Leyla Zana: Süreç dondurucudan çıkarılmalı

Leyla Zana 8 yıl sonra sessizliğini bozdu, Erdoğan’a çağrı yaptı; Leyla Zana'dan çözüm süreci çağrılı geldi: “Dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor”

Haberler 22.01.2024 - 00:19 Son Güncelleme : 22.01.2024 - 00:19

8 yıl sonra sessizliğini bozan DEP eski Milletvekili Leyla Zana, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana çözüm süreci çağrısında bulundu. Zana, Sürecin rondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor dedi.

Gazete Duvar Diyarbakır Temsilcisi Vecdi Erbaya konuşan Zana, bugüne kadar susmayı tercih etmesini, 2015te Hendek çatışmalarında yaşanan döneme bağladı.

KÜRT HALKINA KARŞI MAHCUBİYETTEN DOLAYI SUSTUM

2015 yılında siyasal bir deprem yaşadık diye konuşan Zana, Özellikle hendekler sürecinde gerçekten siyasal muhataplığın durduğu noktaya vardık. O süreçte kitle ile yüz yüze geldiğimizde verecek hiçbir cevabımızın olmadığını da gördüm. Susmamın nedenlerinden biri budur ifadelerini kullandı.

Zana, Toplum bir cevap bekliyor ve sen cevap olamıyorsun. Bu durum benim yedi yıllık bir yas süreci yaşamama neden oldu. çok derinden yaralandım. Hayat seçimlerden ibaret değil. Sadece seçimler döneminde kitle siyasetçinin aklına geliyorsa bu sorunludur diye ekledi.

çatışmalardan bu güne kadar Sura gidip görmediğini belirten Zana, Kendimi hazır hissetmiyorum dedi.

Leyla Zana, bir küskünlük var mı? sorusuna, Hayır, bu dava bütün kişiliklerden çok daha büyük, çok daha kapsamlı bir dava. Davaya küsülür mü? Davaya küstüğün zaman kendine küsmüş olursun yanıtını verdi.

DEM PARTİDEN TEKLİF ALDI MI?

DEM Partiden bu süreçte kendisine belediye başkanlığı için teklif gelip gelmediği sorusu üzerine Zana, önceki süreçlerde de kendisinin milletvekilliği için hiç bir talepte bulunmadığını, halkın kendisine bu onuru verdiğini söyledi.

Zana, Mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedim. Bu bir yas süreci benim için. Ayrıca bizim gibi insanlar eğer görüş, öneri, katkı, deneyim paylaşımı talep edilirse buna uygun bir pozisyon alabilmeli. Biriktirdiklerimizi, tecrübelerimizi aktarabiliriz yanıtını verdi.

çözüm sürecine ilişkin konuşan Zana, 2012de dönemin Başbakanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri bir görüşmeyi anlattı.

(ERDOĞANA) SAYIN ÖCALAN ORADA DEDİM

Erdoğana Bu sistemin kara delikleri yama usulüyle kapanmaz. Siz başbakanken bu anayasanın artık bir biçimde değişmesi lazım. Utançtır, 12 Eylül faşist rejiminin diktiği deli gömleğini artık bu toplumun boynuna zorla geçirmeyin dediğini belirten Zana, Kürtlerin muhataplığı konusuna da geldiklerini ve Şu anda sizin dışınızda kim AK Partiye güç getirebilir? O zaman bu çatışma sürecini sonlandırmak için kim neyi yaratmışsa onunla oturacaksınız. Sayın Öcalan orada dediğini belirtti.

Zana, bu anlattıkları karşısında Erdoğanın ne dediği yönündeki soruya, Onu şimdilik açmayalım. 2013teki süreç pek çok açıdan tarihsel bir fırsattı. Yalnızca Kürtler için değil, Ortadoğu halkları için de öyleydi yanıtını verdi.

Erdoğanın Silahlar bırakılsın şartını öne sürdüğü belirten Zana, Dedim ki, Gerçekçi değil. Neye dayanarak bırakacaklar? Bir projeniz var mı? Bu insanları nereye getireceğiz? Nerede konumlandıracağız? O kadar net konuştum ifadelerini kullandı.

