ KADAR VAKİT AYIRAMIYOR

Evinin camlarını Turkeye köyü ve kendisi hakkında yayımlanan haber kupürleriyle süsleyen Sturm, Türklerin kendisini sık sık ziyaret ettiğini ve bundan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Sturm, biriktirdiği eşyayı ileride ne yapacağını henüz düşünmediğini belirterek, Önümüzdeki ay 70 yaşıma gireceğim. Artık kendi geleceğim ve bu eşyanın akıbetini düşünme vaktim geldi dedi.

Sturm, köyünde Türkiyenin kültür elçiliği gibi bir görevi yürütmekten memnun olduğunu ancak iyice yaşlanan annesine tek başına bakması nedeniyle bu göreve eskisi kadar vakit ayıramadığını dile getirdi.

çevredeki Turkeye yazılı bazı tabelaların kaldırıldığını anlatan Sturm, tarihi izlerin zamanla kaybolmaya başladığına dikkati çekti.

KÖYDE 22 EV BULUNUYOR

Köy sakinlerinden Iske Geertman, Turkeye isminin Hollandalılar tarafından ilginç karşılandığını belirterek, İnsanlar, bu ismi duyunca Türkiyeye geldik, tatildeyiz. şeklinde şaka yapıyor diye konuştu.

Geertman, köy nüfusunun önceki yıllara nazaran arttığına dikkati çekerek, Biz köydeki son eviz ve 22 numarada oturuyoruz. Sanırım 22 ev var köyde. Önceden evlerin sadece yarısı kalıcı ikamet yeriydi, diğer yarısı ise sadece yazlık ev olarak kullanılıyordu ifadelerini kullandı.

Son yıllarda köye kalıcı olarak yerleşenlerin sayısının arttığına işaret eden Geertman, Eşim 50 yıldır bu köyde yaşıyor. Biz de önceden yazlık olarak kullanıyorduk, şimdi daha uzun kalıyoruz. Köyde önceden pek çocuk sesi duyamazdınız. Şimdi 15 civarı çocuk yaşıyor şeklinde konuştu.

Komşusu Sturmun Türkiyenin gönüllü elçisi olarak köyde bulunmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Geertman, harika bir iş yaptığını ifade etti.

Köyün ismin nereden geldiği hakkında çeşitli hikayeler var. Bunların hangisi doğru bilmiyorum diyen Geertmen, hangi hikaye doğru olursa olsun, köyün isminden dolayı iki ülke arasında bir yakınlığın bulunduğunu söyledi.

Geertmen, daha önce hiç Türkiyeye gelmediğini ama görmeyi çok istediğini dile getirdi.

KÖYÜN İSMİYLE İLGİLİ FARKLI RİVAYETLER VAR

Sluis Belediyesinin arşivindeki 23 Haziran 1982 tarihli belgede köyün adının nereden geldiğinin bilinmemesi ve özellikle Türk basınının gösterdiği ilgi üzerine Turkeye isminin araştırılmasına karar verilmesi ve ilgili kurumlardan belge toplanmaya başlanması dikkati çekiyor.

Arşivlerdeki belgelerde uzmanlar tarafından Turkeye adıyla ve köyün tarihçesiyle ilgili araştırmalar sonucunda farklı rivayetlere ulaşılıyor.

Rivayetlerin ortak noktasını, 1600lü yıllarda kurulan köyün bulunduğu bölgenin Hollandanın girdiği savaşlarda sık el değiştirmesi sebebiyle bu ismi kimin verdiğinin belli olmaması oluşturuyor.

TÜRKLERİN DESTEĞİYLE İSPANYOL İŞGALİNİN ÖNLENDİĞİ RİVAYETİ

Sturmun da en çok duyduğunu belirttiği rivayete göre, köyün ismini 400 yıl önce Hollandanın kurucusu Willem van Oranjenin oğlu Prens Maurits van Oranje veriyor.

Turkeye köyünün olduğu bölge, Hollandanın İspanyadan bağımsızlığını kazandığı Seksen Yıl Savaşları (1568-1648) döneminde stratejik rol oynuyor.

Özellikle deniz yoluyla kolayca ulaşılabilen bölgenin doğal savunma mevzisi özelliği nedeniyle İspanyollara karşı bağımsızlık savaşında önemi daha da artıyor.

O dönemde İspanyolların elinde esir bulunan yaklaşık 1500 Türk, Hollandalıların yardımıyla kurtarılıyor. Kurtarılan Türklerin verdiği kıyafetleri giyen ve üç hilalli Osmanlı flamaları gemilerine takan Hollandalıları gören İspanyol güçlerinin, Osmanlı donanmasının bölgeye geldiği yanılgısına düşerek geri çekildiği ifade ediliyor. Böylece Hollanda, yeniden büyük bir İspanyol işgalinden kurtulduğu için köye bu isim veriliyor.

