Yayınlamadan büyük ilgi gören başrolünü usta komedyen Cem Yılmazın oynadığı İftarlık Gazoz filmin galası yapıldı. İftarlık Gazoz filminin galasına Cem Yılmazın açıklamaları damgasını vurdu.
Efsane komedyen Cem Yılmazın başrolü olduğu İftarlık Gazoz filmi Muğlanın ilçelerinde çekildi. Filmin çekildi. Cem Yılmaz yöreden kimsenin kendisini tanımadığını belirtip bomba açıklamalarda bulundu.
Usta komedyen Cem Yılmazın açıklamaları şu şekilde
En çok özlediğim şeyi yaşadım. Rahat rahat gezdim dedi.
Türkiyenin efsane ismi Yüksel Aksunun yazıp yönettiği, başrolünü usta komedyen Cem Yılmaz ve Berat Efe Parların paylaştıkları İftarlık Gazozun galası Kanyon AVMde yapıldı.
Muğla şivesiyle konuştuğunu söyleyen Cem Yılmaz, şu şekilde devam etti
Filmin tamamında zorlandım. O şiveyi konuşamayacak kadar iyi Türkçe konuşuyorum dedi.
Cem Yılmazın açıklamaları kahkaha tufanı yaşattı
Cem Yılmazın açıklamaları şu şekilde
Yöre halkının yardımcı olduğunu belirten oyuncu, Herkesten bir şey öğrendim şeklinde konuştu. Devamı gelir mi? sorusuna Yılmaz, İftarlık Gazoz: Tuuba yapacak halimiz yok sözleriyle Yılmaz Erdoğanın filmi Vizontele: Tuubaya gönderme yaptı.
Muğlanın ilçelerinde tanınmadığını söyleyen oyuncu, En çok özlediğim şeyi yaşadım, tanınmamayı. Rahat rahat gezdim, çok güzeldi. Orada en çok Yılmaz Erdoğanı tanıyorlar sözleriyle oyuncuya takılmadan edemedi. Yönetmen, Cemi kimse tanımadı, o da kamyoncu Ali Rıza gibi gezdi diyerek herkesi güldürdü.
Cem Yılmaz Kimdir?
Cem Yılmaz, 23 Nisan 1973te İstanbulda Kocamustafapaşada doğdu. Aslen Sivaslıdır. Anne adı Sabahat, baba adı Ariftir. Can adında bir ağabeyi ve Özge adında bir kızkardeşi vardır. Kocamustafapaşada ki Mehmet Akif İlkokulunda 4. sınıfta okurken ailesiyle birlikte Bahçelievlere taşındı. Ortaokulu Bahçelievler Kazım Karabekir Ortaokulunda bitirdi. Lise öğrenimi Etiler Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde görmüştür.
Bir mizah dergisi olan Leman Dergisinde karikatür çalışmalarına başladığında, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünde sürdürüyordu.
İlk stand-up gösterisini Leman Kültürde, 1995in Ağustos ayında gerçekleştirdi. Aynı senenin aralık ayında Beşiktaş Kültür Merkezinde sahne almaya başladı. 2001 yılı sonuna kadar 1200ün üstünde gösteriye çıktı. Hemen hemen bütün gösterileri kapalı gişe oynadı. Türkiyenin yanı sıra, Avrupa ve Amerikada da sahne aldı.
Leman Dergisinde yayınlanan çalışmalarını Karikatürler isimli kitabında yayınladı. İlk sinema deneyimini, 1998 yılında Ömer Vargının yönettiği Herşey çok Güzel Olacak isimli filmde Mazhar Alanson ile başrolü paylaşarak tatmış oldu. Film, Türkiye ve Avrupada yaklaşık 1 miyon 800 bin kişi tarafından izlendi.
