Türkiye ve Ukraynanın olası AB üyeliklerinin analiz edildiği makalede, her iki ülkenin üye olması durumunda ABnin birden, alan olarak üçte bir oranında büyüyeceği değerlendirmesi yapıldı ve Avrupa böylece küresel güç faktörü, dünya sahnesinde önemli bir aktör haline gelebilir. ifadesi yer aldı.
ABNİN ALANI VE NÜFUZU GENİŞLER
ABnin 10 yıl içinde Balkanlardaki bazı küçük aday ülkelerle birlikte iki büyük üye devlete daha sahip olabileceğine dikkat çekilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:
Türkiye halihazırda Almanyadan daha fazla nüfusa sahip ve demografik olarak oldukça dinamik bir şekilde büyümeye devam ediyor. Türkiye ayrıca yüz ölçümü olarak da Almanyanın yaklaşık iki katı büyüklüğünde bir coğrafyaya sahip. Ukrayna ise görece seyrek nüfus dağılımıyla birlikte yüzölçümü bakımından en büyük AB ülkesi olan Fransadan daha geniş bir toprak alanını kaplıyor. AB, her iki ülkenin Birliğe üyeliği halinde bir çırpıda alanını üçte bir oranında, nüfusunu ise dörtte bir oranında genişletmiş olur. Bu, 1950lerden bu yana Avrupa bütünleşmesi sürecinde meydana gelen her şeyi gölgede bırakacak bir mega genişleme olacaktır.
AB YAŞLANIYOR, TÜRKİYE GENçLEŞİYOR
Türkiyenin uzun süre devam etmesi beklenen genç nüfusa sahip olma avantajına işaret edilen makalede, Günümüz AB ülkelerinde ise durum tamamen farklı ve birlik olarak ciddi demografik sorunlarla karşı karşıyayız. Ülke nüfusları yaşlanıyor ve birçok yerde çalışma yaşındaki insan sayısı düşüyor. Doğu ve Güney Avrupadaki belirgin sahalar ise neredeyse terk edilmiş durumda. Akut bir iş gücü sıkıntısı söz konusu. Bu anlamda Türkiyenin olası bir AB üyeliği, ABnin demografik düşüşünü yumuşatmasına yardımcı olabilir. Buna karşılık katılım perspektifi Türkiyenin yapısal sorunlarının üstesinden gelmesine, kendisini geniş Avrupa değerler topluluğuna ve iç pazarına entegre etmesine yardımcı olabilir. Bu potansiyel olarak her iki taraf için de büyük bir kazanç. yorumu yapıldı.