Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında çıkan olaylarla ilgili olarak, görüntü ve fotoğraf kayıtları incelemeye alındı. Soruşturma kapsamında olaylar sırasında çekilen video ve fotoğrafların uzman polislerce incelemeye alındığı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ KAYITLARI
Olaylar sırasında video kaydı yapan tüm ekiplerin görüntüleri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teslim etmesi çağrısı yapıldı. Bu arada olaylar sırasında gözaltına alının 12’si çocuk 87 kişinin işlemleri de Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde sürdürülüyor.
GÖZALTINDAKİLER
Gözaltına alınan kişilerin işlemlerinin tamamlanmasının ardından Diyarbakır Adliye’sine sevk edileceği bildirildi. Valiliğin izin vermediği miting nedeniyle Diyarbakır’da olaylar çıkmış ve 23’ü polis 79 kişi yaralanmıştı.
STK’LARIN TEPKİSİ
Öte yandan, Diyarbakır’daki bazı Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri ile bazı siyasi parti temsilcileri, 14 Temmuz’da yaşanan olaylara ilişkin açıklama yaptı.
Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Diyarbakır İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya, Hak-Par, Katılımcı Demokrasi Partisi, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi, Azadi İnisiyatifi, Dicle Fırat Diyalog Grubu, Diyarbakır Çıra Kültür ve Sanat Derneği temsilcileri katıldı. Katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Hak-Par Diyarbakır İl Başkanı Vasfi Kahraman, 14 Temmuz’da Diyarbakır’da yapılmak istenen mitinge izin verilmediğini, devlet yetkililerinin engellemesinin, yasakçı zihniyetin devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
KÜRTLERİN TALEPLERİ
Çıkan olaylarda, aralarında milletvekillerinin ve belediye başkanlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığını belirten Kahraman, camilere ve evlere gaz bombalarının atıldığını, atılan gaz bombalarının yaralanmalara neden olduğunu ileri sürdü. Güvenlik gerekçesiyle bir mitingin yasaklanamayacağını ifade eden Kahraman, Devlet yetkililerinin görevi bu tip faaliyetlerin güvenliğini sağlamaktır, yasaklamak değil. Söz konusu olan Kürtlerin taleplerini ifade edecekleri miting ve faaliyet olunca, devlet yetkilileri kendi koydukları hukuku bile çiğnemektedirler. Halka karşı şiddet ve baskı mekanizmalarını devreye sokmaktadırlar. Tamamıyla demokratik ve barışçıl olan böylesi eylemlerde kolluk kuvvetlerinin halka saldırtması, doğal olarak tepki ve direnişle karşılık bulmaktadır dedi.
HÜKÜMETE ELEŞTİRİ
Diyarbakır’da 14 Temmuz günü halka yaşatılan zulmün sorumlusunun Ak Parti hükümeti olduğunu dile getiren Kahraman şunları söyledi: Polisin milletvekilleri ve belediye başkanları başta olmak üzere miting alanına gitmek isteyen halka karşı gün boyu estirdiği terörü protesto ediyoruz. Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, Kürtlerin temel ulusal haklarına kavuşmasını istemeyenler, Kürtlerin taleplerini elde etmek için kullanmak istedikleri demokratik yol ve yöntemlerden korkmakta, engellemeye çalışmaktadırlar. Devletin 14 Temmuz günü geliştirdiği bu şoven saldırganlığa karşı BDP’nin yanında olduğumuzu belirtiyor, duyarlı kamuoyunu bu saldırganlık karşısında sesini yükseltmeye davet ediyoruz.