Reklam dünyasında da adından söz ettiren sanatçı , Panasonic reklamlarının radyo spotlarıyla iki yıl üst üste Kristal Elma ödülüne layık görüldü. Radyo spotlarının yanı sıra, Panasonic, Mavi Jeans,Telsim, Doritos, Opet ve Türk Telekom gibi markaların reklamlarında oynadı. Yer aldığı her reklam filmi gündem konusu olmayı başardı.
Gösterileri 2000 senesinde Star TV tarafından yayınlanmaya başlandı ve Gösteri adıyla piyasa sürüldü.
2001 yılında çıkan kısa dönemden faydalandı ve Temmuz 2001de askerliğini yaptı.
12 Kasım 2004te vizyona giren, çekimleri tamamlanmasına karşın yapımcı firma ile yaşanan problemler sebebiyle montajı ve gösterimi geciken, 4 farklı karakterde oynayarak başrolünü üstlendiği, Ömer Faruk Sorakın yönetmenliğini yaptığı G.O.R.A. ile bir kez daha milyonları sinema salonlarına çekmeyi başardı.
2007 senesinde Cem Yılmaz, CMYLMZ Fikir Sanat adında sinema, televizyon, sahne ve diğer medyalar için yapımlar tasarlayan ve uygulayan bir fikir-sanat üretim şirketi kurmuştur. Daha önce de senaryo ve oyunculuk çalışmalarıyla birçok çalışmaya imza atan Cem Yılmaz, artık şirket bünyesinde senarist, oyuncu, yönetmen, yapımcı olarak görev alacak.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, 2011 vergilendirme döneminde gelir vergisi listesine 71. sıradan girerken, Yılmaza bağımsız müzisyen, ses sanatçısı, konuşmacı, sunucu gibi faaliyetlerinden oluşan geliri için 2 milyon 488 bin 198 lira gelir vergisi tahakkuk ettirildi.
Cem Yılmaz ve sinema ve televizyon oyuncusu Ahu Yağtu (d. 11 Temmuz 1978)10 Mart 2012 tarihinde Pera Palas Otelde evlendi. Balayı için Dubaiye gittiler. Evlenmeden önce 4.5 aylık hamile olan Ahu Yağtu, çocukları 2 ağustos 2012 tarihinde doğduğunda adını Kemal koydular. Ünlü çift 24 Aralık 2013 tarihinde tek celsede boşandı.
Cem yılmazın son gösterisi olan CM101MMXI FUNDAMENTALSın sinema gösterimi de 2013 yılının ocak ayında sinemalarda aynı isimle gösterime girdi.
2014 yılında senaristliğini ve yönetmenliğini Cem Yılmazın yaptığı Pek Yakında adlı sinema filminde Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz, Özkan Uğur, çağlar çorumlu, Ayşen Gruda, Tülin Özen, Şirincan çakıroğlu ile birlikte rol aldı.
Cem Yılmazın Dilara Gönder aşkı
Akatlar Kültür Merkezinde görüntülenen Cem Yılmaz, kameramanların röportaj teklifi sonrasında keyifli sohbetine başlamışken kendisine sorulan Dilara Gönder ile aşk dedikoduları araya sıkışınca çareyi kaçmakta buldu. Uzun uzun röportaj yapabiliriz diyen Cem Yılmaz, konu Dilara Gönder ile aşk dedikodularına gelince ortamı bırakıp kaçtı
Komedyen Cem Yılmaz, önceki akşam Akatlar Kültür Merkezinde sergilenen Alevli Günler isimli tiyatro gösterisini izledi. Gösteriye aşk yaşadığı iddia edilen Dilara Gönder ile katılan Yılmaz, çıkışta keyifli halleriyle dikkat çekti. Tiyatro oyununun bitimi ile aracına yönelen Cem Yılmaz, gazetecilerin kısa bir röportaj isteğini, Ne demek arkadaşlar, sizinle uzun uzun konuşalım diyerek kabul etti.
