Demirtaş, Taksimde bir otelde Cizre Raporunun açıklandığı basın toplantısının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Demirtaş, bir gazetecinin, bazı medya organlarında yer alan Nevruzdan 3 gün önce Başbakanın görevlendirdiği bir Bakanın İmralı heyetiyle bir görüşme yaptığı, temas sağlandığı iddiasını hatırlatarak, bu konuda bir görüşme olup olmadığına ilişkin sorusunu yanıtladı. Demirtaş, şunları söyledi:
Nevruzdan 3 gün önce mi, tam tarih veremem, ancak bizimle doğrudan bir temas değil, dolaylı birtakım görüşmeler gerçekleştirildi. Fakat bu HDP-hükümet teması şeklinde olmadı. Bunu ifade edebilirim. Hükümet, bazı bakanlar Yüksekova, Şırnak ve benzeri yerlerle ilgili bazı çabaların girişimlerin olduğunu, ki bunlar Yüksekovada işverenler, sanayi odası, baro gibi girişimler olduğunu ifade ettiler, biz de basından bunu biliyoruz. Bazı milletvekili arkadaşlarımızdan destek istediler. Yani bu görüşmelerin içeriği, niyeti nedir diye milletvekillerimizden bu sivil heyetler destek istediler. Arkadaşlarımız da destek sundular. Ancak bir AKP ya da hükümet-HDP diyaloğu şeklinde bir görüşme gerçekleştirilmedi.
NE KÜRTLER NE DE PARTİMİZ SİYASETEN TESLİM OLMUŞ DEĞİL
Bölgede çatışmalar devam ediyor. Sizin öne sürdüğünüz resim çok karanlık. Kürt siyasi hareketi kısa vadede ne yapabilir? şeklindeki bir soruya ise Selahattin Demirtaş şöyle yanıt verdi:
Bizim önümüzde iki seçenek var ve ikisini de aynı anda kullanıyoruz. Birincisi, toplumda barış talebini güçlendirmek için uğraşmaktır. Bunu da yapıyoruz. Barış isteyen kamuoyunun sesi ne kadar gür ve etkili çıkarsa, bütün bunları durdurup yeniden diyalog ve müzakereye dönmek o kadar mümkün olur. Partimiz elimizdeki bütün imkanlarla bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. İkincisi, halka ve sivil yerleşim yerlerine dönük vahşet içeren saldırılara karşı aynı zamanda bir direniş ortaya koyuyoruz. Hükümetin bu vahşi saldırılarına karşı ne Kürtler ne de partimiz siyaseten teslim olmuş değil. Bu saldırılar PKKya karşı yapılmıyor, çok net görüldüğü şekilde halka ve Kürtlere karşı yapılıyor. Biz AKPnin savaş politikalarına karşı bütün imkanlarımızla direniyoruz. Bizden pişmanlık sözünü duymak istiyorlar. Biz, bir suç işlemedik, pişman olmak için bir hata yapmadık. Cumhurbaşkanı ve milliyetçi partinin başkanı Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz diyerek ya onursuzluk ya da ölüm diye iki seçenek sunuyorlar. Biz ikisini de kabul etmek zorunda değiliz.
HÜKÜMETİ BRIŞA ZORLAMAK LAZIM
Selahattin Demirtaş, Burada belki ilk defa açıklamış olacağım. Yakın zamanda daha birkaç ay önce bizim bir kez daha diyalog ve masaya dönmek için Kandil ile temasa geçtiğimizi hükümet biliyor. Fakat bunu reddeden hükümetin kendisidir. Biz bunu fırsat bulduğumuz her aşamada, diyalogu tekrar başlatmak için iki tarafı da zorlayacağız. Ancak Kandil görüşmeye hazır olduğunu söylerken Ankaradakiler Asla dönüş yok, masaya dönüş yok. Müzakareler, süreç diye bir şey olmayacak dediği müddetçe, tek taraflı masa mı kurulur? Savaşı isteyen çok net biçimde hükümettir. Dolayısıyla hükümeti barışa zorlamak lazım ifadelelerini kullandı.