İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesinin 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Hakikat, yüzleşme ve adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz denildi.
HAKİKAT İLE YÜZLEŞİLMEMİŞTİR
Açıklamada, Türkiyede zorla kaybettirilen ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yurttaşların akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerin cezalandırılması için verilen mücadele, geçmişten bu yana görmezden gelinmiş ve bu hakikat ile yüzleşilmemiştir. Yıllardır yas tutan kayıp yakınları ile Cumartesi Annelerinin yaşadıkları acı; devletin üzerine düşen sorumluluğun gereği olarak karanlıkta bırakılan tüm bu olayları aydınlatması, kayıpların akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve faillerin bulunup cezalandırılması ile bir nebze olsun dinebilecektir ifadeleri kullanıldı.
MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle başlayan mücadelenin üzerinden 28 yıl geçtiğine vurgu yapılan açıklamada, Ne yazık ki, ülkeyi yöneten siyasi iktidarların insanlığa karşı suç olarak kabul edilen gözaltında zorla kaybetme olaylarının aydınlatılmasına dönük olumlu bir adım atmadıklarına, kayıp yakınları ile Cumartesi İnsanlarının bu zorlu ve uzun soluklu mücadelelerine kulaklarını tıkadıklarına tanıklık ettik denildi.
GEçMİŞLE YÜZLEŞME KOMİSYONU KURULSUN
Faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin tespiti için devletin ilgili tüm arşivleri açması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle devam edildi: Bu topraklarda benzeri acıların bir daha yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın tesisi için Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonunun kurulmasını talep ediyoruz. Bu topraklarda yaşanan gözaltında kaybettirmeler için devleti, uluslararası taahhütlerine uyarak hesap verme sorumluluğunu yerine getirmeye, hükümeti derhal BM Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi imzalamaya çağırıyoruz. Gözaltında kaybetmeyi muhaliflere karşı bir yok etme yöntemi olarak kullanan devletleri, bu suçu işlemekten vazgeçmeye çağırıyoruz.