Sizin niyetiniz belli oldu
Gazetecilere karşı sıcak kanlılığıyla şaşırtan Cem Yılmaz, arkadaşı Zafer Algözle kamera karşısına geçti. Ünlü komedyen, gazetecilerin Dilara Gönderi de davet etmesiyle bir anda gerildi. Yılmaz, Sizin niyetiniz belli oldu, hadi biz gidelim diyerek röportajdan vazgeçti. Daha sonra Dilara Gönderin belini tutan Cem Yılmaz, hızla aracına binerek oradan ayrıldı.
Dilara Gönder kimdir
Gönder İzmir Bornova Anadolu Lisesinden ve ardından Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümünden mezun oldu. Aydın Doğan Vakfının düzenlemiş olduğu 2007 yılındaki 19. Genç İletişimciler Yarışmasına okul radyosunda yayımlanan DinleBul adındaki programla katıldı.[kaynak belirtilmeli] Programı radyo dalında birinci seçildi.
FBTVde MusicBox isimli programla sunuculuk hayatına başladı. 2007 yılına kadar bu kanalda çalıştı. 2007de Lig TVye transfer oldu ve 2,5 yıl çalıştı. Ardından TRTde Formula 1 yarışlarını yerinde takip etti ve önemli röportajlar yaptı. 2010 yılında NTV Spora transfer oldu. çok iyi derecede Almanca ve İngilizce bilmektedir.2014 yılında Kanal D ekranlarında yayın hayatına başlayan Ne Diyosuun adlı dizide rol almaktadır, bu aynı zamanda Gönderin ilk oyunculuk deneyimidir. Şu dönemde Star tvde yayınlanan Sil Baştandizisinde Gizem Dereli karakterini canlandırmaktadır.
Ekin Koç Kimdir?
Ekin Koç, 15 Ağustos 1986 tarihinde Antalya, Manavagatda doğmuştur. Tam adı İsmet Ekin Koçdur. ÖSSye hazırlanırken; erkek kardeşi, annesi ve babası hep beraber İstanbula taşındılar. Bilgi Üniversitesi İşletme bölümünü kazanıp orada okumaya başladı.
Manavagatta okurken Lisenin tiyatro kulübündeydi. Ama hocası beğenmediği için tiyatrodan kovuldu. Üniversitede okurken 35 Buçuk Sanat Akademisinde Vahide Gördümden ve Altan Gördümden oyunculuk eğitimi aldı.
2013 yılında Sana Bir Sır Vereceğim adlı dizide oynayarak dizi hayatına başladı. Baş rollerinde Murat Han ve Esra Ronabarın olduğu dizide Ekin Koç da Demet Özdemir ile iyi bir ikili oluşturdu. Dizideki Tilki karakteriyle ünlenmiştir.
2014 yılında yayınlanmaya başlayan ve başrollerinde Ayça Bingöl, Mete Horozoğlu, ve İlker Kızmaz olan Benim Adım Gültepe dizisinde de Seyfi karakteriyle izleyicilerle buluştu.
2015 yılında senaryosunu Levent Kazakın yazdığı, yönetmenliğini Abdullah Oğuzun yaptığı Senden Bana Kalan adlı sinema filminde Neslihan Atagül ile başrolü paylaşırken, Zeynep Kankonde, Wilma Elles gibi oyuncular da eşlik etmiştir.
12 Kasım 2015 tarihinde Star TVde başlayacak olan, yapımcı Timur Savcının yapımcılığını üstlendiği, Kösem Sultan dizisinde Safiye Sultanı Hülya Avşar canlandıracak. Kösem Sultanı ise Beren Saat canlandıracak. Ekin Koçun canlandırdığı I. Ahmetin eşi olacak olan Kösem Sultanın çocukluğunu ve gençliğini Yunan oyuncu Anastasia Thsilimpou 9 bölüm canlandıracak.
Cem Yılmaza Ahu Yağtu sorusu
Cem Yılmaz, önceki gün Bebek Kahvede objektife takıldı. Anadolu yakasına geçmek için kiralık tekne kullanmayı tercih eden, tekne iskeleye yanaşıncaya kadar da kafede oturup içen ünlü komedyen, o sırada yanına gelen habercilerle sohbet etmeye başladı.
