Zenderlioğlu, kaçırılan kamu görevlilerinin ailelerine teslim edilmesinin barışa, kardeşliğe duyulan özlem umutlarını yeniden güçlendirdiğini belirtti.
Süreci önemsediklerini, sürecin akamete uğramaması için bütün tarafların titizlikle çalıştığını kaydeden Zenderlioğlu, ’’Birileri çıkabilir, akamete uğratabilir. Yol kazasına uğrayabilir. Ama şartlar ne olursa olsun bu sürecin barışla taçlanması hepimizin arzusudur’’ dedi.
Sevinçlerin paylaşılarak çoğalacağını aktaran Zenderlioğlu, 8 kamu görevlisinin serbest bırakılmasının tarihi bir gün olduğunu, her yönüyle önemsediklerini bildirdi.
Kandil ve Avrupa’dan getirilecek mektuplar konusuna da değinen Zenderlioğlu, ’’Bizim görevimiz bu insanları sadece alıp getirmekti. Orada görevli başka arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız o alanla ilgileniyor. Eminim ki gönderilen sorular ne ise, kısa bir dönem içinde cevap alır. Çünkü Nevruz’a kadar İmralı’ya ulaştırmaları gerekiyor’’ diye konuştu.
İmralı’ya bir heyetin gitmesinin zaruri, sürecin sağlıklı yürümesi için bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Zenderlioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Bu saatte, şu saatte gidecek diye bir planlama içerisinde değiliz. Bu planlamayı yapan sorumlu arkadaşlarımız var. Mutlaka bu planlama, biliyorsunuz Hükümet kanalıyla, yani hükümetle paylaşmak zorunluluğu vardır. Çünkü onlar günü belirleyecekler. Sorumluluk onlardadır. Ama öneri de bizdendir. En büyük umudum Nevruz öncesi detaylı olarak sonuçlanması. Çünkü Nevruz’da bazı beklentilerin olabileceği varsayımları çok güçleniyor. İnşallah Nevruz’u tam bir Nevruz gibi kutlamış oluruz.’’
-Videolu mesaj-
Heyette yer alan BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, insani bir görev için Irak’a gittiklerini, kamu görevlilerini aileleri ile buluşturdukları için vicdanen rahat olduklarını söyledi.
Kurt, şunları kaydetti:
’’Ne giderken ne de geldikten sonra bu teslim almayı, bir karşılık koyarak yaptık. Hükümetle böyle bir görüşmemiz söz konusu olmamıştır. Kaldı ki bu kamu görevlilerini bize teslim edenler de o yönde açıklama yaptı. Bu konuda hükümetle karşılıklı olarak bir pazarlık hiçbir şekilde söz konusu olmamıştır. Bundan sonraki süreçte neler olup bitecek tabii ki kamuoyunun sağduyusu belirleyici olacaktır, yön verecektir.’’
Yaşanan gelişmelerin Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda bir adım olduğunu dile getiren Kurt, çözüme dönük kapının biraz daha aralandığını vurguladı.
Kurt, bu süreçte çok fazla spekülasyon üretme ihtimalinin bulunduğunu bildirerek, herkesin duyarlı olması gerektiğini ifade etti.