MİT TIRlarının durdurulması davasında gizli tanık olarak bomba açıklamalar yapan paralel yapının tüm gizli işlerini de deşifre etti. TIRları Tırları Mossadla paralel durdurdu iddiaları ise ortalığı kasıp kavurdu? Peki Mossad ne idi? Paralele yapı ile MİT TIRları arasındaki ilişki ne idi
MİT TIRlarının durdurulması davasının gizli tanığı, paralel yapının Silvride DHKP-Cyi kullanarak iç savaş çıkarmak istediğini ayrıca çok sayıda gizli devlet görevlisinin ismini de MOSSADa servis ettiğini söyledi.
İhlas Haber Ajansına (İHA) konuşan Harput kod adlı gizli tanık, kendisinin de bir süre içerisinde yer aldığı paralel yapının, tamamen hükümeti yıkmaya odaklandığını belirterek,Türkiyede son dönemde yaşanan bir çok olay, paralel yapının planıdır. Hükümeti, iç savaş yoluyla indirmek istediler. Ben MİT TIRları davasında, cemaatin çok sayıda gizli devlet görevlisinin isimlerini İsrail gizli servisi MOSSADa servis ettiğini ispatladım dedi. Ergenekon Davasında, DHKP-C militanları tarafından, Silivride toplanan sivil vatandaşlar ve mahkeme heyetine yapılması planlanan terör saldırısını Uçak kod adıyla verdiği ifadeyle önlediğini, MİT TIRları davasında da Harput kod adıyla verdiği ifadede davanın seyrini değiştirdiğini iddia eden gizli tanık, davanın ilk duruşmasının ardından tanık koruma programından çıkarıldığını öne sürdü. DHKP-C ve yabancı gizli servislerin hedefinde olduğunu ifade eden gizli tanık, devletten yeniden koruma talebinde bulundu. İHAya özel açıklamalarda bulunan gizli tanığın ifadelerine göre; 2013 yılında, Ergenekon davasının görüldüğü Silivri Cezaevine, DHKP-Cli militanlarca saldırı planlandı. Yine iddiaya göre, saldırının hedefinde ise mahkeme heyeti değil, bazı çevrelerce yapılan çağrılarca cezaevi önünde toplanacak sivil vatandaşlar vardı. Ancak olaydan yaklaşık 1 ay önce, güvenlik birimlerine, bir ihbar mektubu ulaştı. Ardından ihbar mektubunu yazan kişi, savcılığa çağırılarak Uçak kod adıyla ifade verdi. Gizli tanık Uçak ardından da tanık koruma programına alındı. Gizli tanığın verdiği bilgiler ışığında, Sakız adasından yola çıkarak Türkiyeye getirilmesi planlandığı öne sürülen mühimmatları taşıyan bota, Sakız adası açıklarında operasyon düzenlendi. Operasyonlarda çok sayıda kişi göz altına alındı. Yapılan sorgulamalarda, DHKP-Cnin Türkiyede başta Başbakanlık binaları olmak üzere bir çok noktada eylem hazırlığında olduğu ortaya çıktı. Ergenekon Davasının görüldüğü Silivri Cezaevi Yerleşkesi çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Uçak kod adıyla verdiği bilgilerle bu olayı ortaya çıkaran gizli tanık, tanık koruma programından çıkarıldıktan sonra, o günleri anlattı. 7 ay kadar, istemeden, uluslararası istihbarat örgütleriyle yakın çevrelerin içerisinde bulunduğunu anlatan gizli tanık, Fakat anladım ki, bunlar devlet düşmanı, devlete karşı projeler üreten bir ekip, ayrıldım aralarından. Sakız adasında yakalanan DHKP-Cnin botunu 26 Haziran 2013te ihbar mektubunu yazan benim. 