Narin Güran soruşturması sürüyor: 11 kişi cezaevinde

Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan 11 kişi cezaevine gönderildi. Gözaltındaki 3 kişinin işlemleri sürüyor. Narin'in kesin ölüm nedeni incelemeler sonucu ortaya çıkacak.

Haberler 16.09.2024 - 11:00 Son Güncelleme : 16.09.2024 - 11:00

Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesinde 21 Ağustosta kaybolan ve 8 Eylülde Eğertutmaz Deresinde cansız bedenine ulaşılan Narin Güranın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.

Tutuklu abinin kolundaki ısırık kime ait?

Soruşturma kapsamında kasten öldürme suçuna iştirak etmek suçundan tutuklanan anne Gürandan, savcılığın talebi üzerine Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde ağız ve diş yapısına ilişkin örnekler alındı.Örnekler, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilecek. Hazırlanacak raporda, aynı suçtan tutuklu Narin Güranın ağabeyi Enes Güranın kolundaki ısırık iziyle anneden alınan örneklerin uyuşup uyuşmadığının tespit edileceği öğrenildi.

Tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alınan Narin Güranın amcası Salim Güranın işçisi olduğu öğrenilen R.A, savcılıktaki sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince önceki gün tutuklandı. Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 11e yükseldi.

Soruşturma kapsamında çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince Suç delillerini yok etmek suçundan tutuklanan amca Fuat Güranın eşi Hediye Güran gözaltına alındı.

Tutuklu amca Salim Güranın yeniden ifadesi alındı

Soruşturma kapsamında, 2 Eylülde tutuklanan amca Salim Güranın dün cezaevinden götürüldüğü Diyarbakır Adliyesinde soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ifadesi alındı. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından Güran, cezaevine götürüldü.

Güran, savcılıkta, olay günü yaptıklarına ilişkin daha önce jandarma ve savcılıkta verdiği ifadeleri tekrarladı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.

Aracına farklı çocukların bindiğini savunan Güran, Sadece Narinin DNAsının çıktığına ilişkin herhangi bir diyeceğim yoktur. dedi.

Soruşturma kapsamında tutuklanan Mehmet Selim Atasoyun olay günü tarlada kızlarının olmadığını, sadece oğlu ve kendisinin olduğunu belirttiğinin aktarılması ve olaydan 2 gün önce Salimin kızlarını köydeki evine götürdüğü yönündeki beyanlarının sorulması üzerine Güran, şunları kaydetti:

Bu beyanı kabul etmiyorum. Olay günü kızları da tarladaydı. Kızlarını ben olay günü eve götürdüm. 20.00 sıralarında bana telefon geldi ve Narin kayıptır. dediler. Beni arayan kızım Gizemdi. Köyün içine arabayla gittiğimde bütün köy kapıdaydı. Ben telefonla jandarma komutanını arayıp Kardeşimin kızı kayıptır. dedim. Yürüyerek aramaya katıldım. Sabaha kadar arama yaptık.

Güran, 18.59da okulun önünden geçtiğinin kamera kayıtlarından tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine, o yolu kullandığını aktardı.

Mehmet Selim Atasoy telefonla arayıp, Yolda ileri geri giden şüpheli bir araç var demesinin üzerine hemen Myi Hüseyin amcasının evinin önünde bırakıp hızlıca şüpheli aracın olduğu yere doğru gittim. Söz konusu kameranın önünden geçme nedenim de budur. diyen Güran, olay günü, tutuklu Nevzat Bahtiyar ile saat 15.08de yaptığı görüşmenin içeriğinin içme suyu olduğunu iddia etti.

Savcılığın, Sizden ele geçirilen cep telefonuna ilişkin yapılan Dijital Materyal İnceleme Raporunda 23 Ağustos gününden önceki tüm normal arama ve whatsApp arama kayıtlarını sildiğiniz anlaşılmıştır. Neden arama kayıtlarını silme ihtiyacı duydunuz? sorusu üzerine Güran, Sürekli telefonumda bulunan dijital verileri siliyorum. Narinin ölümüne ilişkin herhangi bir delili yok etme amacı taşımıyorum. ifadelerini kullandı.

Sizin ailenin birçok üyesinin 21 Ağustos gününe ilişkin telefonunda bulunan arama, mesajlaşma, whatsApp kayıtlarını sildikleri tespit edilmiştir. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmişlerdir? sorusu üzerine Güran, aile üyelerinin neden bu verileri sildiklerini bilmediğini ileri sürdü.

Soruşturma kapsamında tutuklanan Nevzat Bahtiyarı tanıdığını aktaran Güran, ifadesine şöyle devam etti:

Nevzat Bahtiyarın aleyhime söylemiş olduğu tüm hususlar yalandır. Kesinlikle olay günü Nevzata seslenmedim. Onu 15.00-16.00 saatleri arasında kesinlikle görmedim. Sadece saat 20.00den sonra köyün içine evime doğru ilerlerken bir kalabalığın içerisinde gördüm. Bu beyanlarını kabul etmiyorum. Yeğenim Narini öldürerek cesedini arabama yükledikten sonra kendisine teslim etmedim.

