Bakan Yanık, TRT Haberde katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Deprem bölgesinde enkazdan çıkarılan çocukları önce sağlık kuruluşlarına, ardından refakatsizse Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kuruluşlarına aldıklarını belirten Yanık, süreç içerisinde Sağlık Bakanlığı, AFAD ile koordineli şekilde enkazdan çıkarılan çocukların herhangi şekilde üçüncü şahsa teslim edilmediğini söyledi.
Yanık, ebeveyni olmayan çocuklarla ilgili ilk günden itibaren gerekli altyapıyı oluşturduklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Refakatsiz çocukların takibiyle alakalı çocuklarımızı kurumlarımıza alıyoruz, Sağlık Bakanlığımız ile organize haldeyiz, İçişleri Bakanlığımızla kimlik tespiti noktasında organize haldeyiz. TÜBİTAKın geliştirdiği bir programı çocukların kimlik tespitinde bilişim altyapısı olarak kullanıyoruz. Bakanlık olarak aile bilgi sistemine eklediğimiz afet modülü üzerinden çocukların kayıtlarını tutuyoruz ve bu merkezde de çocuklarımızın önce kimliklerinin tespiti, daha sonra ailenin bulunması, eşleştirilmesi ve çocuğun ebeveyne teslim edilmesi. 1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225ini ailesine teslim etmişiz. Bu çocuklarımızdan 479unun halihazırda hastanede tedavileri devam ediyor. 84ü ise Bakanlık kuruluşlarımızda bakımlarını sağladığımız çocuklarımız. çocuklarımızı bu anlamda çok yakından takip ediyoruz
çOCUK HASSASİYETİ ÜZERİNDEN TOPLUMU KIŞKIRTMANIN MANASI YOK
Bakan Yanık, depremde hayatını kaybeden çocukların da kimliklerini tespit ederek, ailelere bilgi verdiklerini belirtti.
Bu durumda 400ün üzerinde çocuk olduğunu aktaran Yanık, kayıp çocuk vakası diye sürekli dezenformasyon dolaştığını, o belirsizliği ortadan kaldırmak için kurumlarla koordinasyon içerisinde titizlikle çalıştıklarını vurguladı.
Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarından çocukları teslim alanlar olduğuna yönelik iddialara ilişkin soruya Yanık, Hayır. çocuk hassasiyeti üzerinden toplumu kışkırtmanın manası yok. Bizim devlet olarak herhangi şekilde refakatsiz, depremden çıkmış, enkazdan çıkmış bir çocuğu bir derneğe, vakfa, sivil toplum kuruluşuna, herhangi bir yere teslim etmemiz, bakım sorumluluğunu, gözetimini, denetimini herhangi kişi ya da kuruluşa, STKye vermemiz söz konusu değil. yanıtını verdi.
Haberin ardından ekiplerin adreste incelemeler yaptığını anlatan Yanık, çocukların yalnız olmadığını, annelerinin yanında ve kimliklerinin belli olduğunu belirterek, bu kişilerin bahsi geçen sivil toplum kuruluşunun 6, 7 yıldır içerisinde bulunduğunu ifade etti.
Yanık, koruyucu aile hizmetini hassasiyetle uyguladıklarını dile getirdi.
Halihazırda yaklaşık 9 bine yakın çocuğun koruyucu ailelerinin yanında olduğunu bildiren Yanık, Koruyucu ailelikle alakalı depremzede çocuklardan Alın bu çocuğun sorumluluğu sizde gibi bir tutumda bulunmamız mümkün değil. Dolayısıyla bu anlamda bir koruyucu ailelik, bir himaye etme isteğini şu anda bu şekilde karşılamamız söz konusu değil. Ama koruyucu ailelik müessesesi devam ediyor. diye konuştu.