DİYARBAKIR-Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan yardım gönüllüleri arasında bulunan ve 31 Mayıs 2010 günü yaşanan İsrail saldırısında silahla yaralanıp kötü muameleye maruz kalan 8 kişinin başvurusu üzerine, Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi’nde İsrail aleyhine açılan tazminat davasının görülmesine başlandı.
İsrail’den yaklaşık 4,5 milyon lira maddi ve manevi tazminat isteyen mağdurların taleplerini dinleyen mahkeme, Dışişleri Bakanlığı’na müzekkere yazarak, Mavi Marmara, Gazze ve Defne Y. gemilerine İsrail tarafından yapılan müdahaleye ilişkin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Uluslararası Gazze Meselesi Vaka İnceleme Heyeti’nce hazırlanan raporun çevirisinin onaylı örneğini istedi.
Mahkeme ayrıca, davacıların, davalı İsrail’e ait menkul ya da gayrimenkul herhangi bir değer, özellikle Türkiye ile yapılan ikili anlaşma neticesinde doğmuş ya da doğacak olan herhangi bir hak ediş ücreti üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönündeki talebinin ise davalının devlet olup davacı tarafından endişe halinin delillendirilmediği anlaşılmakla reddine karar verdi.
Mahkeme, olayın mağdurlarının talebini, İsrail’e ulaştırılmak üzere Dışişleri Bakanlığı’na gönderecek.
-Mağdurların hakkını korumak istiyoruz-
Mağdur avukatlarından Nesip Yıldırım, saldırıda yaralanan 8 vatandaşın İsrail’den toplamda yaklaşık 5 milyon lira tazminat talebinde bulunduğunu söyledi.
Müvekkillerinden bazılarının aldıkları kurşun yaraları nedeniyle ölümden döndüğünü belirten Yıldırım, şöyle dedi:
Biz de, 9 avukat İsrail devletine karşı maddi ve manevi tazminat davası açtık. Hedefimiz İsrail’den bir tazminat almak değil, öncelikle bir hak aramak ve bu haksızlığı yapan İsrail devlet yetkililerini para ödemek zorunda bırakmaktır. Açtığımız davalar Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi’nde sürüyor. Mahkemenin son olarak İsrail Büyükelçiliği’ne gönderdiği tebligatlar, ’devletlere yapılacak tebligatların Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılması gerektiği’ için geri gönderildi. Bu tebligatlar bakanlık aracılığıyla İsrail’e bildirilecek.
Mahkemenin, davacıların İsrail’e ait menkul ya da gayrimenkul herhangi bir değer, özellikle Türkiye ile yapılan ikili anlaşma neticesinde doğmuş ya da doğacak olan herhangi bir hak ediş ücreti üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddi yönünde verdiği karara katılmadıklarını ifade eden Yıldırım, aynı talepleri yineleyeceklerini sözlerine ekledi.
-Tazminatı Gazze ve yoksul vatandaşlar için harcayacağız
Saldırıda 9 kurşunla ağır yaralanan eczacı Mehmet Ali Zeybek, dünya kamuoyuna haklı olduklarını göstermek amacıyla böylesi bir hukuk mücadelesi başlattıklarını söyledi.
Uluslararası arenada İsrail’in yalnızlaştırılmasını istediklerini ifade eden Zeybek, şöyle dedi:
Saldırı esnasında gemiye inen İsrailli askerler o kadar korkmuşlardı ki bir kısmı silahlarını düşürdü. Eğer niyetimiz farklı olsaydı, o silahlarla onlara zarar verebilirdik. Ancak biz silahları alıp denize attık. Fakat onlar böyle davranmadılar. Yaşadığımız bu mağduriyetten dolayı Diyarbakır’da Mavi Marmara’ya katılmış arkadaşlarla beraber bir dava süreci başlattık. Uluslararası arenada İsrail’in yalnızlaştırılması için var olan hukuki mücadelemizi vererek, onların bu zulümlerini bütün dünyaya duyurmayı istedik. Bizim bu bölgede kan davaları olur ya, İsrail de bunu yapmakla, bizimle aralarında kan davası başlattı. Biz maddi olarak birşeyler talep ettik ancak bunlar formalitedir. Gayemiz, Gazze’nin özgürleşmesi ve ablukanın kaldırılmasıdır. Bu parayı alsak, hepsini olduğu gibi Gazze ve yoksul vatandaşlar için harcayacağız.
Gemide iki bacağından yaralı halde yerde yatarken, İsrailli askerin kendisini karnından taradığını anlatan mağdur Çelebi Bozan da İsrail’i tazminat vermeye mahkum etmek için böylesi bir mücadele içerisine girdiklerini belirterek,
Diyarbakır’da bir hukuk mücadelesi başlattık. Tazminat davamızın amacı İsrail’i mahkum etmektir. Hiçbirimiz alacağımız paraya el sürmeyeceğiz. Derneklere ve sosyal yardımlaşmaya aktaracağız dedi.
-Mağdurlar ve talepleri-
Yaşanan olayda vücudunun değişik yerlerinden aldığı kurşun darbesiyle ağır yaralanan Ayetullah Tekin, 10 bin lira maddi, 1 milyon lira da manevi, Çelebi Bozan ve Fikri Karavil 50 bin lira maddi, 1 milyon lira da manevi tazminat talep etti.
Saldırıda alıkonulup kötü muameleye tabi tutularak, mallarının gasp edildiğini ifade eden Hüseyin İhsan Yenice, İsrail’den 5 bin lira maddi, 50 bin lira da manevi, Hüseyin Solmuş ve Recep İdikut da davalı devletin sembolik açıdan mahkum edilmesi amacıyla 1 lira manevi tazminat istedi.
Aldığı 8 kurşunla ağır yaralanan Mehmet Ali Zeybek, 50 bin lira maddi, 950 bin lira da manevi tazminat talep ettiği İsrail’den, Salahattin Özer de alıkonulup, kötü muameleye tabi tutulduğu gerekçesiyle 27 bin lira maddi, 83 bin lira da manevi olmak üzere toplam 100 bin lira tazminat talebinde bulundu.