Şeyh Said anıldı

Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi, "Körpe çocuklara, genç dimağlara ders kitaplarında hâlâ bir asi olarak tanıtılan Şeyh Said'e yönelik haksız ithamlar son bulmalıdır." çağrısında bulundu.

Haberler 29.06.2022 - 01:12 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi, Şeyh Said Efendi ve 47 dava arkadaşının idam edilişinin 97inci yıldönümü münasebetiyle Şeyh Said Meydanında bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamadan önce kısa bir konuşma yapan Mustazaflar-Der Gelen Başkanı Avukat Mehmet Hüseyin Yılmaz, Şeyh Saidin iadesi itibarının yapılması gerektiği çağrısını yineledi. Yılmaz, Şeyh Saidin mezar yerinin açıklanması için yaptıkları müracaatın geçen bunca yıla rağmen sonuçlanmadığını vurguladı.

Konuşmasında Diyarbakır Valisi ve Kayyumunada uyarıda bulunan Yılmaz, Şeyh Said Meydanının isminin değiştirileceği yönünde duyumların alındığını belirterek böyle bir hataya düşülmemesi gerektiğini ifade etti.

Basın açıklamasında Şeyh Said davasının unutulmadığı, yapılan anma programlarıyla gönüllerde yaşatıldığı belirtilerek ders kitaplarında kıyama yönelik ithamların değiştirilmesi çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca başta Şeyh Said Hazretleri olmak üzere Bediüzzaman Said-i Nursi gibi şahsiyetlerin kabir yerleri bir an evvel ortaya çıkarılması gerektiği belirtildi.

Basın açıklamasını cemiyet adına Üzeyir Yuva okudu. Tarihte yaşanmış acı olayları unutmanın, zihinlerden ve yüreklerden silmenin imknsız hale geldiğini belirten Yuva, bu acı hadiselerin başında, Şeyh Said Hazretleri ve dava arkadaşlarının yaşadıklarının geldiğini söyledi.

Yuva, Ümmetin dirliği, bir milletin istikbali için dünya hayatına dair birçok şeyden vazgeçen Şeyh Said Efendi, tarihler 28 Haziran 1925i gösterdiğinde, çıkarıldığı idam sehpasında hakka yürüdü. O gün, bir değil, tam 47 darağacı kurulmuştu. Şeyh Saidin yarenleri, onun davasına baş koymuş 47 aziz, şehadete kanat çırpmıştı. Evet, 1925in Haziran sıcaklığı Müslümanlar için, çok daha kavurucu olmuştu. Hele de bağrından çıktığı Müslüman Kürd milletinin yaşadığı hüzün tarifsizdi. çünkü İslam ümmetinin büyük bir değeri katledilmişti. Ümmetin yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden olan Şeyh Said, Allaha ve dinine adanmışlığın önemli bir simgesiydi. dedi.

Şeyh Saidin, ilmi ile amil bir lim, aynı zamanda bir muhaddisti olduğunu ifade eden Yuva, Döneminin Kerbelasını yaşayan Şeyh Said, şu kısacık zaman diliminde anlatılmaktan çok daha büyük bir hakikatti. diye belirtti.

Şeyh Saidin idam edilmeden önce, Bu değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem, Allah ve dini içindir. sözünü hatırlatan Yuva, Şark İstiklal Mahkemesi tarafından Diyarbakır Dağkapı Meydanında idam edilen Şeyh Said Efendinin, ümmete verdiği son mesaj bu olmuştu. Boynuna urgan geçirilmeden önce ise mahkeme üyelerinden Saib ve Diyarbakır Valisi Mürsele dönerek Mahşerde hesaplaşacağız. demiş ve bki hayata göçmüştü. diye konuştu.

Şeyh Said ve beraberindeki azizler, birer yıldız gibi Müslüman milletlere yol göstermeye devam edecekler

Aradan gecen 97 yıla rağmen ne Şeyh Saidin ne yarenlerinin ve ne de davalarının unutulduğunu vurgulayan Yuva, 1925in mazlumları, aradan asırlar geçse de unutulmayacak, sonraki nesillere anlatılmaya, aktarılmaya devam edecektir. O gün, bu zulmü mazlumlara reva görenler, tarihin en karanlık sayfalarına mahkm olurken, Şeyh Said ve beraberindeki azizler, birer yıldız gibi Müslüman milletlere yol göstermeye, ışık saçmaya devam edeceklerdir. şeklinde konuştu.

Yuva, Bir milletin gönlünde taht kurmuş ender şahsiyetlerden olan Şeyh Said Hazretleri, şehadetiyle kendinden sonrakilere de önemli bir mesaj vermiştir. O mesaj; zulme karşı durmanın, mazlumun yanında yer almanın, zayıfın hukukunu gözetmenin ne demek olduğunu anlatmıştır. diye belirtti.

Şehid Şeyh Saidin, mücadelesi ile hak ve hakikate adanmış bir dava adamının adı olduğunu söyleyen Yuva, Ve onun davası en iyilerin feda olduğu davadır. Bu dava, hak ile batılın mücadelesini anlatır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; aradan asırlar da geçse şehadete yol alan bu mücadele unutulmayacaktır. çünkü Şeyh Said Efendi, İslam ve onun kutsallarına savaş açılmasına, mazlum bir milletin uğradığı haksızlığa rıza göstermemiştir. dedi.

Şeyh Saidin davasına karşı sürdürülen savaş hl devam etmektedir

Yuva, O, dönüştürülmek istenen bir toplumu kurtarmak için kendini feda etmiştir. Verdiği mücadele, İslamın toplumdan soyutlanmasını engellemek içindir. Bugün yaşanan toplumsal sorunlar, ahlaki erozyon, batılı kültürün hegemonyası onun verdiği mücadelede ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. İslami toplumu ve hilafetin mirasını korumayı amaçlayan Şeyh Said, hem emperyalistleri hem de onların yereldeki işbirlikçileri rahatsız etmişti. Aradan 97 yıl geçmesine rağmen ona ve davasına karşı sürdürülen savaş hl devam etmektedir.

Tüm haksız isnatlara, iftiralara, algı operasyonlarına rağmen Şehid Şeyh Saidin, halkın gözünde ve gönlünde müstesna bir yere sahip olduğunu söyleyen Y, bu gerçek ortadayken yıllardır üzeri örtülen, görülmek istenmeyen bu zulümle artık yüzleşme vaktinin geldiğini vurguladı.

Halkımızın haklı talepleri daha fazla görmezden gelinmemeli

Yuva, açıklamanın devamında şu çağrılarda bulundu: Devlet, geçmişte neden olduğu acı olaylar nedeniyle bu yüzleşmeyi yapmak zorundadır. Körpe çocuklara, genç dimağlara ders kitaplarında hl bir asi olarak tanıtılan Şeyh Saide yönelik haksız ithamlar son bulmalıdır.

Yine bununlar beraber Müslüman halkımız, yıllardır Şeyh Said Efendinin kabir yerinin ortaya çıkarılmasını istemektedir. Şeyh Saide karşı sürdürülen savaş bir an önce sonlandırılmalı, kabir yeri ortaya çıkarılmalıdır. Sadece Şeyh Said değil, Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin de kabir yeri açığa çıkarılmalıdır. Halkımızın bu haklı talepleri daha fazla görmezden gelinmemelidir.

Yuva, son olarak, Bu münasebetle şehadetinin 97. yılında Şeyh Said Hazretleri ve 46 dava arkadaşını bir kez daha rahmetle anıyoruz. Ruhlar şad, makamları li, meknları cennet-i l olsun. temennilerinde bulundu.

Ana Sayfaya Git