Ancak bir muhabirin iki yıl önce boşandığı Ahu Yağtu ile Birkan Sokullunun yeni aşkları hakkındaki sorusu, Yılmazı çileden çıkardı: Siz bunu nereden öğrendiniz, gazetelerden. Gazeteleri de yapan sizsiniz ama buna rağmen bana soruyorsunuz.
Mazhar Alanson Kimdir?
Tiyatro ve sinema oyucusu, müzisyen, şarkıcı, besteci, söz yazarı. Türkiyenin en başarılı müzik gruplarından MFÖyü Fuat Güner ve Özkan Uğurla birlikte kuran Alanson, 1971 yılında kurdukları grupta vokal ve besteci olarak yer almaktadır. Türk pop müzik tarihinde oldukça önemli bir yeri olan MFÖ, ülkemizi Eurovizyonda 2 kez temsil etmiştir. çok iyi bir söz yazarı olan, solo albümüyle de büyük başarı kazanan Alanson, aynı zamanda sinema ve dizi oyunculuğu da yapmaktadır. Tasavvufa gönül vermiştir ve şarkı sözlerinde ulvi temalar kullanır. Fuat Güner ve Özkan Uğurla yıllara meydan okuyan, 70lerden bu yana müzikte kilometre taşı olan, 3 neslin sevdiği ve dinlediği bir grup olarak MFÖ, AGU isimli son albümleriyle Türkiyede müzikaliteden ödün vermeden son derece başarılı olunabileceğini bir kez daha kanıtlamıştır. AGU albümünün isim babası Cem Yılmazdır.
13 Şubat 1950 yılında Ferruh Alanson ve Melek Alansonun üçüncü çocuğu olarak Ankarada dünyaya geldi. Babası Ferruh Alanson, Ankara Senfoni Orkestrasında baş trompetçi olan Alansonun annesi Melek Alanson ise ilkokul öğretmeniydi. Ayla Alanson ve Aynur Alanson isimlerinde iki kız kardeşi olan Mazhar Alansonun çocukluğu Ankaranın Cebeci semtinde geçti.
Alanson, babasının başarılı bir müzisyen, teyzesi Neriman Esinin Türk operasının önemli isimlerinden biri ve eniştesi Muammer Esinin tiyatro ve sinema sanatçısı olması dolayısıyla sanatla iç içe büyüdü. Bu nedenle ortaöğrenimini Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra babasının vefatıyla ailesi İstanbula taşındı ve liseyi İstanbul Maarif Kolejinde tamamladı.
Ankara Devlet Konservatuarının Yüksek Tiyatro Bölümüne kaydoldu. Yüksek Tiyatro Bölümünden mezun olduktan sonra aynı tiyatroda oyuncu olarak görev aldı. Burada birçok usta tiyatro yazarının eserlerinde başrol oynadı. İlk eşi Hale Alansonla da burada 1970 yılında tanışan Alansonun 1972 yılında yaptığı bu evlilikten Eda Alanson ve oğlu Hilmi Alanson isimlerinde iki çocuğu oldu.
Lise yıllarında gitar çalmaya başlayan Mazhar Alansonun hayatındaki dönüm noktalarından en önemlilerinden biri olacak karşılaşma 1966da İstanbul Fenerbahçe Kalamış sahilinde yaşanacaktı. Zira Fuat Günerle, Günerin aldığı Beatles albümü sayesinde tanışıp arkadaş olan Alanson, bu tanışıklığın varacağı noktalardan habersizdi. Müziğe duydukları büyük ilgi ve aşkla Günerle Kaygısızlar isminde bir grup kurarak, konserler vermeye başladılar. O dönemlerin meşhur klasiklerini çalıp söyleyen Alanson-Güner ikilisinin favorileri Crosby, Stills Nash (and Young) ve Rolling Stones şarkılarıydı.
