Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) İstanbul Şubesi Başkanı Aydoğan Ahıakın, Sur ilçesindeki terör saldırılarına ilişkin, Bir açık hava müzesi kadar zengin tarihi eserlere sahip olan Surda tarihi ve kültürel mirasın korunması için vakit kaybetmeksizin siyasilerin, kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla sorumluluk alarak harekete geçmeleri gerekiyor ifadelerini kullandı.
Ahıakın, yaptığı yazılı açıklamada, Sur ilçesinde yaşanan olaylarda Dört Ayaklı Minare, Kurşunlu Camii, Paşa Hamamı, Surp Giragos Kilisesi ve birçok tarihi eserin büyük zarar gördüğünü bildirdi.
Diyarbakırın son 4 yılda çözüm Süreci ile turizm ve sanayi sektöründe büyük ivme yakaladığını ancak son 6 ayda yaşanan olayların büyük üzüntüye neden olduğunu kaydeden Ahıakın, açıklamasında şunları belirtti:
TARİH VE KÜLTÜRÜN TAHRİBİ Bosna, Kosova, Suriye, Irak, Mısır ve Afganistan gibi dünyanın farklı yerlerinde yaşanan iç karışıklık, savaş ve olaylar tarihi ve kültürel eserlere büyük zarar verdi. Özellikle İslam coğrafyasındaki eserler büyük zarar gördü. Suriyedeki iç savaşta UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan altı tarihi mekan da dahil dünyanın farklı coğrafyalarında çok sayıda eser saldırıların hedefi oldu. Akkoyunlular zamanında 1500 yılında yaptırılan Şeyh Mattar Camiinin 4 ayağı 4 İslam mezhebini simgelemektedir. Dünyaca ünlü minareyi ayakta tutan sütunlardan ikisi olaylar neticesinde zarar gördü. Tarihi Paşa Hamamının da zarar gördüğü saldırılarda Kurşunlu Camii de yakıldı. Surda yaşanan olayların derhal son bulması gerekiyor. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin Dünya Kültür Mirası olarak tescil edildiğini anımsatan Ahıakın, ancak olaylardan dolayı bunun sevincinin tam anlamıyla yaşanamadığını vurguladı. Ahıakın, Diyarbakırdaki tarihi yapıların tüm insanlığın mirası olduğuna işaret ederek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Bir açık hava müzesi kadar zengin tarihi eserlere sahip olan Sur ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması için vakit kaybetmeksizin siyasilerin, kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla sorumluluk alarak harekete geçmeleri gerekiyor. Aksi takdirde tarihi ve kültürel mirasımızı ne yazık ki kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz. Tarihi ve kültürel mirasın korunması adına Surda alınması gereken tedbirler için yarın çok geç olabilir.