DİYARBAKIR/VAN-Mustazaflar Hareketi sözcüsü Avukat Hüseyin Yılmaz, Mustazaflar Hareketi`nin en kısa sürede partileşeceğini yenilerken partileşme süreçlerinin yetişmemesi dahilinde, bağımsız olarak seçimlere girileceğini söyledi.
Süreci Biran Önce Bitirmeyi Düşünüyoruz
Mustazlar Hareketi`nin, diğer partilerin kuruluşundan farklı olarak hareketi tabana indirgediğini söyleyen Yılmaz, Seçim takvimi öne alındığı için program tüzüğümüzün son şeklini veriyoruz. Kısmet olursa, birkaç ay içerisinde yasal süreç başlamadan önce partileşme sürecini bitireceğiz. Böylece, kamuoyuna tüzüğümüzü deklare edip seçimlere girebilecek hale geleceğiz. O niyetle bir an önce süreci bitirmeyi düşünüyoruz. Biraz tarih vermek zor, o noktada en kısa süre diyelim. Seçimlere parti olarak katılmayı düşünüyoruz. Parti yetişmese bile bağımsız vb üzerine düşünüyoruz dedi.
Mustazaflar Hareketiyle Birçok Şey Değişecek
Mustazaflar Hareketi`nin, İslami camia başta olmak üzere, bütün kesimin temsiliyetine soyunduğunu ifade eden Yılmaz, Mustazaflar Hareketi`nin partileşmesiyle beraber birçok şeyin değişecek. Merkezi partilerin tahakkümünden kurtulmuş olacağız. Türkiye`de CHP`den, tek parti döneminden kalma bir anlayış vardır. `Bu ülkede neye ihtiyaç varsa ne varsa bunu zaten merkez belirler. Devlet belirler ve o ihtiyacı verir.` Onu yaparken dikkat ederseniz, birçok partinin çıkışı, Demokrat Parti bile CHP`den ayrılarak kurulmuştur. Yine sistemin geçmişinde yetkililerin söylemiş olduğu, bu memlekette komünist partisi gerekirse onu da biz kurarız, şeriat partisi de gerekirse biz kurarız. Bu kurallarını kırmış olacağız ifadelerine yer verdi.
Müslüman Kürt`leri Temsil Eden Bir Siyasi Oluşum Yok
Müslümanların temsilcisinin ancak, İslami hassasiyetler taşıyan Müslümanlar olduğunun altını çizen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bir siyasi temsiliyet sorunu var. Özellikle bölge bazında Müslüman Kürtleri temsil eden bir siyasi oluşum yok. Bir çıkmaza sürüklenmiş bazı konular, özellikle Kürt sorunu. Taraflar da bunun farkında olmasına rağmen sorun, kördüğüm haline gelmiş ve çözülemiyor. Herkes kendini toplumun tamamının temsilcisi sanıyor. Bugün BDP bütün Kürtlerin temsilcisi olarak sahnede. Hükümet cenahında bazı kişiler dahi, onları Kürt tarafı diye niteliyor. Bütün Kürtlerin temsilcisi sıfatıyla Türkiye kamuoyuna pazarlama çalışıyor. Bu insanlar en başta İslami hassasiyeti olan insanların temsilcisi değil. Müslümanların temsilcisi; Allah`a inanan, kitabına inanan Peygamber`ine inanan, kıbleye yönelen ve bu konuda İslami hassasiyetler taşıyan Müslümanlardır.
Mevcut Siyasal Çizgisini Değiştirecektir
Hareket olarak çoğunluk endişesi taşımadıklarını ifade eden Yılmaz, Kutlu doğum etkinliklerindeki kadar insan gelir mi gelmez mi? Biz endişe etmiyoruz. Her siyasi hareketin ilk çıkışında, kendine göre bazı endişeler olabilir, bu da normaldir. Nihayetinde, kendimizi kanıtladığımızda, söylemlerimizle ortaya çıktığımızda, bir müddet sonra bakarsınız ki halk, sizde iktidara gelme gücünü gördüğü vakit kendi tarafını beğenecektir. Bugüne kadar olan mevcut siyasal çizgisini değiştirecektir. dedi.
BDP, PKK ve Öcalan`ın Taleplerini Karşılıyor
BDP`nin siyasi çizgisini eleştiren Yılmaz; BDP, halkın taleplerinden çok PKK ve Abdullah Öcalan`ın taleplerini karşılamaya yönelik çaba sarf ediyor. Söylemlerine bakıldığında bu noktaya kilitleniyorlar. Kürt sorununa, Kürt halkıyla ilgili bir talep söylenmişse bunların dokuzu PKK ve Öcalan ile ilgilidir. Bu noktada bir tıkanmışlık var. Devlet tarafından da baktığımızda ideolojik bir yaklaşım sergileniyor. AK Parti, kendi tanımıyla; muhafazakar ve demokrat bir partidir. Yani İslami bir parti değil. Söylemleri de İslam`a göre değil; sisteme göre çözmeye çalışıyor. Bu da tıkanmayı ve kördüğümü de beraberinde getiriyor. Farklı bir söylemle, özellikle İslami bir söylemle İslam`ın çözüm önerilerini sunabilirsek, bunu Kürtlerin de Türklerinde kabul etmemesi olmaz. Nihayetinde Türkleri ve Kürtleri birbirine bağlayan bağ İslam`dır. Bunları devre dışı bıraktığımız vakit, ideolojik değerler devreye girer. İdeolojik değerlerde de uzlaşma olmaz. diye konuştu.
Şuanki siyasiler kelle sayıcılığı yapılıyor
Son günlerde PKK ve devletin, öldürdükleri insanlar üzerinden kelle sayıcılığı yaptığını belirten Yılmaz, Her gün asker ölüyor, her gün PKK`lı ölüyor. Taraflar kelle sayıcılığı yapıyor. Şu kadar kişiyi öldürdüm, diyerek kendi taraflarını sevindirmeye çalışıyor. Kelle avcılığı üzerinden yapılan kirli bir pazarlık var. Bu da beraberinde kör dövüşünü getiriyor. Bu yüzden netice de alınamıyor. Olan yine halkımıza oluyor. Asker olsun, PKK militanı olsun, ölenler Müslüman halkın çocuklarıdır. Düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun. Eğer farklı bir ideolojiye gidilmişse de bu İslami kesimin yeterince ortada olmamasından, siyasal alanda temsil edilememesinden, o boşluğu dolduramamasından kaynaklıdır. İnsanlarımızın ölmesini tasvip etmiyoruz. Kuran referanslı bir çözüm olursa herkesin kabul edeceğine inanıyorum. Tepedeki bazı insanlar bunu kabul etmeyeceklerdir. Bu, tabanda kabul edilebilecek bir olaydır. Tepedeki insanların da dibi boşalacağı zaman mecburen onlar da bu işten vazgeçecek. şeklinde konuştu.