OSMANLIYA MİNNET VE COĞRAFİ ŞEKİLLERİN BENZERLİĞİ DE RİVAYETLERDEN

Bir başka rivayete göre ise Osmanlının, İspanyollara ve Katolik Fransızlara karşı Hollandayı desteklemesi nedeniyle duyulan minnet karşılığında köye Turkeye adı veriliyor.

Turkeyeye 18 kilometre mesafedeki Sint Anna Ter Muden köyünde yer alan ve üzerinde Osmanlı kavuğu figürü, ay ve yıldız şekilleri bulunan tulumbalı çeşmenin de yine bu rivayeti desteklediği aktarılıyor.

Arşiv belgelerindeki diğer rivayete göre ise bölgenin doğal görünümü ve su birikintilerinin varlığı nedeniyle benzer coğrafi yapıdaki birçok yerde olduğu gibi buraya da Turkeye isminin verildiği şeklinde geçiyor.

Başka rivayete göre ise halkının yoksulluk içinde olduğu bölgelerde alaycı dille bu bölgeye de Turkeye isminin verildiği ifade ediliyor.

BÖLGEYE FRANSIZLAR GELİYOR

Köy meydanındaki bilgilendirme tabelasındaki metinde bölgenin, İspanyollardan kurtarılmasından sonra Hollandalılar ile Fransızlar arasında 3 kez el değiştirdiği belirtiliyor.

Özellikle Seksen Yıl Savaşlarından sonra bölgenin, kuşatma ve savunma açısından stratejik önemini kaybettiği anlatılan metinde ülkenin kuzey kesimlerindeki toprakların da sular altında kalmasıyla elde edilen yeni deniz yollarıyla Turkeyenin savaş açısından eski önemini yitirdiği ifade ediliyor.

1676 yılına kadar Westfort adıyla anılan köye daha sonra Küçük Turkeye isminin verildiği anlatılan metinde bölgede hala siper, mühimmat depoları ve mevzilerin bulunduğu bilgisine yer veriliyor.

İSPANYA VERASET SAVAŞLARI

Bölgedekilerin merkezi Hollanda Krallığını uyarmalarına rağmen gerekli önemin verilmemesi nedeniyle 29 Temmuz 1708de Turkeyenin olduğu bölgenin Fransızların saldırısına uğradığı, kiliseler ve çiftliklerin yağmalandığı ifade ediliyor.

Metinde 1794-1814 yıllarında Fransızların elinde bulunan bölgenin 18. yüzyıl sonlarında tamamen mevzi haline getirildiğine işaret ediliyor.

Fransa tarafından tehdit edilen Hollanda Krallığı, birçok devletten destek istediği bu dönemde Osmanlı hükümdarlarından da yardım talebinde bulunmuştu.

HOLLANDA İLE TÜRKİYE ARASINDA 400 YILI AŞAN İLİŞKİLER

Turkeye köyü, 17. yüzyıldan itibaren hızla gelişen Hollanda - Osmanlı ilişkilerinin sadece bir parçasını teşkil ediyor.

Osmanlı İmparatorluğunun 1612 yılında Hollanda Cumhuriyetini devlet olarak tanıyan ilk ülke olmasıyla başlayan ilişkiler, 400 yılı aşmasıyla dikkati çekiyor.

İlk Hollanda Elçisi Cornelis Haga, 1612de İstanbula atanmış, aynı yıl Sultan I. Ahmet tarafından Hollandalılara Ahidname-i Hümayun verilmişti.

Diplomatik ilişkilerin tesisiyle Hollandalı tüccarların Osmanlı İmparatorluğundaki faaliyetleri artmış, Hollanda elçileri genelde İngiliz büyükelçileri ile işbirliği halinde Avusturya ve Rusya ile yapılan savaşlardan sonra barış müzakerelerde arabulucu olmuştu.

Cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 yılında imzalanan ve Dostluk Anlaşması olarak da bilinen Türkiye Cumhuriyeti ile Felemenk Kraliyeti Arasında Muhadenet Muahedenamesi Hollanda ile akdedilen ilk anlaşma oldu.

İki ülke arasındaki önemli anlaşmalardan Türkiye-Hollanda İşgücü Anlaşması da 1964 yılında imzalandı. Bu yıl, Hollanda ile Dostluk Anlaşmasının 100üncü, İşgücü Anlaşmasının da 60ıncı yıl dönümü idrak edildi.

Ana Sayfaya Git