Olay günü Nevzat Bahtiyarın sizi aradığında tarlada olduğunuzu ve devamındaki süreçte saat 20.00ye kadar Nevzat Bahtiyar ile hiç görüşmediğinizi söylemenize karşın alınan HTS analizlerinde olay günü saat 15.21 ile 15.46 saatleri arasında Nevzat Bahtiyarın beyanı ile uyumlu birlikte olduğunuz anlaşılmıştır. Bu çelişkiye ilişkin beyanınız nedir? sorusunu Güran, Kesinlikle olay günü Nevzat Bahtiyar ile görüşmedim. Baz analizleri yanlıştır. Bu hususu da kabul etmiyorum. şeklinde yanıtladı.

Olay günü, tutuklu Mehmet Selim Atasoyun oğlu R.A. ile farklı saatlerde yaptığı telefon görüşmeleri de sorulan Salim Güran, tarla ile ilgili konular konuşmuş olabileceklerini, konuşmaların içeriğini hatırlamadığını söyledi. R.A. ile saat 18.37, 18.42, 18.51 ve 18.54te yaptığı görüşmenin içeriği de sorulan Salim Güran, konuşmaların şüpheli olarak değerlendirdikleri beyaz araçla ilgili olduğunu iddia etti.

Mehmet Selim Atasoyun sizi araması üzerine okulun önünden geçerek beyaz renkli arabayı kontrol etmeye gittiğinizi beyan ettiniz. HTS incelemelerinde Mehmet Selim Atasoyun sizi 18.27de aradığı, ancak 18.59da okulun önünden geçtiğiniz kamera görüntüleri ile sabit olduğu, ayrıca R.A. ile 18.37-18.54 arasında yapmış olduğunuz 4 görüşmenin araba ve tarlaya ilişkin olduğunu ve arabayı kontrol ettiğiniz noktada gerçekleştiğini, sonrasında tarlaya ve sondajın olduğu yere gittiğinizi beyan ettiniz. Bu durum okul kamerası önünden 18.59da geçtiğiniz sabit olduğu hususu ile çelişmektedir. denilerek, söyleyeceklerinin sorulması üzerine Salim Güran, bu hususta söyleyeceği bir şey olmadığını kaydetti.

Narinin cinayetinin çözümüne adım adım gidiliyor

Kasten öldürme suçuna iştirak etmek suçundan tutuklanan anne Yüksel Güran, savcılıktaki ifadesinde, olay günü Batmana giden eşi Arif Gürana Narinin kaybolduğunu söylemediğini, köyden birinin eşini arayıp Narinin kaybolduğunu ilettiğini belirterek, O da beni aradı ve Narin nerede? diye sordu. Ben de Bilmiyorum dedim ve bana kızdı. Saat kaçta aradı bilmiyorum. Telaşa düşer, kaza yapar diye Narinin kaybolduğunu söylemedim. ifadelerini kullandı.

Narinin kaybolduğu gün amca Salim Güranı aramadığını, çocuklarının kendi telefonuyla aramış olabileceğini öne süren Güran, kendisine yöneltilen Tüm gün evde olduğunuzu, özellikle Narinin kaybolduğu saatlerde evde olduğunuzu beyan etmenize rağmen Narinin 15.15te kurstan gelerek patika yola girdiği ve evinizin olduğu tepeye çıktıktan sonra dönüp arkadaşlarına el salladığı dosya kapsamında sabit olmasına karşın Narinin eve gelmediğini beyan ettiniz. Bu hususta diyecekleriniz nelerdir? sorusunu, Bahsettiğiniz saatlerde eltim Hediyenin bizde olduğunu hatırlıyorum. O geldiğinde biz yatıp uyuyorduk. diye yanıtladı.

Savcılığın, Kolluktaki müşteki olarak alınan ifadenizde Hediyenin saat 16.00 sıralarında eve geldiğini beyan etmenize rağmen şu anki ifadenizde 15.15te beraber oturduğunuzu söylemektesiniz. demesi üzerine Güran, saatte bakmadığını, bu nedenle saatleri yanlış söylemiş olabileceğini ileri sürdü.

Olay günü 15.15 civarlarında Salim ile bir arada mıydınız? sorusuna Güran, Hayır değildim. Salimi sadece dinamoyu çalıştırmaya gittiğimde Hüseyin Güranın evinin önünde olduğunu gördüm. Kendisi ile bir araya da gelmedik. yanıtını verdi.

Güran, Narini Kuran kursuna gittikten sonra görmediğini, Salim Güran ile de ilişkisinin olmadığını söyledi.

