Okur, Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili kamuoyundaki yanlış ezberi bakın nasıl bozdu....
Bir televizyon kanalında soruları yanıtlayan HSYK Başkanvekili İbrahim Okur, özellikle son dönemde kamuoyunda Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili yanlış ezberleri rakamlarla bozdu.
BENDE ÖYLE DÜŞÜNÜYORDUM, YANILMIŞIM
Programa çıkmadan önce Özel Yetkili Mahkemelerin özgürlükleri sınırlandırdığına dair kamuoyunda olduğu gibi bende de bir kaygı vardı, bu mahkemelere gelen herkesin tutuklandığını, tutuklu yargılandığını, özgürlüklerini sınırlandırdığını düşünüyordum diyen HSYK Başkanvekili İbrahim Okur, yayından önce yaptığı küçük bir araştırmayla bu algının gerçekte yanlış olduğunu fark ettiğini söyledi.
İbrahim Okur, rakamlar vererek özel yetkili mahkemelerin özgürlükleri sınırlamadığını ortaya koydu.
RAKAMLARLA ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER
İstanbul Beşiktaş’taki Özel Yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nden örnek veren İbrahim Okur, bu mahkemede 2600 kişinin yargılandığını ama bunlardan sadece 542’sinin tutuklu olduğunu, yani yüzde 20’sinin tutuklu, yüzde 80’nin ise tutuksuz yargılandığını açıkladı.
ERGENEKON DAVASINDA DURUM
Kamuoyunun sürekli speküle ettiği dava olan Ergenekon Davası’nda ise toplam 257 sanığın bulunduğunu bunlardan 65’nin tutuklu yargılandığını, oran olarak da yüzde 25’nin yargılandığını vurguladı.
İbrahim Okur, bu rakamların kamuoyundaki özel yetkili mahkemeler herkesi tutukluyor, tutuklu yargılıyor algısının doğru olmadığını ortaya koyuyor dedi. Okur, bu mahkemelerin baktıkları işler göz önünde bulundurulduğunda rakamların çok yüksek olmadığını ifade etti.
Özel Yetkili Mahkemelerin bugüne kadar yaptıkları işlere değinen İbrahim Okur, çarpıcı bilgiler verdi.
KAPKAÇ OLAYINI ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER BİTİRDİ
Uyuşturucu ile mücadelede, mafya diye tabir ettiğimiz suçlarla mücadelede bu mahkemeler gerçekten güzel kararlar vermişlerdir. İstanbul’da kapkaç olayı yaşanmıyorsa bu mahkemelerin çok ciddi payı vardır. Dolayısıyla bu mahkemelerin gerekliliğine bu açıdan bakmak lazım.
KİŞİSEL OLARAK GEREKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Özel Yetkili Mahkemelerin gerekli olduğuna vurgu yapan HSYK Başkanvekili, Avrupa ülkelerinde de buna benzer mahkemelerin olduğunu, eğer terörle mücadele ediyorsanız bu tür ihtisas mahkemelerine ihtiyacın var olduğunu kaydetti.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a sorulan en çarpıcı soru ise şu oldu: Ergenekon Silahlı Terör Örgütü üyesi misiniz? Bu örgüt içerisinde faaliyet yürüttünüz mü? Başbuğ’a ayrıca savcı ve Emniyet’teki değişiklikler için birileri ile temas kurup kurmadığı da soruldu. Başbuğ’un ’boru’ açıklamasıyla ilgili de Bu şekilde açıklama yapmanız hususunda herhangi birisinden emir aldınız mı? şeklinde bir soru geldi. Başbuğ’a, soruşturma dosyasının tamamını incelemediğini de belirtmesine rağmen tüm iddianamelerin gizli tanık ifadelerinden ibaret olduğunu belirtmesi de soruldu: Gerçeğe muhalif beyanlarınız ile yürütülen soruşturmaları ve hazırlanan iddianameleri itibarsızlaştırma gayretinizin sebebini açıklayınız.
ORUÇ REİS FİRKATEYNİ BİR MESAJ MIYDI?
Başbuğ’un basın toplantısı için Oruç Reis Firkateyni’ni seçmesinin özel nedenini de soran Savcı Kansız, Verilmek istenen mesaj nedir? dedi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki faaliyetleri de sorulan İlker Başbuğ’a Nuran Yıldız aracılığı ile Erkan Mumcu’ya ulaşarak cumhurbaşkanlığı seçim sürecine etki etme girişiminiz oldu mu? denildi. Başbuğ’a, AK Parti’nin kapatılması için yaptığı özel çalışmalar da soruldu: Osman Paksüt ile AK Parti’nin kapatılması hususunda görüştünüz mü? Balyoz planıyla ilgili kendisini iknaya yönelik bir girişimin olup olmadığını da soran Kansız, komutanlığın emrine muhalif olarak ’Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo’nun oynanmasına karşı ne yaptırım uyguladığını da sordu.