Bankaya olan kredi borçlarını ödeyemedikleri için üzerinde haciz, icra ve rehin kararı bulunan kişilere ait lüks otomobillerin üzerindeki rehin kararlarını Lice Adliyesindeki bir yazı işleri müdürünün şifresiyle kaldırdıktan sonra araçları satışa çıkaran dolandırıcılık şebekesi hakkında Diyarbakır Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
İCRA MÜDÜRÜNÜN ŞİFRESİNİ KULLANDILAR
Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, Lice Adliyesinde görevli Yazı İşleri Müdürü H.S. izne ayrılınca yerine M.A. vekâlet etti. Kendini icra müdürü olarak tanıtan K.T., ise müdürlüğe vekâlet eden M.A.’ya icra işlerinden anladığı için yardımcı olabileceğini söyledi. K.T., müdürlüğe vekâlet eden M.A.’nın şifresiyle UYAP üzerinden bankalarca rehin konulan araçların üzerindeki icra, haciz ve şerh kararlarını teker teker kaldırıp temiz araç gibi satışlarına ön ayak oldu.
İZİN DÖNÜŞÜ FARK ETTİ, DARP EDİLDİ
Sözcü Gazetesinden Özgür Cebe’nin haberine göre, İzin dönüşü UYAP’ı kontrol eden müdür H.S., 47 hacizli maddi değeri milyonlarla ifade edilen ultra lüks araçların üzerindeki rehin kararının kaldırılarak satışlarının yapıldığını tespit edince soruşturma başlatıldı. İfadesi alınan müdür H.S, “Öğlene doğru K.T, F.G. ve A. adlı kişiler icra takip dosyası açmak için adliyeye geldi. İşlemleri başlattım ancak öğlen mesai bitimi olunca ara verdik. Yemek için lokantanın önüne geldiğimde darp edildim. Darp raporu alıp polise gittim. Öğleden sonraki işlemlerin UYAP şifremi kullanan M.A. ile K.T. tarafından yapıldığını düşünüyorum” dedi.
SİSTEME GİRİLİNCE ÜÇ SAAT ŞİFRE İSTEMİYOR
Müdürlüğe vekâlet eden M.A. da ifadesinde, “H.S. adliyeye geldiğinde yüzü kan içindeydi, gidip savcıya durumu anlattı. Öğlen arası üç kişi H.S.’nin odasında kaldı. İcra işlemleriyle ilgili benim tecrübem yok. İcra dosyası açmak için adliyeye gelerek kendini icra müdürü olarak tanıtan K.T’ye güvendim, ona müdürüm diye hitap ediyordum. E-imza şifresi girildiğinde sistem üç saat imza istemiyor. H.S’nin yüzünü kanlar içinde görünce ben de panikle odadan çıktım. Bu durumu fırsata çeviren K.T. hacizli araçların üzerindeki rehini kaldırmış olabilir” dedi.
İMZALANDI, ONAYLANDI, DAĞITILDI YAZISIYLA SATIŞ
Savcılığın talebi üzerine UYAP uzmanı bilirkişilerce hazırlanan raporda, işlemlerin “İmzalandı- onaylandı-dağıtıldı” şeklinde usulüne uygun yapıldığı, bu işlemlerin şifresiz gerçekleşmesinin mümkün olmadığı bildirildi.
Araçların satışının yapılacağı ilgili noterliğe başlığıyla haciz ve icra satış şerhinin kaldırıldığı ve karşısına “Mahrumiyet kaldırıldı” ibareli evraklarda müdür vekili olarak M.A.’nın e-imzasının bulunduğu tespit edildi. İşlemleri kaldırılan araçların daha sonra noterden satış ve devir işlemlerinin yapıldığı, farklı kişiler adına tescil evrakı düzenledikleri, ancak tescil evraklarının yazıcıdan çıktı alınmadan yapıldığı belirlendi.
Rehinli dosyalarda ihale alıcısı alacaklı görünen sanık F.G.’nin dosyalarda taraf olmadığı ve hazırlanan tescil dosyalarında taraf olarak eklenmeden plakadan sorgu yapılarak icra satış şerhi işlendiği, flaş bellek yardımıyla genel yazılar kısmının kopyala yapıştır şeklinde satışı yapılan araçlar için evrak düzenlettikleri bildirildi.
ÖĞLEN ARASI KAPIYI KİLİTLEYİP REHİNLERİ KALDIRDILAR
Tescil evraklarının hafıza kartına yüklenip daire dışında çıktılarının alınarak işlemlerin usulsüz olarak yaptıkları bilirkişi raporuyla belirlendi. Kamera kayıtları incelendiğinde kendini icra müdürü tanıtan K.T. ile ihale alıcısı olan F.G.’nin usulsüz işlemlerin yapıldığı müdürün odasında kapıyı arkadan kilitledikleri, bir vatandaşın kapıyı açmaya çalıştığı ancak kilitli olduğu için açamadığı, görüntülerin devamında ise usulsüz işlemler bitince K.T. ile F.G.’nin odadan çıkıp adliyeden ayrıldıkları tutanakla belirlendi.
MESLEKTEN İHRAÇ EDİLMİŞ SUÇ ÖRGÜTÜNDE SANIK
E-imza ile usulsüz işlemleri gerçekleştiren K.T. savcıya verdiği ifadesinde, “Yediemin deposunda uzun süre otoparkta bekleyip de ekonomik ömrünü tamamlamaya yakın olan araçlar otopark alacağına istinaden satışa çıkılıyor.
Ben de bu işlemlerin resmi işlerini takip ediyorum. Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nde İcra Müdür Yardımcısıydım. Hakkımda başlatılan bir soruşturma nedeniyle önce açığa alındım. Sonra ihraç edildim. Çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmaktan İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde halen sanık olarak yargılanıyorum. 15 ay tutuklu kalıp tahliye oldum.
F.G. alacaklı olduğu dosyalarla ilgili ben icra müdür yardımcısıyken yanıma gelirdi. Lice’ye alacaklı olduğumuz dosyalar için gitmiştik. Usulsüz işlem yapmadım, imzası bulunan kişiler veya imzasını kullandıran kişi suçtan kurtulmak için beni suçluyor” dedi.
47 ARAÇ SATIŞIYLA MİLYONLARCA HAKSIZ MENFAAT SAĞLANDI
İddianamede sanıkların fikir ve eylem birliği içinde zincirleme suç kastıyla hareket edip 47 aracı usule aykırı biçimde rehin ve şerh işlemlerini kaldırıp satışa çıkardıkları ve milyonlarca liralık haksız kazanç elde ederek kamu ve özel bankaları zarara uğrattıkları kaydedildi.
Lice İcra Müdürlüğünde sahte olarak oluşturulan tescil evraklarında yer alan 63 aracın ihale alıcısı görünen F.G.’nin bu araçlardan 47’sini noterliklerde satışı sonrasında araçların F.G. ile irtibatlı diğer sanıklarca satın alındığı, tescil kayıtlarının sık aralıklarla değiştirildiği, bir kişinin birden fazla araç satın alarak usulsüz işlemlerin zincirleme devam ettirildiği ifade edildi.
F.G adına oluşturulan sahte tescil evraklarıyla satışı yapılan araçların piyasa değerinin çok altında üçüncü kişilere satıldığı bildirildi. Savcılık, icra müdürü H.S., ona vekalet eden yardımcısı M.A. ile eski icra müdürü K.T.’nin de arasında olduğu 8’i tutuklu 17 sanık hakkında 150’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.