Narinin ölümüyle ilgili şüphelendiği kimse bulunmadığını aktaran Güran, eşinin de husumetlisi olup olmadığını bilmediğini anlattı.

Nevzatın ifadesinde sizin ahırınızın olduğu kısımdan Salimin kendisine doğru Nevzat hazırlan seninle işimiz var. diye bağırdığını beyan ettiği, sizin evin konumu Nevzatın bulunduğu yere daha yakın olması da değerlendirildiğinde Salimin seslenmesini duydunuz mu? sorusuna karşılık Güran, Ben kesinlikle böyle bir seslenme duymadım. Evde klima çalışmaktaydı. Pencereler de bu nedenle kapalıydı. Bu nedenle bu seslenmeyi duymamış olabilirim. dedi.

Savcılığın, Evinizde bulunan halıları Narinin kaybolduğu gün veya sonrasında değiştirdiniz mi? sorusu üzerine Güran, şunları söyledi:

Halıları değiştirmedim ancak eve insanların gelip gitmesi nedeniyle hatırladığım kadarıyla 5-6. günde kız kardeşim Yasemin bana gelerek halıların kirlendiğini, temiz halım olup olmadığını sordu. Ben de temiz halım olduğunu söyledim. Yasemin temiz halıyı alıp serdi. Eski halım da evde yıkanmamış halde bulunmaktadır.

Narinin kaybolduğu gün Salime veya herhangi bir kimseye battaniye verdiniz mi? sorusu üzerine de Güran, Kimseye herhangi bir battaniye vermedim. Ancak olay nedeniyle evime gelen giden çok fazla olduğundan benim evimden Salimin evine uyumak için battaniye götürmüşse de bir bilgim yoktur. Şehir dışından bu olay nedeniyle ziyaretimize gelenlerin çoğunluğu benim evim, Salimin evi ve kız kardeşim Saliha Kayanın evinde uyumaktaydı. ifadelerini kullandı.

Hiçbir bilgim yoktur

Nevzat Bahtiyar ifadesinde kızınız Narin Güranın cansız bedenini kendisine Salimin verdiğini belirtmiştir. Bu hususta ne biliyorsunuz? diye sorulması üzerine Güran, şu beyanlarda bulundu:

Hiçbir bilgim yoktur. Nevzat ve Salim her zaman birlikte gezerler. İyi arkadaştırlar. Onları her zaman birlikte görüyordum, dost olduklarını biliyorum. Bu hususu ilk defa jandarmada gözaltına alındığımda öğrendim. Bizim Salim ile ailecek herhangi bir husumetimiz yoktur. Kızıma neden zarar verdiğini bilmiyorum. Salimin bize neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum.

Güran, mahkemedeki ifadesinde de Narinin Kuran kursuna gitmeden önce, kuzenlerini özlediği için kurstan sonra eşinin amcası Hüseyin Güranın evine gitmek istediğini, buna önce karşı çıktığını sonra izin verdiğini belirtti.

Saat 14.00e doğru Narinin evden çıktığını aktaran Güran, Yemek hazır olunca Muhammedden Narini çağırmasını istedim. Muhammed geldi ve Narinin yenge Maşşallahta olmadığını söyledi. Maşşallaha seslendim, Maşşallah bana Narinin onlarda olmadığını söyledi. Sonra korkmaya başladım çünkü Narin bensiz bir yere gitmez. diye konuştu.

Soruşturma kapsamında tutuklanan Nevzat Bahtiyar ile aralarında husumet bulunmadığını ileri süren Güran, ifadesinde şunları söyledi:

Salim ile Nevzat birbirlerini çok severler. Can ciğer arkadaşlardı. Benim hiç kimseyle ilişkim yoktur, Salim ile de ilişkim yoktur. Salimin de herhangi bir kimseyle ilişkisi olduğunu ne duydum ne gördüm. Kesinlikle Narinin nasıl öldürüldüğünden haberim yoktur, Narin benim ciğerimdir. Narin, Kuran kursu için çıktıktan sonra eve hiç gelmedi. Enese (Narinin ağabeyi) yüzündeki morluğu sorduğumda bana, mısır tarlasındaki sapların geldiğini söyledi. Suçlamaları kabul etmiyorum.

Tutuklulara olay günü soruldu

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve sevk edildiği sulh ceza hakimliğince kasten öldürme suçuna iştirak etmek suçundan tutuklanan Enes Güran, mahkemede savcılıktaki ifadelerini tekrarladığını kaydetti.

Güran, savcılıktaki ifadesinde, olay sonrasında gözünde oluşan morluğun sorulması üzerine, Narini mısır tarlasında ararken mısır koçanlarına çarptıklarını öne sürdü.

