Kınık, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ili etkileyen depremlerin ardından Türkiyenin acil durumlarda kullanımı için hazırda tutulan kan stoklarını hızla bölgeye sevk ettiklerini aktardı.
Boşalan stoklar için afetin hemen ardından kan bağışı çağrısı yapıldığını anımsatan Kınık, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milletimiz, her zamanki duyarlılığıyla kan bağışına koştu ve acil durum stoklarımızı yeniden doldurdu. İlk gün 40 bin, ikinci gün 30 bin ünitenin üzerinde kan bağışı yapıldı. Ancak kan uzun süre saklanamayan bir tedavi aracı olduğu için bizim kan bağışını yılın 365 günü almamız, testlerini yapmamız ve hastanelerin kullanımına sunmamız gerekiyor. Bunun için kan bağışçılarımızdan kan bağışlarını günlere yaymalarını istirham ediyoruz. Tüm bağışçılarımıza duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz.
KIZILAY, HER GÜN YAKLAŞIK 10-12 BİN ÜNİTE ARASI KAN ALMA PLANLAMASIYLA çALIŞIYOR
Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, 0 Rh negatif (0 Rh-) kan grubunun çok önemli olduğuna işaret ederek, Herhangi bir acil durumda hasta ya da yaralının kan grubunun belirlenmesine kadar olan kan ihtiyacı bu gruptan karşılanıyor. Toplumumuzda ise 0 negatif kan oranı diğer gruplara göre daha az bulunuyor. Örneğin ilk gün bağışlanan 40 bin ünitenin üzerindeki kan bağışının ancak 1300 üniteye yakını 0 negatif grubundandı. ifadesini kullandı.
Kınık, Türkiyede yılda yaklaşık 3 milyon kan bağışına ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, şu bilgileri paylaştı:
Bu oran, günlük yaklaşık 8-9 bin üniteye yakın kan bağışının alınması anlamına geliyor. Kızılay, acil durum stoklarının sürekli korunmasını da dikkate alarak, her gün yaklaşık 10-12 bin ünite arası kan alma planlamasıyla çalışıyor. Sert kış koşulları, çok sıcak yaz mevsimi ve ramazan gibi dönemlerde kan bağışında doğal düşmeler oluyor.