Burhan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 7. Anadolu Medya Ödülleri töreni ile yerel medyanın sorunlarına ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın teşrifleriyle Türkiyenin dört bir yanındaki yerel gazete, televizyon ve radyolar için bir tören gerçekleştirdiklerini belirten Burhan, bu törenin en önemli özelliğinin Anadolunun sıcaklığı ve samimiyetinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, milletin evinde ağırlanması olduğunu dile getirdi.
Burhan, Sayın Cumhurbaşkanımız, Anadolu insanına vermiş olduğu değeri bu programla da bir kez daha göstermiştir. Anadolu medyası, sadece seçim zamanlarında hatırlanan bir medya olmaktan çıkmış, Sayın Cumhurbaşkanımız seçim olsun ya da olmasın her daim Anadolu medyasına kapısını açmıştır. diye konuştu.
AMACIMIZ, ANADOLUYU HATIRLATMAK, ANADOLUDAN YENİ İSİMLER ORTAYA çIKARTMAK
Anadoluda emek veren, alın teri döken gazeteler, radyolar, televizyonlarda çalışan muhabirlere, radyoculara, televizyonculara ödüller verildiğini hatırlatan Burhan, Amacımız, Anadoluyu hatırlatmak, Anadoludan yeni isimler ortaya çıkartmaktı. Yerel medyadaki başarılı ve yetenekli isimlerin önünü açabilmek adına bu sene sadece yerel medyaya ödüller verdik. ifadelerini kullandı.
TÖRENDEKİ NURİ PAKDİL VE ERDOĞAN VAKTİ DETAYI
Burhan, törende izletilen tanıtım filminde, Nuri Pakdilin yer aldığı bölüme gelince Cumhurbaşkanı Erdoğanın duygulandığını aktardı.
Ödül töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğana bir saat takdim ettiklerini dile getiren Burhan, şöyle devam etti:
Bu saatin anlamı şu idi. Vakit Erdoğan vakti saatin görselinde dünya haritası var. Sayın Cumhurbaşkanımıza dedik ki, Vakit Erdoğan vakti, bu saat de onu gösteriyor. İçindeki dünya haritası da dünyaya yön veren bir Türkiye, dünyaya yön veren bir lider. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, Bu hediyenin içinde Erdoğan vakti ifadesi var, dünya var, bir de tabii şu anda dünyaya ayar veren biz varız. Bu da gece için güzel bir anı oldu.
Anadolu medyası en üst düzeyde onurlandırılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Malatyadaki yerel bir gazeteye de ödül vermiştir, Rizenin uzun yıllardır emek veren bir televizyoncusuna ödül vermiştir, Kayserinin yerel bir muhabirine ödül vermiştir. Bugüne kadar bunlar pek olmazdı. Bu gösteriyor ki, devletin büyükleri, Anadolu medyasının değerini, önemini anlıyorlar.
ANADOLU MEDYASI DEMOKRASİ AçISINDAN FEVKALADE ÖNEMLİDİR
Yerel medyanın, milletin kendisi; milli ve yerli olduğunu belirten Burhan, yerel medya halkın içinde olduğu için halkın değerleriyle ters düşmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı.
Medya ve demokrasi ilişkisinin de gündeme alınması gerektiğine işaret eden Burhan, şunları kaydetti:
Tarihimizde, medya ve demokrasi ilişkileri hep sıkıntılı olmuştur. 27 Mayıs ihtilalinde medya, maalesef kışkırtmıştır; yolsuzluk var, Amerikancılık var diyerek rahmetli Adnan Menderesin idamına giden zemini hazırlamıştır. 12 Eylülde de Kenan Evren, Bizi medya kışkırttı. diye ifade de bulunmuştur. 28 Şubat sürecinde dönemin kuvvet komutanları, Bu sefer silahsız kuvvetler halletsin. diyerek medyanın devreye girmesini istemiştir. Yine AK Parti kapatma davalarına falan baktığımız zaman medya her zaman başat rol oynamıştır.