Arama çalışmaları sırasında bir hastanede kimliği belirsiz, Narin olduğu değerlendirilen bir çocuk ihbarı olduğunu öğrendiklerini söyleyen Güran, şöyle devam etti:

Hastaneye gittim. Gittiğimizde Narin olmadığını anladım ve köye geri döndük. Döndüğümüzde üzüntüden kendime birkaç defa yumruk attım. Morlukların, mısır çöplerinden mi yoksa yüzüme doğru attığım yumruklardan mı kaynaklandığını tam olarak bilmiyorum. Morluklar, sinirden her iki elimle de yüzüme doğru vurduğum ve diğer gözümde de bir morarma olmadığı için büyük ihtimalle mısır tarlasında bir elimde telefonun ışığını tutarken arama yaptığım için mısır koçanlarının ve çöplerinin gözüme değmesiyle oluşmuş.

Sinirden kolumu ısırdım, ısırık izi bu sebeple oluştu

Kolundaki ısırık ve sırtındaki tırnak izine benzer izlerin sorulması üzerine Güran, şu ifadeleri kullandı:

Narinin kaybolduğu üçüncü gün evimize gelenler oluyordu ve evde herkes ağlamaya başladı. O an çok üzülmüştüm. Ağlarken babamın beni görerek üzülmesini istemediğim için kolumun üzerine kapanarak ağlamıştım. Sinirden kolumu ısırdım. Isırık izi bu sebeple oluştu. Kesinlikle kolumu kardeşlerim ya da başka biri herhangi bir sebeple ısırmadı. Sırtımı kesinlikle kimse tırnakla çizmedi. Kimseyle kavgam ya da tartışmam olmadı. Kardeşimi arama esnasında yorgunluktan sırtımızı duvarlara yaslamamız, yıkık evlere sürünerek girmemiz gibi durumlardan kaynaklanmış olabilir. İzlerin üçüncü kişi tarafından yapılmış olabileceği şeklindeki durumu kesinlikle kabul etmiyorum.

Tutuklu amcası Salim Güran ile babası, ailesi ya da bizzat kendisi arasında herhangi bir husumet ya da sıkıntı olup olmadığı sorusunu Güran, Son dönemde babam ile Salim amcam arasında küslük ve husumet bildiğim kadarıyla yoktu ancak 2023 yılı Aralık ayında aralarında bir alacak verecek sorunu olmuştu. Salim Güran, babama araba için bir miktar para vermiş ve daha sonra parasını geri istemişti. O dönem sık sık parasını istediği için babam da huzursuz olmuştu. Bunun üzerine amcam Erhan Güran ikisini bir araya getirip olayı çözmeye çalışmıştı ancak Salim Güran bu görüşmeye gelmemişti. Amcam Erhan, Mersindeki arkadaşından aldığı parayı babam adına Salim Gürana vermişti. Olay sebebiyle babam ve amcam uzun süre konuşmadılar. şeklinde yanıtladı.

Nevzat Bahtiyarın Narini, Salim Güranın öldürüp kendisinin saklaması için verdiği şeklindeki beyanının sorulması üzerine Güran, şunları kaydetti:

Kardeşim Narini eğer belirtilen şekilde Nevzat bulunan yere bıraktıysa bunu ancak Nevzata tehditle, para teklif ederek yapılabileceğini düşünüyorum çünkü Nevzat ekonomik durum itibarıyla da güçsüz ve sönük bir kişiliktir. Kendisine böyle bir olayda teklif edilse para için yapabilir, ailesiyle tehdit edilse köyde çok fazla gücü olmadığı ve sönük bir karakter olduğundan korkarak yapmış olabilir ya da Nevzat Bahtiyarın ailesinden biri Narine zarar verdiyse bunu saklamak için yapmış olabilir. Narini arama çalışmaları sırasında Nevzat sadece bir kez kısa süreli camide yanımıza geldi.

Babasına neden Narinin kaybolduğunu iletmediklerinin sorulması üzerine Güran, Narini aramaya çıktığımda cep telefonum evdeydi. Bu sebeple arayamadım. Annemin neden aramadığını ise bilmiyorum. dedi.

Güran, ifadesinde şunları kaydetti:

Narin benim en sevdiğim kardeşimdir. Ben ona kesinlikle hiçbir kötülük yapmadım. Narini öldürmedim. Kesinlikle herhangi bir istismar eyleminde bulunmadım. Narinin başına ne geldiğini, bunu kimin yaptığını da bilmiyorum. Narin kaybolduktan sonra köyde bu konuyla alakalı bir aile meclisi toplandığını, bir karar alındığını da kesinlikle görmedim. Kimseden sakladığımız bir husus yoktur. Narinin başına gelenin sebebini kesinlikle bilmiyorum.

Güran, mahkemede verdiği ifadede de 21 Ağustosta Malatyadan Diyarbakıra geldiğini, babasının otogardan kendisini aldığını anlattı.

