Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), Türkiye başta olmak üzere birçok İslam ülkesinden seçkin ulemanın katılımıyla 9uncu Alimler Buluşmasını Diyarbakırda düzenliyor.
Alimler Buluşması programının bu yılki teması Aksa Tufanı, Ümmet ve Ulemanın Mesuliyeti (Ümmetin Onuru Gazze) olarak belirlendi.
Bu yılki Alimler Buluşması programı Türkiye başta olmak üzere Irak, Irak Kürdistanı, Filistin, Mısır, Afganistan, Katar, Sudan, Senegal, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi İslam ülkelerinden seçkin ulemanın katılımıyla gerçekleştiriliyor.
Buluşmanın birinci oturumda Prof. Dr. Nurullah Kurt, Aksa Tufanının Filistin Davasının Geleceğine Etkileri başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
Şu an, hak ehli ile batıl arasında bir dönüm noktasının yaşandığını belirten Kurt, Aksa Tufanının sebeplerine ve vesile olduğu güzelliklere işaret etti.
Neden Aksa Tufanı? diye soranların iki gruba ayrıldığını; birinci kesimin düşmana teslim olanlar olduğunu söyleyen Kurt, ikinci kesimin ise cihadın gerekliliğine inananlar ve Allaha hakkıyla iman edenler olduğunu vurguladı.
İŞGALCİLERE DESTEK OLANLAR, TARİHTE AKSA TUFANI GİBİ BİR OPERASYONA MARUZ KALACAKLARINI BİLMİYORDU
Kurt, Aksa Tufanının benzerini tarih görmemiştir. Bazı yerel ve uluslararası ve bölgesel sebepler vardır. Bu durumlar Aksa Tufanını kuşatmıştır. dedi.
Aksa Tufanının stratejik, siyasi, askeri, ekonomik boyutlarının olduğunu belirten Kurt, Biz biliyoruz ki orada bazı durumlar vardı. Bazı koşullar vardı. İşgalcilere destek olanlar, tarihte Aksa Tufanı gibi bir operasyona maruz kalacaklarını bilmiyordu. çünkü onlar anlaşma ve normalleşme bekliyordu. Onlar Suriye olaylarıyla tarihi hazırlamışlardı. Bununla beraber maalesef şunu başardılar: Irkçılık, mezhepçilik ve bu ihtilafları Müslümanların arasına koymayı başardılar. Bugün en ucuz kan Müslümanın kanı olmuş. diye konuştu.
TÜM DİRENİŞ HAREKETLERİ TEK BİR NOKTADA BİRLEŞTİLER
Aksa Tufanınından önce bölgede HAMAS ile diğer İslami direnişler ve İran arasında bazı ihtilafların olduğunu hatırlatan Kurt, Bu ihtilaflar öyle bir noktaya varmıştı ki İslami direniş hareketleri Suriyedeki üslerini kapatmıştı. Suriye öyle bir ülkeydi ki hiç kimsenin kapılarını açmadığı HAMASa açmıştı. Ama Suriyede tüm ofisleri kapatıldı ve Katara nakledildi. Aksa Tufanıyla İslami direnişin sahalarının birleştiğini görüyoruz. İran ile diğer İslami direnişler arasında Irak, Yemen, Lübnandaki gibi Tüm direniş hareketleri tek bir noktada birleştiler. Bu durum Aksa Tufanı sayesinde olmuştur. diye konuştu.
Siyonistler ve bazı İslam ülkeleri arasında daha önce ittifakların olduğunu hatırlatan ve bu İslam ülkelerinin Filistin davasını unuttuğunu belirten Kurt, Filistin davası İslam ülkelerinde birinci meseleydi ve Aksa Tufanı bu davayı yeniden diriltmiştir. diye belirtti.
HAMAS, Hizbullah, Ensarullah, diğer İslami direniş hareketleri ve İranın şu an çok zor koşullardan geçtiğini söyleyen Kurt, ancak zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna iman ettiklerini kaydetti.
