Vanda 5 yıl önce düzenlenen operasyonun ardından PKK/KCK terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanan ve daha sonra HDPden milletvekili seçilen Lezgin Botanın da bulunduğu 6 sanıklı davanın gerekçeli kararında, KCKnın kırsal terörü kentsel teröre dönüştürme, PKKyı dağdan şehre indirme planı olduğu vurgulandı
Karardan: Nihai amaç; Türkiye dahil 4 ülkede önce bir kısım kültürel ve kimlik haklarıyla demokratik özerklik kazanmak, daha sonra demokratik konfederalizm ilan ederek 4 parçalı konfederal Kürdistan kurmaktır
Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile Anayasal düzene karşı işlenen suçlarla ilgili hakkında kamu davası açılan sanık milletvekili olsa dahi yargılama durmaz
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz
VAN-Vanda 5 yıl önce düzenlenen operasyonun ardından PKK/KCK terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanan ve daha sonra HDPden milletvekili seçilen Lezgin Botanın da bulunduğu 6 sanıklı davanın gerekçeli kararında, KCKnın kırsal terörü kentsel teröre dönüştürme, PKKyı dağdan şehre indirme planı olduğu belirtildi.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve aralarında HDP Van Milletvekili Lezgin Botan ile eski milletvekili Selami Özyaşarın bulunduğu 4 sanığın 6 yıl 3er ay hapisle cezalandırıldığı davanın gerekçeli kararı hazırlandı. Kararda, terör örgütü KCKnın sözleşmesi ve yapılanması hakkında detaylı bilgilere yer verildi.
KCK sistemi, terörist başı Abdullah Öcalanın yakalanması neticesinde, emir ve direktifleri ile oluşturulan, kırsal terörü kentsel teröre dönüştürme, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde özerklikten bağımsızlığa geçişi hedefleyen, PKKyı dağdan şehre indirme planıdır denilen kararda, Nihai amaç, Türkiye dahil 4 ülkede önce bir kısım kültürel ve kimlik haklarıyla demokratik özerklik kazanmak, daha sonra demokratik konfederalizm ilan ederek 4 parçalı konfederal Kürdistan kurmaktır değerlendirmesi yapıldı.
KCKnın terör örgütü PKK ile organik bağı bulunan bir terör örgütü olduğuna yer verilen kararda, şöyle denildi:
Bu yapılanma, PKK sistemi içerisinde, belirtilen hedefleri gerçekleştirmek için kurulan üst yönetim kadrosudur. Yargısı, ekonomisi, kurumları, eğitim teşkilatı, sağlık teşkilatı, yasaması, yürütmesi ve kolluğu olan paralel devlet yapılanmasıdır. Bu yapılanma içinde her bir bireyin kendine ait vazifesi bulunmaktadır. Bu vazifeler yargı alanına ilişkin olabileceği gibi maliye alanına veya yönetim alanına ilişkin de olabilmektedir. Esasında şahıslar, hem yasal olan eğitim faaliyeti yürütmekte hem de yasa dışı faaliyetlerini eğitim faaliyeti olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Yargılaması yapılan ve ceza verilmesi uygun bulunan hususlar yasa dışı faaliyetlerdir.
Terör örgütü PKKnın sözde yasama meclisince kabul edilen KCK anayasasında ülke, yurttaş ve devlet gibi unsurların eksik olduğunun anlatıldığı kararda, şu ifadelere yer verildi:
KCK, sistem olarak bir devlet yapılanması olmakla birlikte devlet olmaktan çok uzak, insan vücudundaki kanserli hücre misali, beyni tanımayan ve başına buyruk hareket eden ve devlet iddiasında bulunan bir sistemdir. Dolayısıyla sistemleri devlet sistemi olan, kendine ait ülkesi ve kendine bağlı vatandaşı bulunmayan, kendine ait olmayan toprak üzerinde egemenlik kurmaya çalışan ve dolayısıyla devlet olmanın temel ögeleri eksik bu sisteme devlet içinde devlet veya kamuoyunun yakından bildiği bir tabir olan ve olayımıza denk düşen devlet organlarına paralel yapısı nedeniyle paralel devlet yapılanması demenin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
- Sanık milletvekili olsa dahi yargılama durmaz
Kararda, sanıklardan Botanın milletvekili oluşuyla ilgili, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile Anayasal düzene karşı işlenen suçlarla ilgili hakkında kamu davası açılan sanık milletvekili olsa dahi yargılama durmaz ifadesi yer aldı.