Annem sofrayı serdi, mutfağa giderken bana, Narin nerede? diye sordu, ben de Narini görmediğimi söyledim. Narini aramaya başladık. Narini ararken jandarmayı aramak aklıma gelmedi, jandarmayı kimin aradığını da bilmiyorum, telefonum yanımda olmadığı için jandarmanın hangi saatte geldiğini bilmiyorum. Narinden etkilendiğim için ilk ifademde arama saatini yanlış belirttim, sonra aklıma gelince düzeltmek istedim ancak olmadı, sonraki ifademde düzelttim. diyen Güran, suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.

Aile büyükleri ile Narin kaybolduktan sonra bir defa toplandığımızı hatırlıyorum

Tutuklanan diğer zanlılardan amca Fuat Güran, nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde olay günü Vanda olduğunu, Narinin kaybolduğu ikinci gün köye geldiğini belirtti.

Aile büyükleri ile Narin kaybolduktan sonra bir defa toplandığımızı hatırlıyorum. Hangi gün toplandığımızı hatırlamıyorum. Toplantıda hatırladığım kadarıyla Ali Rıza, Erhan, Ümit, Kurtuluş, Memduh, Barış, Mehmet ve Yalçın Güran ile Berat, İmran, Muhammed ve Hasan Kaya ve ben vardım. ifadelerini kullanan Güran, Narin kaybolduktan sonra köyde çıkan yangına ilişkin şu beyanda bulundu:

Yangın çıktığı esnada camide çay dağıtıyordum. Elektrik gidip gelince dışarıya çıktım, tellerin birbirine değdiğini gördüm. Yangının bu sebeple çıktığını düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.

Narin Güranın kuzeni Muhammed Kaya, Salim Güranın dayısı, Narinin ise dayısının kızı olduğunu belirterek, olay sabahı saat 08.30da Salim Güranın evinde olduğunu anlattı.

O gün düğün davetiyesi dağıttıklarını belirten Güran, bu sırada telefonda Narinin kaybolduğu bilgisinin kendilerine iletildiğini ifade etti.

Güran, köye gelip arama çalışmalarına katıldıklarını anlatarak, Dedem Mehmet Şerif Kayanın çiftliğine jandarma ile gittik. Burada kameranın şifresini bulamadığımız için inceleyemedik. Suçlamaları kabul etmiyorum. dedi.

Salim Güran bizi dinledi, (Narini) 17.40ta gördüğünüzü söyleyin. dedi

Narinin babasının amcasının kızı Birsen Güran (19), olay günü Narinin saat 14.00te evlerinin kapısını çaldığını, kuzenleri Hatice ve Fatmayı sorduğunu belirtti.

Narine Hatice ve Fatmanın anneannesine gittiklerini söylediğini anlatan Güran, saat 19.00-19.30 sıralarında Narinin kaybolduğunu öğrendiğini, arama çalışmalarına katıldığını kaydetti.

Güran, şu beyanlarda bulundu:

çoğu kişi Narini görüp görmediğimi bana soruyordu. Ben de Narinin kaybolduğu gün gördüğümü söyledim. Melike ile bu konuyu konuştuğumuzda Salim Güran bizi dinledi. 17.40ta gördüğünüzü söyleyin. dedi. Salim bana Saati değiştirirsen senin başın yanar. dedi. Sıkıntı çıkacağını düşündüğüm için ilk söylediğim saati değiştirmek istemedim. (Salim Güran) Ona inanarak o şekilde ifade verdim. Salimin son günlerde söylenenlerle gerçek yüzünü öğrenince acaba saati hatırlamadım mı diye düşündüm, hatta bu konuyu Melike ve annem ile de konuştum. Her gün annem ve Melike ile bu saati konuşuyorduk.

Kızlarıma kapıyı çalan kim dediğimde Narin olduğunu söylediler

Narinin babasının amcasının eşi olan Maşşallah Güran (46), Narinin babası Arif Güran ve tutuklanan amca Salim Güranın kayınbiraderinin oğulları olduğunu belirterek, olay günü eşi ve torununun Batmana taziyeye gittiğini söyledi.

Öğleden sonra kapılarının çalındığını anlatan Güran, ifadesinde şu beyanlarda bulundu:

Kapı çalındı, evde saat bozuktur ancak ikindi ezanı muhtemelen okunmuştur, kızlarıma kapıyı çalan kim dediğimde Narin olduğunu söylediler. Kızlarımın anlattığına göre Hatice ve Fatmayı sormuş, kızlarım da anneannelerine gittiklerini söylemiş. 18.00 ve 18.30 sıralarında eşim ve görümcem geldiler. Daha sonra Osman Güran geldi. Saat kaç olduğunu hatırlamıyorum ancak akşam ezanı henüz okunmamıştı. Sonra Salim ve oğlu Miran geldi. Yukarıya çıktım kızlarıma çay ve yemek yapın. dedim. Aşağıya indiğimde Salim kalkmıştı, eşimin söylediğine göre işçisi Salimi aramış.

