Suriyede 14 yıllık çatışma döneminde 800 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) kaybı yaşandığı tahmin edilirken, ekonominin gelecek 10 yılda toparlanabilmesi için yıllık büyümenin hızla artması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Suriyeye yönelik hazırlanan ön sosyoekonomik etki değerlendirme raporu, Suriyedeki çatışmanın Etkileri: Harap Olmuş Bir Ekonomi, Yaygın Yoksulluk, Sosyal ve Ekonomik Toparlanmaya Giden Zorlu Yol başlığıyla yayımlandı.
Rapora göre, Suriyede 14 yıl devam eden çatışmalar, yaklaşık 40 yıllık ekonomik, sosyal ve beşeri sermaye ilerlemesini tersine çevirdi.
çatışmalar yaklaşık 618 bin kişinin ölümüne ve 113 bin kişinin kaybolmasına neden olurken, sağlık merkezlerinin üçte birinin hasar görmesi ve ambulans hizmetlerinin neredeyse yarısının devre dışı kalmasına bağlı olarak sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle çok sayıda kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
- Her 10 Suriyeliden 9u yoksulluk içinde
çatışmaların sürdüğü 14 yıl boyunca Suriyede 800 milyar dolarlık GSYH kaybı yaşandığı ve 2011den beri GSYHnin yarı yarıya azaldığı hesaplanıyor.
Suriyede halihazırda her 4 kişiden 3ü insani yardıma muhtaç ve sağlık, eğitim, gelir yoksulluğu, işsizlik, gıda güvensizliği, su ve sanitasyon, enerji ve barınma gibi temel alanlardan kalkınma desteğine ihtiyaç duyuyor.
çatışmalardan önce yüzde 33 olan yoksulluk oranı, bu dönemde 3 katına çıkarak yüzde 90a ulaşırken, aşırı yoksulluk ise yüzde 11den yüzde 66ya yükseldi.
Bu kapsamda, her 10 Suriyeliden 9unun yoksulluk içinde yaşadığı, her 4 Suriyeliden 1inin ise işsiz olduğu belirtiliyor.
Rapora göre, Suriyede 6 ile 15 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 50si ise okula gitmiyor.
- Suriyede nüfusun yarısının temiz su ve sanitasyon erişimi yok
çatışma yıllarında tüm konutların neredeyse üçte biri yıkılmış veya ağır hasar görmüş olduğundan, bugün Suriyede 5,7 milyon kişi barınma desteğine ihtiyaç duyuyor.
Su arıtma tesislerinin ve kanalizasyon sistemlerinin yarısından fazlasının hasar görmesi veya çalışır durumda olmaması, nüfusun yarısı olan yaklaşık 14 milyon kişiyi temiz su, sanitasyon ve hijyenden yoksun bıraktı.
Ülkede enerji üretimi yüzde 80 azalırken, elektrik santralleri ve iletim hatlarının yüzde 70inden fazlası hasar gördü ve ulusal şebeke kapasitesi yüzde 75 küçüldü.
UNDPnin sağlık, eğitim ve gelir göstergelerini birleştirerek oluşturduğu gelişme ölçütü olan Suriye İnsani Gelişme Endeksi (IGE), 0,557 ile 1990da kaydedilen 0,563 seviyesindeki IGEnin de altında bulunuyor.
- Ekonomik büyümenin sürdürülebilir şekilde artması gerekiyor
Rapora göre, mevcut büyüme oranı yüzde 1,3 ile Suriye ekonomisinin çatışma öncesi GSYH seviyelerine ulaşmasının 55 yıl alabileceği, bir başka deyişle bunun 2080i bulabileceği tahmin ediliyor.
Ülkede ekonomik toparlanmanın 10 yıla indirilerek hızlandırılabilmesi için yıllık büyümenin 6 kat artması, ekonominin çatışma öncesi seviyelere dönebilmesi için yıllık ekonomik büyümenin mevcut seviyeye göre 10 kat yükselerek yüzde 13,9 seviyesine ulaşması gerekiyor.
- Kalkınmaya uzun vadeli yatırım gerekli
UNDP İcra Direktörü Achim Steiner, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Suriyenin toparlanması, acil insani yardımın ötesinde, halkı için ekonomik ve sosyal istikrar inşa etmek üzere kalkınmaya uzun vadeli yatırım yapılmasını gerektiriyor. ifadesini kullandı.
Steiner, istihdam ve yoksulluğun azaltılması için üretkenliğin yeniden tesis edilmesi, gıda güvenliği için tarımın canlandırılması ve sağlık, eğitim ve enerji gibi temel hizmetler için altyapının yeniden inşa edilmesinin, kendi kendine yetebilen bir gelecek, refah ve barışın anahtarı olduğunu dile getirdi.
UNDP Arap Devletleri Bölgesel Bürosu Direktörü Abdallah Al Dardari de Suriyenin geleceğinin sağlam bir kalkınma ve toparlanma yaklaşımına bağlı olduğunu belirterek, Bu da yönetişim reformu, ekonomik istikrar, sektörlerin canlandırılması, altyapının yeniden inşası ve sosyal hizmetlerin güçlendirilmesini kapsayan kapsamlı bir strateji gerektiriyor. Birbiriyle bağlantılı bu reformları hayata geçirerek Suriyenin geleceği üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasına, dış yardıma olan bağımlılığını azaltmasına ve Suriyedeki herkes için dirençli ve müreffeh bir geleceğin yolunu açmasına yardımcı olabiliriz. değerlendirmesinde bulundu.