Kaygısızların yolu bir gün Kızıltoprakta Özkan Uğurla kesişti. Müzikal anlamda çok iyi anlaştıklarına karar vermeleri sonucunda 1971de üçlü olarak çalıp söyleyecekleri grupları Mazhar Fuat Özkan(MFÖ)yü kurdular. İlk albümleri Türküz Türkü çığırırız ismini taşıyordu, fakat albümün çıktığı dönemde Özkan Uğur askere gittiği için Alanson ve Güner albümle ilgili ikili olarak çalıştılar ve büyük ilgi topladılar.
1974de Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlunun gruba katılmasıyla birlikte adları İpucu Beşlisi olarak değişti ve İpucu Beşlisi Heycanlı isimli ilk 45liklerini yayınladıktan sonra oldukça popüler oldu. Daha sonra çeşitli nedenlerden dolayı yolları ayrılan grup üyelerinden sadece Mazhar, Fuat ve Özkan beraber müzik yapmaya devam etme kararı aldılar. Üçlü MFÖ olarak, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Seyyal Taner, Barış Manço gibi ünlü müzisyenlerle birlikte çalışma fırsatı buldu.
Mazhar Alanson o dönemde ayrıca profesyonel anlamda ilk sahne deneyimi olan Ferhan Şensoyun Şahları da Vururlar müzikalinde rol aldı. Daha sonra albümünde bu müzikalden bir şarkıya yer verecekti. MFÖ, büyük çıkışını 1984 tarihli Ele Güne Karşı Yapayalnız albümüyle yapacaktı. Yalnızlık Ömür Boyu, Bu Sabah Yağmur Var İstanbulda, Bodrum Bodrum ve Güllerin İçinden gibi büyük hitlerin çıktığı albüm, oldukça başarılı oldu.
1985te İsveçin Gothenburg şehrinde yapılan Eurovizyon şarkı yarışmasında Diday Diday Day isimli şarkılarıyla ülkemizi temsil eden MFÖ, yarışmayı 14. olarak tamamladı.
Mazhar Alanson, 1985 yılında Yılın Söz Yazarı ödülünü kazandı. Bunun yanı sıra gerek MFÖ ile gerekse bireysel olarak pek çok ödülün sahibi oldu.
Eurovizyona ikinci katıldıkları yıl olan 1988de ise 15. olan MFÖ, İrlandanın Dublin şehrinde yapılan yarışmada büyük ilgi gördü. O dönemde başbakanlık yapan merhum Turgut Özal ise MFÖnün yarışmayı 15. olarak tamamlamasıyla ilgili olarak şunları söyleyecekti; Artık Eurovizyon şarkı yarışmasının taraflı olduğunu öğrenmiş olduk.
Aynı yıl 1988 yılında Alanson, Ali Poyrazoğlu ve Yaprak Özdemiroğlu ile birlikte ilk filmi olan Yönetmenliğini Atıf Yılmazın yaptığı Arkadaşım Şeytanda rol aldı.
1999da Ömer Vargının yönetmenliğini yaptığını ve başrollerini Cem Yılmaz ve Ceyda Düvenci ile paylaştığı büyük gişe başarısı elde eden Her Şey çok Güzel Olacak filminde oynadı. Film seyirci rekoru kırdı ve eleştirmenler oldukça olumlu yorumlarda bulundu.
2002de Ekmek Teknesi ve çekirdek Aile dizilerinde oyunculuk yaptıktan sonra 2006 yılında başrollerini yine Cem Yılmazla birlikte paylaştığı Hokkabaz filminde kamera önüne geçti.
MFÖ olarak başladığı reklam oyunculuğunda şapkasız çıkmam abi sloganının simgesi olan Mazhar Alanson daha sonra bir çok başarılı reklam kampanyalarında rol aldı.