Narini kaybolduğunu öğrenince sabaha kadar aradıklarını belirten Güran, kendisine sorulması üzerine Salim Güran ve Nevzat Bahtiyarın arasının iyi olduğunu, birbirleri ile görüştüklerini bildiğini aktardı.

Silinen kayıtlarla ilgili bir bilgim yoktur

Narinin halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, bir sitede özel güvenlik görevlisi olduğunu, olay günü 08.00de mesaisi bittiğinde eve gittiğini, 13.00 sıralarına kadar uyuduğunu, uyandığında eşi ve çocukları ile onlara kıyafet almaya gittiklerini belirtti.

Eve döndüklerinde Narinin kaybolduğunu öğrendiklerini, onu aramaya başladıklarını anlatan Kaya, köyde çıkan yangının sorulması üzerine şunları söyledi:

Ömer Faruk Güran vardı. Tellerden kıvılcım atıyordu. Yangınla bir ilgim yoktur. Telefonumla hiç uğraşmam, telefonum sürekli kızlarımın elindedir. Bu sebeple silinen kayıtlarla ilgili bir bilgim yoktur.

Olay günü Salim Güran arayarak nerede olduğunu sormuş

Tutuklu amca Salim Güranın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy, bahçe sulaması yaptığını, Salim Güranı da bu nedenle tanıdığını belirtti.

Atasoy, olay günü kendisiyle tarlaya gelen kızlarını 15.00ten sonra eve bıraktığını anlatarak, yemek yedikten sonra 15.30 sıralarında kendisini Salim Güranın aradığını ve nerede olduğunu sorduğunu, ona evde olduğunu söylediğini ifade etti.

Atasoy, şunları kaydetti:

Salim biraz erken gelip karanlık olmadan suyunu değiştirmemi söyledi. Yemekten sonra çıkıp Ramazanın olduğu tarlaya gittim. Saat 16.00yı geçiyordu. Gittiğimde oğlum Ramazan ile Salim oturuyorlardı. Bir süre onlarla oturdum. Tarlada yaklaşık 2,5 saat çalıştım. Bu sırada saat 18.00- 18.30 civarında telefon geldi ancak suyun içindeydim cevap veremedim. Salim beni aradı, suyun patladığını söyledi. Ben de hallettiğimi söyledim. 19.00 civarında oğlum ile Salimin yanına gittim onlar orada oturuyorlardı. 19.30-19.40 civarında Salimi aradılar, ayağa kalkıp yürüdü. Bana El fenerini de al köye ineceğiz. dedi. Salimin arabasına binip köye gittik. Gittiğimizde kalabalık vardı. O sırada Salim eve gidip üstünü değiştirip geleceğini söyledi. Nevzatı tanımam, köyün içerisine dahi girmem.

Bu işi devlet çözecek, inanıyorum

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve sevk edildiği adliyede savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakılan baba Arif Güran, Tavşantepe Mahallesinde amcasının evinin bahçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, eşinin, oğlunun, ailesinden çok sayıda kişinin tutuklandığını hatırlatması üzerine Güran, bu süreçte devletin elinden gelenin fazlasını yaptığını belirterek, kızının sağ bulunmasını temenni ettiğini ancak bunun mümkün olmadığını ifade etti.

Ölü bulunması bile, şu an kızımın bir mezarının bile olması devletin çabasıyla. diyen Güran, soruşturmayla ilgili gizlilik kararı bulunduğunu anımsattı.

Güran, bu süreçte devletin elinden gelenin fazlasını yaptığını dile getirerek, Allahın izniyle kim olursa olsun devlet ortaya çıkaracak. Kim yakalanmışsa kim tutuklanmışsa illa ki bu süreç işleyecek, yavaş yavaş devlet bunların hepsini ortaya çıkaracak. ifadelerini kullandı.

Kızının öldürülmesiyle ilgili ilk verdiği ifadesinin de son verdiği ifadesinin de aynı olduğunu belirten Güran, dosya ile ilgili bir şey söylemek istemediğini belirtti.

Baba Güran, şunları kaydetti:

Devletin savcıları şu an gereken ne ise yapıyor. Benimle herhangi bir şey paylaştıkları yok. Ben de her şeyi sizden duyuyorum. Sizden ricam bu yalan haberlerle, dedikodularla artık kızımın acısını yaşayamıyorum.

Kızının sabaha karşı mezarını ziyaret ettiğini anlatan Güran, Gece sabaha karşı geldiğimde kızımın mezarını ziyaret ettim. Tanımadığımız kişilerin gelip kızımın mezarında fotoğraf çekmesi... Fenomenler nemalanmasınlar. dedi.