ÖCALANI VE ERDOĞANI DEVREDEN çIKARMAK İSTEDİLER

Leyla Zana, 2013teki barış sürecinin neden bozulduğu yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:

Bu sorunu Öcalansız ve Erdoğansız çözmek isteyenler, bu işi kendi aramızda çözeriz diyenler oldu. Dünya kadar risk göğüsleyeceksiniz ve kimileri sizleri bu işin dışında bırakarak yol almak isteyecekler. Kabul eder miydiniz? Zor. Bu kadar net. Bunu ilk defa duyuyorsunuz değil mi? Bunu bazılarının yüzüne vurduğum için bu rahatlıkla söylüyorum. Kişilerin adını vermeyeceğim. AKPnin içindekiler bana dediler ki, Biliyor musunuz sizinkiler Öcalanı dışlamak için bu süreci bozdular. Ben de döndüm dedim ki, Ben başka bir şey daha biliyorum. Siz de Erdoğansız bu işi götürmek istediğiniz için süreç bozuldu. Tek bir cevap alamadım. Karşımdaki sustu.

Erdoğanın buna nasıl izin verdiği şeklindeki soruya ise Zana, Hatırlayalım, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Erdoğan ilk defa Mecliste çoğunluğu kaybetti. çözüm süreci yaşanan sıkıntılara rağmen sürüyordu. İddia ediyorum ki, tekrar seçime gitmeyi engelleyecek bir formül yaratılabilseydi, Türkiyedeki vicdanlı, duyarlı kamuoyu, demokratik güçler, Kürtlerin bir kısmı ve Erdoğan, güvenlikçi zihniyete karşı durabilselerdi süreç farklı gelişebilirdi yanıtını verdi.

Sürecin bozulmasında Milli Güvenlik Kurulu kararlarının mutlaka etkisi olduğunu ancak bunun tek başına yanıt olmadığını belirten Zana, Bu sorunu çözebilmek için iktidar gücü önemliydi dedi ve o dönem, İkinci bir seçime (1 Kasım 2015) gidersek korkarım ki 90ları arar hale geliriz dediğini söyledi.

ERDOĞAN ARTIK SÜRECİ DONDURUCUDAN çIKARMALI

Zana, O dönem dirsek teması kurulmaya çalışıldı ve Erdoğanla görüşüldü. Ama artık çok geçti şeklinde konuştu.

Leyla Zana, süreç içerisinde AK Parti ile HDP arasında ne konuşulduğunu bilmediğini, kendisinin Kürdistan Bölgesine endeksli bir diplomatik çalışmayla sınırlandırıldığını belriterek, Yalnızca, en son görüşmemizde, Sayın Öcalanın Dolmabahçe Mutabakat metnine ilişkin eleştirileri oldu dedi.

çözüm süreci Erdoğanın inisiyatifi dışında mı bitti? sorusuna Zana, Sayın Cumhurbaşkanı süreci dondurucuya kaldırdım diyor. E artık miadı geçmek üzere, bence dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor. Zaman kaybetmeden... Ama görülüyor ki böyle bir çabaları yok. Artık zamanı ötelemeye, ertelemeye tahammül kalmadı sözleriyle yanıt verdi.

MAM CELALİN, KEK MESUT VE NEçİRVAN BARZANİNİN DE çÖZÜM SÜRECİNDE çOK ÖNEMLİ KATKILARI OLDU

Leyla Zana, Barışın gerçekleşmesi için emek veren herkese minnettarız. Böyle bir zamanda Mam Celali (Talabani) de mutlaka hatırlamak ve hakkını teslim etmek gerekir. Hayatı boyunca Türkiyede Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için çabaladı. Tabii Kek Mesut ve Neçirvan Barzaninin de çözüm sürecinde çok önemli katkıları oldu dedi.

Egemen güçler de Kürtlerin dağınık ve parçalı halinden besleniyor, ne yazık ki diyen Zana, Kürtler birbirlerine rakip olmadığını söyledi.

Zana, Kürtler kendi birliklerini sağlayabilmeli. Türkiye de Rojavanın barış ve diyalog çağrılarına bombalayarak değil, daha önce olduğu gibi diplomatik ilişki ve temas kurarak yanıt vermeli, komşuluk geliştirmeli tıpkı Güney Kürdistanla geliştirdiği ilişki gibi ifadelerini kullandı.

HALKLARIMIZIN çIKARI DIŞINDA HİçBİR ŞEY BENİ ANKARAYA GÖTÜREMEZ

Zana, Sizi Ankaraya ne götürür? sorusuna, Umarım ihtiyaç olmaz. Bilmiyorum ne götürür beni Halklarımızın çıkarı beni götürür. Başka hiçbir şey beni götürmez. İhtiyaç duyulursa, duyulmazsa zaten herkes kendi yolunda. Umarım o boşluk olmaz diye yanıt verdi.

Ana Sayfaya Git