Evlilikleri
1.eşi: 1972 yılında Hale Alanson ile evlendi. 16 Ağustos 2002 tarihinde boşandı. Bu evlilikten Eda Alanson adında kızı ve Hilmi Alanson adında oğlu var. 2.eşi: 2003 yılında Biricik Suden ile evlendi.
Acun Ilıcalının yaptığı TV8de 29 Eylül 2014 tarihinde başlayan 4. Sezon O Ses Türkiye adlı yarışma programında; yeni jüri üyeleri ise Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Athena Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz ve Ebru Gündeş oldu. Mazhar Alanson ve Özkan Uğur aynı koltukta yer alacak ve tek oy hakkına sahip olacak.
Nokta Dergisinin Mazhar Alansonla Yaptığı Röportaj
*Üç filmde oynadınız. Arkadaşım Şeytan, Her Şey çok Güzel Olacak ve Hokkabaz. Üç filmde de performansınız çok beğenildi.
Sormayın. Türkiyede belli bir yaştan sonra, artık, emekliliğe doğru gidilir. Benim de aksi oldu. Yaşım ilerledikçe açılıyor muyum ne? Yazık, hepi topu üç tane fakat.
*Niye daha çok değil?
Filme kendimden de bir şeyler katmak istiyorum... Fakat yönetmenlerden başıma ne geleceğini bilmiyorum. Tanıdığım insanlarla, yani beni bilen, bazı nazlarımı çekmeye müsait kişilerle çalışabiliyorum. O zaman ben de daha verimli oluyorum.
*Ekmek Teknesinde de oynadınız?
Onu da Hasan Kaçanı tanıdığım için Diziler insanın çok emeğini alıyor. İki diziye kaç filmlik efor sarfetmişim
*Cem Yılmazla ittifakınız nasıl başladı?
Cem Yılmaz, 13-14 yaşında bir çocukken Arkadaşım Şeytanı seyretmiş, çok sevmiş. Bana, Her Şey çok Güzel Olacaktaki rolü teklif ederken Mazhar Abi, ben o filmin hayranıydım dedi.
*MFÖ bir üçlü var. Cem Yılmazla ikili olarak algılanıyorsunuz. Solo albüm de yapmıştınız. Üçlü, ikili, tekil görünümleriniz var?
Vallahi öyle oldu. Bravo, tam isabet. Bir kere, çok tekil olmayı sevmiyorum. Egomu da törpüledim... Cem Yılmaz de bir kelam adamı, o da kelimeyle sihir yapan bir adam olduğu için iyi anlaşıyoruz.
*Cem Yılmazla birlikte müzik de yapıyorsunuz?
Evet, müzikte de bana destek oluyor. Bizim hiçbir müzisyende olmayan, çok modern cihazları var.
*Öyle mi?
Tabii. Bir de amatörlüğü var. Mesela, Muaf şarkısının yapısını Cemden aldım. Onun amatörlüğü, hafif bir alaturka motif, beni profesyonel insanlardan daha çok ilgilendiriyor. Sözü de danışabiliyoruz. Sanat konusunda çok takdir ettiğim, zevkine de güvendiğim bir insan Cem. çok önemli benim için yani.
*Vay canına?
Cemle beraber müzikte bir şey yapmamız an meselesi.
*Amatörlüğe özgü dinamizmi önemsiyorsunuz?
Müzikte, evet. Görsellikte daha profesyonel olmak istiyorum. Bana iki kostüm yaptı Biricik, ortalık karıştı. Medya olayı abarttığı için, çocuklarda Fuat ve Özkan bir rahatsızlık tabii ki oluştu. Ben farkında değilim, basmışım gidiyorum. Durumu anlayınca derhal durdurttum. Fuat ve Özkan benim arkadaşlarım, benim için çok değerli.
*Hokkabazdaki rolünüzden bahsedelim
Biz, Cemin yazma sürecinde buluşup görüşüyorduk. Rolü direkt bana yazdı. Bu tabii benim biraz sevdiğim ve müthiş güzel bir şey oluyor. Yıllar süren bir arkadaşlıktan sonra, Cem artık benim neyi ne kadar yapabileceğimi biliyor.