Gazetecilerin, gözaltına alınmasına ilişkin sorusu üzerine de Güran şunları söyledi:

Ben misafirdim, gözaltı değildi. Allah onlardan razı olsun, jandarmamız elinden geleni yapıyor, yapmaya da hala devam ediyor, süreç devam ediyor. Sürecin bittiği yok. Kızımın cenazesi bulundu. Sadece bununla bitmeyecek. Şu an devletin, savcıların araştırmaları devam ediyor. Bunu da hep beraber göreceğiz.

Türk milleti kızımı manevi olarak kızları saydı

Bu olayın ne olduğunu bilmesi halinde zaten yetkililerle paylaşacağını dile getiren Güran, sözlerini şöyle tamamladı:

İnanıyorum adalet yerini bulacak. Allah hepinizden razı olsun. Türk halkı kızıma sahip çıkmıştır. İnşallah katil de ortaya çıkarılacaktır. Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyoruz, her şey ortaya çıkacak. Medyaya karşı herhangi bir tavrımız yoktur. Buradaki herkese teşekkür ederim. Herkes kızım için buradadır. İnşallah devlet Allahın izniyle kızımın katilini bulacak. Türk milleti kızımı manevi olarak kızları saydı.

Tutuklu annenin ağız ve diş yapısına ilişkin örnekler alındı

Soruşturma kapsamında kasten öldürme suçuna iştirak etmek suçundan tutuklanan anne Gürandan, savcılığın talebi üzerine Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde ağız ve diş yapısına ilişkin örnekler alındı.

Örnekler, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilecek.

Hazırlanacak raporda, aynı suçtan tutuklu Narin Güranın ağabeyi Enes Güranın kolundaki ısırık iziyle anneden alınan örneklerin uyuşup uyuşmadığının tespit edileceği öğrenildi.

2 şüpheli daha gözaltına alındı

Diyarbakırda 8 yaşındaki Narin Güranın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında 2 şüpheli daha gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında Narinin yakınları olduğu öğrenilen İ.K. ve Ş.K. gözaltına alındı.

Diyarbakırda 8 yaşındaki Narin Güranın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada, aralarında anne Yüksel ve ağabey Enes Güranın da bulunduğu 11 zanlı tutuklanmıştı.

2 şüpheli ile tutuklanan amca Fuat Güranın 13 Eylülde gözaltına alınan eşi Hediye Güranın jandarmadaki işlemleri sürüyor.

çalışmaların asılsız ihbarlar ve yanlış ifadelerle sekteye uğratıldığı mahkeme kararında

Cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güranı arama çalışmalarının asılsız ihbarlarla ve yanlış ifadelerle sekteye uğratılmaya çalışıldığı sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçesinde kayıtlara geçti.

Narin Güranın tutuklu amcası Salim Güranın işçisi olduğu öğrenilen 15 yaşındaki suça sürüklenen çocuk R.A, savcılıktaki ifadesinde, olay günü sabah 05.00-06.00 gibi uyandığını, o gün sondajın başında uyuduğunu, aşağı tarlanın ardından yukarı tarlanın da suyunu değiştirdiklerini, Salim Güranın yukarı tarlaya geldiğini belirtti.

Sondajın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güranın 1,5-2 saat yanlarında kaldığını, Güranın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını savunan R.A, şöyle devam etti:

Babam 13.00 sıralarında diğer tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Sonra saat 14.00-15.00 sıralarında muhtar (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. Ben de İşçileri almaya gitti dedim. Yanımda babamı arayıp Neredesin? diye sordu. Saat kaçta aradığını hatırlamıyorum. Babam da, İşçileri dağıtıyordum dedi. Bu görüşmeden sonra muhtar yanımda oturdu. Birkaç dakika sonra muhtar tekrardan babamı aradı ve yine Neredesin? diye sordu. Babam da Köyde yemek yiyorum dedi. Bu sırada muhtarla çay içiyorduk. 16.00-16.30 sıralarında babam da geldi, bizimle çay içmeye başladı. Babam aşağı tarlaya 16.00-16.30 sıralarında gitti. Ben muhtar ile yukarı tarlada kaldım. Ben bulaşıkları yıkıyordum. 5-10 dakika muhtar burada oturduktan sonra bana Ben eve gidip üstümü değiştirip geleceğim. dedi.

Muhtar yanımdan ayrılmasından sonra ben de suyu değiştirmeye gittim. Muhtar saatini hatırlamadığım zaman diliminde yanımdan ayrılmıştı. 5-10 dakika içinde ben suyu değiştirene kadar muhtar tekrardan sondajın başına gelmişti. Bir süre sonra babam da aşağı tarla suyunu değiştirip geldi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Muhtar hiç yanımızdan gitmedi, hep beraber oturduk. Sadece 5-10 dakikalığına muhtar üzerini değiştirip gelmişti. Muhtar akşam yemeğinden sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesinde muhtara Narin Güranın kaybolduğu bildirildi. Bu şekilde Narinin kaybolduğunu öğrendik. Salim Güran üstünü değiştirmek dışında saat 14.00ten sonra yanımdan ayrılmadı. Tarladan da ayrılmadık.