Ama Anadolu medyasını burada göremezsiniz. Anadolu medyasından darbeci olmaz, Anadolu medyasından mandacı olmaz. Dolayısıyla da demokrasi açısından fevkalade önemlidir. Sadece iktidar partisi değil, muhalefet partilerinin de yerel televizyonlar ve gazetelerde kendilerine yer bulmaları açısından önemlidir. Ulusal medyada daha kategorik ayrım vardır. İktidar yanlısı ya da muhalefet yanlısı gibi ayrımlar keskinken Anadolu medyasında bu ayrımlar neredeyse kalmamıştır. çünkü Anadolu medyası bütün siyasi partilere, siyasi görüşlere yer verir.
Burhan, Anadolu medyasının çok kültürlülüğün, demokrasinin teminatı olduğunu da vurguladı.
YEREL MEDYANIN SORUNLARI
Yerel medyanın sorunlarına da dikkati çeken Burhan, şu görüşleri dile getirdi:
Yerel medyanın en temel sorunu, özellikle televizyonlar için söyleyelim, uydu maliyetleridir. Uydu maliyetlerinin dolara bağlı olması nedeniyle dolar artması halinde uydu ücretleri de yükseliyor. Kesinlikle Türk lirası üzerinden bu ödemelerin yapılması gerekir.
Ulusal televizyon kanallarıyla yerel televizyon kanalları aynı uydu ücretini ödüyor. Bu doğru değildir. Ulusal televizyon kanallarının gelirleriyle yerel medyanın gelirleri bir değildir. Bu konuyu Cumhurbaşkanımızın yanında da ifade ettik, kendileri zaten bize hak veriyor.
Kamu ilanlarından yerel televizyonlara, yerel radyolara pay ayrılmasını isteyen Burhan, şunları kaydetti:
Yerel gazeteler, Basın İlan Kurumu vasıtasıyla reklam alırken, radyo ve televizyonlar bu parayı alamıyorlar. Ayrıca RTÜK payı da ödüyorlar.
Radyolar açısından telif sorunu vardır. çok sayıda meslek birliği var ve bunların sayıları artmaktadır. Böyle olunca da televizyonlar, radyolar işin içinden çıkamaz hale geliyor. Bunların yerine Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir yapı oluşturulmalı, meslek birlikleri kendi üyelerini belirterek paylarını almalıdır.
Gazeteler açısından kağıt ve mürekkep maliyetleri sorunu vardır, pahalıdır. Yayıncılık bir nevi kamuoyu işidir, ticari bir iş değildir. Şu anda yayıncılıktan para kazanan neredeyse yoktur. O yüzden kağıt fiyatlarının düşürülmesi de fevkalade önemlidir.
HAKSIZ REKABET VAR
Teknolojiyle birlikte farklılaşan yayıncılık çeşitliliğine dikkati çeken Burhan, gazete, televizyon ve radyoların da teknolojik anlamda kendilerini güncellemesi gerektiğini söyledi.
Kamu kurum ve kuruluşlarının televizyonlardan, gazetelerden vergi aldığını, denetleyebildiğini anlatan Burhan, internet gazeteleri ve internet televizyonlarının ise bunların dışında olduğunu belirtti.
Burhan, şöyle devam etti:
Burada haksız rekabet var. Şu anda ben herhangi bir televizyon kanalı olarak, en az 30 kişi çalıştıracağım, sigortasını ödeyeceğim, TÜRKSAT parasını ödeyeceğim güzel. Peki, bir internet televizyonu? RTÜKten lisans almaz, uydu parası ödemez, istihdam oluşturmaz, vergi ödemez. Bu adaletsizliktir. Dolayısıyla onların bir an önce internet gazeteleri ve internet televizyonlarının sisteme tabi tutulması ve denetlenmesi lazım. Korsan yayınlar bir an önce kapatılmalıdır. Aksi takdirde legal yayın yapan televizyonlar kapanacak.