Gerekçeli kararda, Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı belirtildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Leyla Zana, Aysel Tuğluk ve Sabahat Tuncel hakkındaki hükümlerine de atıfta bulunulan kararda, Sanık Lezgin Botan hakkındaki soruşturmaya milletvekili olmadan önce başlanmış olduğundan ve cezalandırılması istenen kanun maddesi, Anayasanın 83üncü maddesinde belirtilen istisnalardan olduğundan yargılamasına devam edilmiş ve hakkındaki yargılamanın durması yönünde bir karar verilmemiştir denildi.
- Eğitim destek evinde örgütsel eğitim
Kararda, sanıkların paralel yapılanma içinde faaliyet gösteren suçlular olduğu belirtilerek, Gerçek bir devletin varlığı halinde faaliyetleri suç sayılamayacak olan sanıklar, devlete ait eğitim faaliyetlerini dernek çatısı altında yürütmeye çalışmışlar ve legaliteyi sağlamaya çalışmışlardır görüşüne yer verildi.
Kararda, eğitim destek evi adı altında kurulan dershanede yapılan aramalarda ele geçirilen sabit bellekte terör örgütü mensuplarına ait fotoğraflarla örgütün bulunduğu yerlerdeki yaşantıyı çok güzel ve eğlenceli gibi gösteren videoların bulunduğuna yer verilerek, şöyle denildi:
Sanıklardan Lezgin Botan, PKK/KCK sistemi içerisinde eğitim alanında faaliyet göstermiş dernekte başkan düzeyinde faaliyet gösterdiğinden etkin bir rolü olmuştur. KCK sistemi içerisinde kendisine düşen görevleri yaparak, KCK sisteminin diğer unsurlarıyla uyum içinde çalıştığı anlaşılmıştır. Eylemlerinin bütün olarak silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğundan hakkında ceza tayini yoluna gidilmiştir.
Sanıkların, eğitim destek evlerinin altyapı, personel, doküman ve öğretmen gibi ihtiyaçlarını karşıladıklarının vurgulandığı kararda, bu evlerde öğrencilere verilen ideolojik eğitimlerle örgütsel bilincin oluşturulmaya çalışıldığı, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalanın kitaplarının okutulduğu belirtildi.
Kararda, Sanıklar, bir devletten kopuşu sağlayıp bağımsız bir devlet kurulması noktasında belki de en önemli unsur olan manevi bağlılıkların koparılması ve yeni devlet için insan kaynaklarının oluşturulması noktasında faaliyet yürütmüşlerdir. Bu açıdan sanıkların silahlı terör örgütünün üyesi oldukları kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktır denildi.
Vanda, 25 Haziran 2011de İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince KCKya yönelik operasyonda, öğretmenler Lezgin Botan, Selami Özyaşar, Mahmut Galip Yaviç, Hakan Yaman, Müzahit Karakuş ve Sinan Gündüz gözaltına alınmıştı. Haklarında PKK/KCK terör örgütüne üye olmak suçundan dava açılan 6 sanıktan, HDP Van Milletvekili Botan, eski HDP Van Milletvekili Özyaşar, Eğitim-Sen üyeleri Yaviç ve Yamanın 20 Kasım 2015teki duruşmada, 6 yıl 3er ay hapisle cezalandırılmasına, Karakuş ve Gündüzün ise beraatına karar verilmişti.