Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Azad Sağlam Selçuk ile Sakarya Üniversitesi Coğrafya Bölümü Yrd.Doç.Dr. Mehmet Korhan Erturaç tarafından TÜBİTAK projesi kapsamında Van Gölü Havzasında yer alan aktif fayların kinematik özellikleri ve onlara has özellikleri ile ilgili çalışma yürütüldü.
Yaklaşık 2 yıl süren çalışma tamamlanırken, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Azad Sağlam Selçuk, çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Yrd.Doç.Dr. Sağlam, 2014 yılında TÜBİTAKa bir proje önerdik. Bu havzayı etkileyebilecek olan aktif faylar ve bunların özellikleri hangileri? Bunları ortaya çıkarmaya çalıştık. Her insan bir olmadığı gibi her fay da aynı özellikleri göstermiyor diye konuştu.
Van Gölü Havzasının tektonik olarak aktif bir havza olduğunu anlatan Yrd.Doç.Dr. Sağlam, buranın birçok fay tarafından kontrol edildiğini söyledi. 2011 yılında meydana gelen depremlerle birlikte, Van Gölü Havzasının tektonizmasıyla ilgili birçok çalışma yapıldığını belirten Yrd.Doç.Dr. Sağlam, Van Gölü Havzasında genel olarak Doğrultu atılımlı ve bindirme faylarının olduğunu, depremlerin bunlara bağlı olarak meydana geldiğini söyledi.
Bu fayların yıkıcı özelliklerine de dikkat çeken Yrd.Doç.Dr. Sağlam, bunun Van için risk oluşturduğunu söyledi. Yrd.Doç.Dr. Sağlam, Biz yaptığımız proje sonunda şunu gördük. Özellikle Van bölgesi içinde en fazla risk oluşturabilecek faylar Gürpınar, Beyüzümü, Van fay zonu ve Yeni Köşk fayı. 23 Ekim 2011 yılında meydana gelen deprem de bindirme fayına bağlı olarak meydana geldi. 9 Kasım da meydana gelen deprem de doğrultu atılımlı bir fayda meydana geldi. Biz bu nedenle diyoruz ki yaklaşık olarak 50 kilometre uzunluğundaki Gürpınar fayında veya Beyüzümü fayına bağlı olarak bir deprem meydana gelirse, Van için büyük risk oluşturacaktır. Hem can hem de mal kaybı olacak diye konuştu.
Van tarihine bakıldığında aslında yıkıcı birçok depremin yaşandığını belirten Yrd.Doç.Dr. Sağlam, özellikle Gürpınar fayına dikkat çekerek şöyle konuştu:
GÜRPINAR FAYI VAN İçİN RİSK
Gürpınar fayı 1646 yılında bir deprem üretti. Ondan sonra sadece 1900lü yıllarda 5 büyüklüğünde bir deprem üretti. O yüzden Van için en büyük risklerden bir tanesi Gürpınar fayıdır. 2011 yılında Van fayı, ürettiği depremle Ercişte daha büyük bir yıkım yarattı. çünkü bu fay kuzeye doğru eğimli, taban blok Van, tavan blok Erciş olduğu için en büyük yıkım Ercişte meydana geldi. Gürpınar fayında da aynı durum bizim için geçerli. Gürpınar fayı yine kuzeye doru eğimli. Eğer ki Gürpınar fayında bir deprem meydana gelirse, Van ili hareket eden blokta olacak. Bu yüzden bizim için en önemli risklerden bir tanesidir. Diğeri ise Beyüzümü fayı. Bu fay Vanın kuzeyinden geçiyor. Beyüzümü Köyü, İskele Mahallesi ile Vanın çöplük alanı içerisinde kuzeye doğru eğimli. Deprem üretme potansiyeline sahip bir fay.
VANDAKİ YENİ FAY çOLPAN
Yaptıkları çalışmada Van Gölünün doğu kenarında yeni bir fay hattını tanımladıklarını da anlatan Yrd. Doç. Dr. Sağlam, İlk defa bizim yaptığımız çalışmayla tanımlanan çolpan Fayı var. Bu fay hemen kuzeyde 20 kilometre uzunluğunda ve Vana doğru eğimli bir fay. Erciş fayı da bu bölge içerisinde en fazla risk oluşturabilecek faylar arasında. Daha kuzeye çıktığımız zaman çaldıran fayı var. Vanı etkileyecek deprem var mı, yok mu? onu kesinlikle bilemiyoruz. çünkü hangi fayın hangi aralıkta deprem üreteceği ile ilgili hiçbir bilgi yok. Faylar kırılmasına bağlı olarak üretebilecekleri deprem büyüklükleri hakkında da hiçbir fikrimiz yok. Vanı etkileyecek herhangi bir depremde Vanda can ve mal kayıplarının fazla olacağı artık öngörülebilir bir şey. Vanda, her an deprem yaşanabilir. Depremin zamanı ve büyüklüğü ile ilgili herhangi bir fikir belirtilemez. çünkü bu bölgeyi etkileyebilecek, birden fazla aktif fay bulunmaktadır. Bu faylara bağlı olarak ta, 5 ve üzerinde büyük depremler meydana gelebilir dedi.