*Yazar Sadık Yalsızuçanlar, sizin Yandım şarkısını sufi bir duyarlılıkla yazdığınızı belirtiyor
Doğrudur. Bunu ben de medyaya söylemiştim zaten. Onu Medinede yazdım. Yani Yandım! diye orada çıktı. Yanmak, aşkın icaplarından. Aşkın çeşitleri, katmanları var Ben sanatçı olarak bir çiçekte de aşkı yakalayabilirim, eşimde de yakalayabilirim Medinede bir şey yakalamıştım. O bana, içime damlamışsa, ben de onu şarkıya dönüştürmüşsem, işin kalanı da dinleyiciye emanet. Ben ilahi yazmıyorum, profesyonelce, bir şarkı yazıyorum fakat yanıyorum da yani.
*Biricik Suden: Asıl mesele yanmayı bilmek. Yanmayı bildikten sonra, beşer aşkın da, Allah, peygamber aşkının da doğru ifadesini bulabiliyorsun.
Yaşa! Aynen öyle.
*Aşkın nerede arandığı da önemli sanki?
Biz Seyit Nesiminin Gel gel yanalım ateş-i aşka ilahisini söyledik, bu sefer onu da diskolarda kadınlara söylediler! Yunus Emrede de, tövbe estağfurullah, kendimi Yunusla kıyaslamak için söylemiyorum tabii, ama aşkın özünün değişmediğini, yönünün değişebildiğini gördüm. Türk folklor edebiyatı ve destanlarından faydalandım. Benim de Sarı Laleleri kime aldığım bellidir yani.
*Medineye defalarca gittiniz. çünkü?..
Medinede Peygamberimizin kabrinin olduğu yer insana müthiş manevi lezzet, huzur, heyecan veren bir yer. Ve fırsat olsa keşke her zaman giderim peygamberi ziyarete. İslamın Woodstockı gibi. Her renk insanı görüyorsun. Yalçın Küçük filan bu Woodstock benzetmesini duysa, diline düşeriz. 40 kişilik, kavuniçilerle bir Afrikalı Müslüman kabile geçiyor yanından. Endonezyalılar bambaşka giyinmiş, kafile halinde geçiyorlar. O zaman çok güzel, rengarenk bir tablo çıkıyor ortaya.
*Maneviyat diyorsunuz
Ben, maneviyatsız hiçbir şey olmaz diyorum bir kere, o kadar. Bir insanda maneviyat yoksa, zor, Allah işini gücünü rast getirsin. Zordur yani.
*Manevi kalitelerle temasınız nasıl başladı?
Manevi kalitelerle temasım ilahilerle başladı. Her albümümüze bir ilahi koyarak, bir çeşit propaganda değil, neyin propagandasını yapacaksın, bir nevi kültür hizmeti yapmaya çalıştık. 300 yıl öncesinin ilahisini bugünkü teknikle söylüyorsun. İyidir yani. Mazeretim Varda Allah Allah diye bir ilahi vardır. E, çok güzeldir. Onu ne konserde çalıyoruz ne bir şey şimdi. çaldık bir dönem. Ama Erbakan varken çalamıyorduk!
*Öyle mi?!
E tabii.
*Niye?
çünkü taraf! Bir ideolojik tarafı desteklemek için yapmıyoruz. Samimi olarak yapıyoruz.
*Beşinci kez de Umreye gittiniz, Allah kabul etsin.
Amin. Ben ilk 1994te gittim umreye. 4 kere gitmişim. 10 yıl olmuş, bir daha gitmişim. E bunun artık kafama saksı düştü de yeni hidayete erdim gibi algılanmaması lzım. Ve bir sanatçı olarak daima söylüyorum, nasıl ki Hindistana, oraya buraya gidiyoruz, Hicaza yani Mekkeye, Medineye gitmek de normaldir. Bu sırf AKPlilerin, camiden çıkanların gittiği bir yer değil yani, onu belirtmek istiyorum. Ben de umreye gittim ama Yusuf İslam gibi de değilim hani.