Gazze Şeridinin 18 yıldır abluka altında olduğunu ve çok zor koşullarda yaşadığını hatırlatan Kurt, Aksa Tufanı harekatının Gazze Şeridinde var olan bu dramı yeniden gözler önüne serdiğini ifade etti.
AKSA TUFANI OLMASAYDI ESİR KONUSU KONUŞULAMAZDI
Aksa Tufanı harekatının sebeplerinden birinin de işgal zindanlarındaki esirler olduğunu aktaran Kurt, Şayet bu operasyon olmasaydı, siyonist esirler alınmamış olsaydı ki siyonistler şimdiye kadar bu esirleri kurtarmayı başaramadılar, şu an esir konusu anlaşmaları konuşulmazdı. dedi.
Gazzeyle ve Filistinle alakalı olan hiçbir durumun HAMASsız olamayacağı görüldü
Aksa Tufanının, savaşın kaidesini, hak ile batıl arasında yaşanan kuralları değiştirdiğini anlatan Kurt, Şu an siyonistlerin Filistine, Lübnana, İrana yaptığı saldırılarla uyumlu olan yeni bir savaş şekli ortaya çıkmıştır. Aksa Tufanı Filistin sultasının zayıf ve aciz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Filistin sultası sadece israilin bir maşasıdır. İsrail bunu kendi menfaati uğruna istediği gibi kullanmaktadır. Şu an herkes bunu idrak etti ki HAMAS zor bir güçtür. Gazzeyle ve Filistinle alakalı olan hiçbir durumun HAMASsız olamayacağı görüldü. HAMASı devre dışı bırakmak istemişlerdi. şeklinde konuştu.
İşgalci siyonistlerin birçok sorumlusunun, kendi içlerinde dahi çetin bir hesap vereceğini çünkü onların Aksa Tufanında büyük bir başarısızlığına uğradığına dikkat çeken Kurt, soykırımdan sorumlu işgalcilerin ayrıca savaştan sonra mahkemelere çıkarak dünya önünde hesap vereceğini kaydetti.
İşgal rejimiyle normalleşme adımları atanların bu adımlarının bir rüyadan ibaret olduğu görüldü
Kurt, Filistinin veya Lübnanın uğramış olduğu bu olaylarla, işgal rejimiyle normalleşme adımları atanların bu adımlarının bir rüyadan ibaret olduğu ve bir şey ifade etmeyeceği görüldü. Aynı şekilde bölgesel var olan siyaset şunu gösterdi. Aksa Tufanı İranın bölgede bir güç olduğunu ve kendisini görmezden gelmenin mümkün olmadığını, İransız bir hesabın bölgede yapılamayacağını gösterdi. Aksa Tufanı olmasaydı böyle bir şey ortaya çıkmayacaktı. şeklinde konuştu.
Kurt, işgal rejiminin yenilmez olduğu algısının Aksa Tufanı ile yıkıldığını vurguladı.
Aynı şekilde Filistin davasının tasfiye edilmeye çalışılmasının işgalci yerleşimcilerin de kalbine büyük bir korku saldığını ifade eden Kurt, İşgal medyasına göre israil son nefeslerini almaktadır. Siyonist işgal rejimine göre onlar şu ana kadar halklar arasındaki en güçlü bir halkla mücadele ettikleri itirafında bulunmuşlardır. diye konuştu.
Kurt, Biz bu halde devam ettiğimiz müddetçe düşman bizi sürekli öldürmeye devam edecektir. Bizim sokaklarımız, çarşılarımız, üniversitelerimiz, iş yerlerimiz, siyasetimiz, ekonomimiz ve düşüncelerimizin maalesef işgalcilere benzemesinden dolayı şikayet etmektedir. çarşıya çıktığımız vakit İslamın razı olmadığı bir ahlakla karşılaşıyoruz. Bu manzaralar Müslümanların evlerinden, çarşılarından yok olduğu vakit, ahlaksızlık bittiği zaman galip olacağımızı ve zafere ulaşacağımızı göreceğiz inşallah. değerlendirmesinde bulundu.