Savcılıkta, tutuklu amca Salim Güranın olay günü öğleden sonraya ilişkin R.A ile kanal bölgesine geldik. Kayınbabama ait çiftliğe gittik, bu çiftlikte pislikler kanala akıtılıyor, bu sebeple fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, çiftlikte bize kazma kürek getirdiler, saati hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, hanımı bize çay getirdi, epey burada kaldık, kazma kürek ile hat açtık, çayımızı içtikten sonra R.A. ile tekrardan tarlaya döndük. beyanı hatırlatılarak, Salim Güran ile sizin ifadeniz arasındaki çelişkiye ilişkin beyanınız nedir? sorulması üzeri R.A, Bu çelişkiye ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur. dedi.

Salim Güran ile 21 Ağustosta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, 18.54te yaptığı görüşmelerin içeriğinin sorulması üzerine R.A, hiçbir konuşmayı hatırlamadığını iddia etti.

Tutuklu amcanın eşinin ifadesinde Salim ile 14.30da eve geldiklerini, evde beraber yemek yediklerini, Salimin bir süre evde dinlendiğini, bir süre sonra evden ayrıldığını söylediği, Salim Güranın da evden sonra H.Gnin evine gittiğini, sonra sondajın oradaki tarlaya geçtiğini anlattığı hatırlatılan R.A, Bu çelişkilere diyecek bir şeyim yoktur. ifadesini kullandı.

Cep telefonlarının imaj çalışması

R.Aya savcılıkta, Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmasında Salim ile aralarında yapılan görüşmede Salimin O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş şeklinde mesajına karşılık sizin ise eeee diye cevap verdiğiniz, Salimin de, Biri yerde şeklinde cevap verdiği, sizin de tekrar, tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş diye cevap verdiğiniz bu konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir? sorusu da yöneltildi. R.A, soruya Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum. yanıtını verdi.

Salim Güranın pamuk tarlasındaki kurtlanmayla ilgili M.Ş.G. ile görüştüğünü, tarlaya gittiğini beyan ettiğinin anımsatılması, kendisinin ise tarladan ayrılmadıklarını söylemesiyle ortaya çıkan çelişkinin sorulması üzerine R.A, Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı olay günü gerçekleşmemişti. dedi.

Salim Güranın, R.Anın kız kardeşlerini tarladan köylerine götürdüğü yönündeki ifadesine ilişkin soruya karşılık da R.A, 21 Ağustos 2024 tarihinden 1 veya 2 gün önce kız kardeşlerim tarlaya gelmişlerdi. Onları Salim arabası ile köye götürmüştü ancak olay günü kardeşlerim tarlaya gelmemiştir. ifadesini kullandı.

R.A, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında tutuklu olan Nevzat Bahtiyarı tanımadığını, o köyde sadece muhtarı tanıdığını belirtti.

Nevzat Bahtiyarın ifadeleri de sorulan R.A, Bu hususta diyecek hiçbir şeyim yoktur. Konu ile ilgili bilgim yoktur. dedi.

Tüm bu çelişkiler ışığında neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalıştığına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de R.A, Ben Salimi korumuyorum, Salim saat 14.00ten sonra kıyafet değiştirmek için gitmesi dışında yanımdan ayrılmadı. Beyanım bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum. beyanında bulundu.

Kararda Narini arama çalışmalarına ilişkin detaylar yer aldı

R.A. sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde de savcılıktaki beyanlarını tekrar etti.

Salim Güranın olay günü tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki hiçbir delille tam olarak örtüşmediği konusunun hatırlatılması üzerine R.A, Salim Güran belirttiğim saatlerde tarlada benim yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00den itibaren 1-1,5 saat yanımızdaydı, daha sonra yanımızdan ayrıldı, 14.00-14.30 arası geldi, ondan sonra yanımızda Narinin kaybolduğu haberini alana kadar kaldı, bu sürede bir defa üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. dedi.

Tutuklulardan Birsen Güranın 12 Eylül 2024 tarihli beyanlarının hatırlatılması üzerine R.A, Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı. Beni kimse tehdit etmiyor, Salim Gürandan korkacağım herhangi bir durum yoktur. diye konuştu.

Hakimlik, R.Anın tutuklanma gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

Suça sürüklenen çocuk R.Anın üzerine atılı çocuğu Kasten Öldürmek suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güranı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresinden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.Anın şüpheli Salim Güranın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güranın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasasının 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMKnın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.Anın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.Anın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi.

Ana Sayfaya Git