*Yusuf İslam AKPli mi?
Yaa, Müslüman deyince belli bir tip insana alışkın bazıları, görsel olarak. Camiden çıkan, dantelli takke takmış, uzun sakallı bir adam arıyorlar. İşin aslı öyle değil. Ben Suudları tasvip etmiyorum pek. Kadına araba kullanma hakkı vermiyorlar mesela. Buna şeriat diyorlar. O başka bir şey, yani zor. Allah şeriatla yönetilenlere kolaylık versin.
*1400 yıllık İslam kültürünün mimarisi, müziği, edebiyatı
E tabii, bunu yok farzedemeyiz ki yani.
*Bir de irtica olgusu var?
İrtica geriye dönüş mü demek? E geriye döndüğümüzde de hiç mi güzel bir şey yok kardeşim?
Ödülleri
1998 - 20.Siyad Türk Sineması Ödülleri, En İyi Müzik (Herşey çok Güzel Olacak)
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları
1979 - çavuş Musgraveın Davası : John Arden - Ankara Devlet Tiyatrosu
1978 - Güneşin çocukları : Maksim Gorki - Ankara Devlet Tiyatrosu
1976 - Erkek Satı : Fazıl Hayati çorbacıoğlu - Ankara Devlet Tiyatrosu
1975 - Düşüş (oyun) : Nahit Sırrı Örik - Ankara Devlet Tiyatrosu
1974 - Suçsuzlar çağı Suçlular çağı : Siegfried Lenz - Ankara Devlet Tiyatrosu
1973 - Müfettiş(oyun) : Nikolay Vasilyeviç Gogol - Ankara Devlet Tiyatrosu
1973 - Karaların Memetleri) : Cahit Atay - Ankara Devlet Tiyatrosu
1972 - Ögretmen (oyun) : Tuncer Cücenoğlu - Ankara Devlet Tiyatrosu
1972 - Evhami : Feraizcizade Mehmet Şakir - Ankara Devlet Tiyatrosu
1972 - Bir Tafsiye Mektubu : Ephraim Kishon - Ankara Devlet Tiyatrosu
1972 - Alaatinin Sihirli Lambası : Ferdi Merter - Ankara Devlet Tiyatrosu
1971 - Ne Güzel Şey : İsmet Kür - Ankara Devlet Tiyatrosu
Albümleri
2011 - Ve MFÖ
2010 - Söz Müzik Mazhar Alanson (Solo albüm)
2006 - AGU
2003 - MFÖ
2003 - Collection
2002 - Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar (Solo albüm)
1997 - Herşey çok Güzel Olacak (Solo albüm)
1995 - M.V.A.B.
1992 - Dönmem Yolumdan
1992 - Agannaga Rüşvet
1990 - Geldiler
1989 - The Best Of MFÖ
1987 - No Problem
1986 - Vak the Rock
1985 - Peki Peki Anladık
1985 - Aşık Oldum / I Fall In Love
1984 - Ele Güne Karşı
Filmleri ve Dizileri
2013 - Osmanlı Tokadı ( Akşemseddin) (TV Dizisi)
2012 - Küçük Hesaplar (Memduh) (TV Dizisi)
2008 - Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine(Sinema Filmi)
2008 - Kirpi (Kirpi Reşat) (Sinema Filmi)
2006 - Hokkabaz (Sait Tünaydın) (Sinema Filmi)
2002 - çekirdek Aile (Sedat çekirdek) (TV Dizisi)
2002 - Ekmek Teknesi (Medet Ağabey) (TV Dizisi)
1998 - İkinci Bahar (Belediye Görevlisi) (TV Dizisi)
1998 - Herşey çok Güzel Olacak (Nuri) (Sinema Filmi)
1988 - Arkadaşım Şeytan (Fatih) (Sinema Filmi)