16 Temmuz 2013te de bu konuyla ilgili ifade verdim dedi. SİLİVRİDE İç SAVAŞ FİTİLİ ATEŞLENECEKTİ Silivri Cezaevi önünde, Türkiyede bir iç savaşın fitilinin ateşlenmeye çalışıldığını öne süren gizli tanık, Gezici süreci, bir iç savaş başlangıcı değildi. O bir süreçti. Asıl süreci Silivride başlatacaklardı. Sakız adasında yakalanan botla getirilen mühimmatlar, 3 tane DHKP-C militanını, beli çevrelerce Silivriye davet edilen binlerce insanın içerisine sokacaklardı. 3 tane DHKP-C Militanını. Bu militanların görevi orada, kolluk kuvvetlerine ellerindeki mühimmatlarla saldırmak. Tabi kolluk kuvvetlerinin de orada asli görevi, mahkemeyi, binayı ve içindekilerle birlikte kendi can güvenliklerini korumak. Bu militanlar ateş açtıklarında, kolluk kuvvetleri karşılık verecekti doğal olarak, kalabalığa doğru. Karşılık verildiğinde de yüzlerce insan ölecekti. Ve şöyle bir iç savaş fitili ateşlenecekti; Devlet milletini öldürdü, devlet vatandaşlarını öldürdü. Böyle bir operasyondu o aslında. Hükümeti iç savaş yoluyla indirmek için bu operasyonu yapmak istediler. ODTÜ olayları, Reyhanlı saldırısı. Aslında hepsi birbiriyle bağlantılı bunların diye konuştu. Ulaştığı bilgileri devlete aktaran gizli tanık, bu süreçte bir çok ihanete şahit olduğunu da söyledi. Sadece devlet yapılanmasında değil, Partinin içerisinde bile Hainler olduğunu öne süren gizli tanık, AK Parti içinde bile hain çok. Yani kendini gizlemiş o kadar çok hain var ki bu ülkede. Güç ve paraya tamah etmiş. Bunun uğruna satamayacağı şey olmayan bürokratlar, yargı mensupları, milletvekilleri. Ve bakıyorum şu anda onların bir çoğu iyi konumdalar. çünkü kendilerini çok güzel gizliyorlar. Türkiyenin karşısındaki güç, Papayı koltuğundan indiren güçlerdir. Yani Türkiyenin mücadele verdiği güçler bunlar dedi. CEMAAT, GİZLİ DEVLET GÖREVLİLERİNİ MOSSADA SERVİS ETTİ Hala devam eden MİT TIRları davasında da Harput kod adıyla gizli tanık olarak ifade veren ve verdiği bilgilerle davanın seyrini değiştiren gizli tanık, Özetle şunu söyleyeyim; Ben o davayı İstanbula taşıyan gizli tanığım. Adanadan İstanbula taşıyan gizli tanığım. O davada ben şunu ispat ettim savcıya; Cemaatin, çok sayıda gizli devlet görevlisini, MOSSADa servis ettiğini ispatladım. Bakın altını çiziyorum, İspatladım diyorum. Aslında Adanada vermiştim ilk ifadeyi. Orada bana verilen, daha doğrusu benim tercih ettiğim kod ad; Harput dedi. Verdiği bütün bilgilere rağmen Aralık ayında tanık koruma programından çıkarıldığı ve kendisinin ve ailesinin can güvenliğinin olmadığını öne süren gizli tanık, Hakkımda 3 tane koruma kararı var benim. Şu anda, maalesef Aralık başı itibariyle, hemen MİT TIRları davasının görülmesinin arifesinde, benim ve ailemin koruma programından çıkarıldığım bilgisini aldım. Ben DHKP-Cnin de, uluslararası gizli servislerinde hedefi konumundayım. Ben ve ailem namlunun ucundayız şu anda. Devlete sesimi duyurmak, bizimle ilgili bir koruma tedbiri alınmasını istiyorum. Hadi ben neyse de benim evladımın ne suçu var? Biri kolumuza girse alıp götürecek birisi. Beni, mutlaka çağıracaklarıdır o davaya. MİT TIRları davasında çağırdıklarında gideceğim, aslan gibi. Bir vatandaş olarak, devletini seven bir vatandaş olarak ifademi vereceğim. Yine risk alacağım. Benim burada bu konuşmayı yapmamın tek amacı, ben bunları yaparken devletin de koruma kalkanını bizim üzerimizde tutması diye konuştu.