Umutlar yüksek!

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sivil toplum kuruluşları Diyarbakır'da kutlanacak nevruzda verilecek mesajların çözüm sürecinin barışla sonuçlanmasına vesile olmasını bekliyor.

Haberler 21.03.2015 - 09:44 Son Güncelleme : 21.03.2015 - 09:44

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki akademisyen ve sivil toplum kuruluşları, çözüm sürecinin barışla sonuçlanması için Diyarbakır’da kutlanacak nevruzda verilecek mesajlardan umutlu.

>Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, son birkaç yıldır kutlanan nevruzlarda çok önemli gelişmelerin yaşandığını belirterek, bu nevruzda da toplumun beklentilerine cevap verecek nitelikte barışa giden yolda bir adım ileriye götürecek mesajlar beklediklerini söyledi.

>Çok önemli bir mesafe katedeceğimizi düşünüyoruz

>Elçi, her geçen gün barışa doğru bir adım daha ilerlemenin mutluluğunu yaşadıklarına işaret ederek, Öyle görünüyor ki; bu nevruzda verilecek mesajlarla çok büyük maddi ve manevi kayıplara mal olan 30 yıllık çatışmalı sürecin nihayet barışla noktalanacağı yolculuğumuzda çok önemli bir mesafe katedeceğimizi düşünüyoruz dedi.

>Verilecek mesajlarla silahların tümüyle devreden çıkacağı, barışçıl yol ve yöntemlerle Kürt meselesinin çözüleceği bir aşamaya geçilmesi bekleniyor diyen Elçi, bundan da büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

>Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, 2013 nevruzunda verilen mesajlarla bölgede büyük bir huzur ve sükunetin sağlandığını vurguladı.

>- 2013 nevruzundan daha önemli

>Ancak 6-7 Ekim olaylarının o umutların sağlam temeller üzerinde olmadığının göstergesi olarak herkes tarafından yaşandı. Bu açıklamanın daha sağlam temeller üzerinde olacağına inanıyorum. Çünkü yaşanan olaylar ve silahların bırakılması çağrısı gerçekten hepimizi rahatlattı ifadelerini kullanan Ebedinoğlu, yapılacak açıklamanın da tarihi bir öneme sahip olacağına dair beklentinin yüksek olduğunu kaydetti.

>Ebedinoğlu, şöyle dedi:

>Silahlar susmadığı sürece, silahlı unsurlar bölge dışına çıkmadığı sürece barış müzakerelerinde ciddi yol alınması mümkün değil, Çünkü ortada silahlı güç olduğu taktirde, ortada siyasetin, politikanın da silahların gölgesinde yapılması halinde çözüm sürecinin hızlanması ve 6-7 Ekim’deki gibi olayların bir daha yaşanmayacağının garantisi yok gibi. Bu nedenle yapılacak açıklama hepimizi heyecanlandırıyor. Bu açıklama, 2013 nevruzundaki açıklamadan daha önemli. Artık silahların bırakılmasıyla ilgili belirli bir tarihin ortaya konulması gerekir. En azından bu yılın sonuna kadar silahlı unsurlar ülke dışına çıkarsa çözüm sürecine ve barışa büyük katkısı olacaktır.

>6-7 Ekim olaylarından bu yana bölgede ciddi bir yatırımın olmadığını savunan Ebedinoğlu, birçok yatırımın beklemede olduğunu, yarın çok sayıda yatırımcıyı bölgeye çekebilecek bir açıklamanın yapılmasını beklediklerini aktardı.

>- Kalıcı barış anlamında bir çağrı bekliyoruz

>Güneydoğu Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan Akbal, nevruzda kalıcı barış anlamında bir çağrı beklediklerini ifade ederek, Mevcut silahsızlanmaya dair 28 Şubat’ta yapılan niyet beyanının ardından çok daha güçlü bir çağrı bekliyoruz şeklinde konuştu.

>Topyekun silahı bırakmaya yönelik bir çağrının yarınki nevruzda açıklanması belki beklenemez ama PKK’nın Türkiye içerisinde silahsızlanmasını bekliyoruz. Kalıcı bir ateşkes anlamında mesaj verileceğini düşünüyorum diyen Akbal, Kandil’in en geç bir ay içerisinde olağanüstü kongre kararı alarak, bu kongrede silahsızlanmaya yönelik bir kararın çıkmasını öngördüklerini dile getirdi.

>- Daha somut bir iradenin ortaya konulacağına inanıyorum

>Dicle Üniversitesi (DÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun da çözüm sürecindeki en büyük ilerlemeyi 28 Şubat’taki silahların bırakılması çağrısı olarak gördüğünü belirtti.

>O günden bu yana önemli bir aşamaya girildiğine dikkati çeken Coşkun, şöyle konuştu:

>Nevruzda 28 Şubat’ta açıklanan mutabakatın ötesinde, onun ilerisinde adım olacak bir mesajın verileceğini tahmin ediyorum. Bundan sonra süreci hızlandırmak lazım. Muhatapların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip bu sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlaması gerekir. Yarın silah bırakılma konusunda daha somut bir iradenin ortaya konulacağına inanıyorum.

>- Süreçte hiç olmadığı kadar ciddi bir noktaya gelindi

>İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Şube Başkanı Abdurrahim Ay ise nevruzda Öcalan’ın silah bırakma çağrısının devamı olarak tek yolun siyaset olduğuna dair güçlü bir çağrı yapılacağını düşündüklerini kaydetti.

>Bunun da güçlü bir karşılık bulmasını tahmin ettiklerini ifade eden Ay, Bu nedenle hükümet ve devlet tarafından bu süreci besleyecek, geliştirecek tüm Türkiye’deki temel hak ve özgürlüklerle ilgili yasal düzenlemeler hayata geçirilerek, buna engel teşkil eden tüm uygulamaların birer birer kaldırılması gerekiyor dedi.

>Süreçte hiç olmadığı kadar ciddi bir noktaya gelindi. İki taraf da ciddi mesajlar veriyor. Bundan sonra Öcalan’ın çağrısının da hak ettiği değeri bularak Kürt siyasi hareketinden ve PKK kanadından bu doğrultuda adımlar atılması bekleniyor ifadelerini kullanan Ay, şunları dile getirdi:

>Çatışmasız ortamdan gerçekten çok ciddi bir memnuniyet var. Bu memnuniyetin ve iç barışı besleyecek çatışmasızlığın devamı için herkesin çaba göstermesi gerekiyor. Hükümetin mutabık kaldığı bir açıklamanın tek başına Öcalan’ın mektubu ile duyurulacağını sanmıyorum. Ama bu yıl içerisinde bu süreçle ilgili artık herkese artık ’oh’ dedirtecek bir aşamanın kaydedileceğine inanıyorum.

Ana Sayfaya Git